Jisung uyandığında yanında göremediği bedenle huzursuzlandı. Önce yatakta esnedi ve oturur hale geldi ardından da. Gözlerini ovuşturdu. Ardından ayaklarını sallandırdı önce yataktan, daha sonra yataktan indi.
Dolabına ilerledi. Üstüne bir tişört altına da rahat bir eşofman giydi. Yeji yanına gelmemişti ve bu yüzden odasında kalacaktı.
Üstünü giyindikten sonra banyosuna ilerledi. Yüzünü yıkadı, dişlerini fırçaladı ve diğer işini halletti. Banyodan çıktığında makyaj aynasına gidip saçlarını taradı ve çekmeceleri karıştırdı.
Sıkıldığında tekrar yatağına doğru ilerledi ve komodini karıştırdı. Bir kitap bulmuştu. Zamanını onunla geçirecekti anlaşılan.
Kitabın 55. sayfasına gelmişti Jisung. Çok sıkılmıştı okumaktan ve başka bir şey yapmak istedi. Kitabı bıraktı ve tekrar dolabına ilerledi. Dünki kombinine benzer bir şeyler giydi ve saçlarını düzeltti. Aynada kendine bakarak poz verirken içeriye Yeji girdi.
Jisung utançla duruşunu düzeltirken Yeji gülüşünü tutmaya çalıştı. Başarılı olduğunda Jisung'a baktı. Ellerini yüzüne kapatmış, bacakları çapraz bir şekilde kırıktı ve ayaktaydı buna rağmen. Ayrıca feromon yaymaya başlamıştı bile.
Yeji yanına gitti Jisung'un. "Hey." Dedi ve omzuna elledi. Jisung tek gözünü açıp baktı Yeji'ye. "Utanmana gerek yok hepimiz yapıyoruz bu tarz şeyleri." Dedi. Jisung rahatlayınca feromon kokusu da hafiflemişti. "Cidden mi?" Diye sordu kısık bir sesle.
O kadar masum bir şekilde sormuştu ki Yeji onu alıp cebine atmak istemişti. "Gerçekten." Dedi ve gülümsedi Jisung'a. Jisung da gülümseyip duruşunu düzeltti.
Yeji'ye bakarak sordu. "Bugün be yapıcaz?" Dedi. Yeji gülümsedi. "Hazır olduğun için direkt kahvaltıya gidiyoruz. Ondan sonra anneni görmeye gideceğiz ve onu buraya getireceğiz sonra kralla vakit geçirirsin muhtemelen, bilemiyorum." Dedi.
Jisung annesinden sonrasını çokta dinlememişti. "Tamam hadi gidelim!" Dedi heyecanla. Yeji kıkırdadı. "Hadi gidelim bakalım." Dedi ve Jisung'un koluna girdi. Birlikte yemek salonuna ilerlediler.
Yemek salonunda herkes aynı yerdeydi ve Jisung'un tahminine göre onu bekliyorlardı. Jisung Yeji'nin kolundan çıkıp masaya ilerled ve oturdu. O oturur oturmaz servis başladı.
Yeji yemeğini koydu ve gitti. Bu sefer masadaki çeşit daha azdı ama yine de onun 2-3 günde yediği çeşit vardı masada. Kral, "Afiyet olsun." Dedi ve herkes yemeğe başladı. Jisung da onlara uydu ve tabağındakileri yemeye başladı.
Minho'nun eli Jisung'un bacağına gitti masa altından. Çapraz oturuyorlardı zaten. Jisung kafasını kaldırdı ve Minho'yla göz göze geldi. Minho gülümseyince o da utançla geri gülümsedi. Kurtu şu an kuduruyordu mutluluktan.
Utançla başını eğdi ve yemeğini yemeye devam etti. Minho kıkırdadı. İçinden, 'tatlı' dedi.
Yemekte başka sohbet dönmedi. Her ne kadar Jisung bilmesede bu evin-her ne kadar ev denebilirse-bazı kuralları vardı. Sofrada konuşulmasından nefret ederdi Minho. Hatta bir şapırtı sesinden bile delirdiği olmuştu zamanında. Ama Jisung'un bunu bilmesine gerek yoktu. Sanırım?
Yemekler bitince Minho ve Jisung harici herkes masadan kalktı. Jisung Yeji'yi beklemişti çünkü herkes asistanıyla gitmişti. Masadaki garip sessizliği yine Minho bozdu. "Bugün neler yapacağımızı biliyorsun değil mi? Yeji bahsetmiş olmalı." Dedi Jisung'a bakarak.
Jisung o garip utangaçlığı atmaya başlıyordu ama önceden sadece ad olarak bildiği biriyle şu an aynı masada oturmak, onunla uyumak ve onun eşi olacak olmak onj heyecanlandırırken bir yandan da endişelendiriyordu. Utanması da bunun tuzu biberiydi.
"Evet, anlattı." Dedi kısaca Jisung. Minho gülümsedi ve elini Jisung'un omzuna koydu. "Jisung sana bir soru soracağım, lütfen bana cevap ver. Mümkünse samimi olsun bu cevabın tamam mı?" Dedi Minho. Gülümsemesi hafif solmuştu.
Jisung geriginlikle yutkundu. Feromon yaymaya başlamıştı bile. Minho ona karşılık yatıştırıcı feromonlar yaydı ve iki feromonun karışmış eşsiz kokusunu ciğerlerine çekti. "Benim eşim olmak istiyor musun?" Dedi Minho. Bunu söyledikten sonra Jisung'un yanındaki sandalyeye geçti. İki elini Jisung'un iki bacağına yerleştirdi. Şu an karşı karşıyalardı.
Jisung duraksadı. Minho'nun feromonları onu rahatlatsa da yine de gergindi. Yutkundu. Cidden istiyor muydu bu hayatı? Karşısındaki adamın ona vadedebileceği şeylere hazır mıydı? Gözlerini çekti Minho'nun üstünden.
Minho beklentiyle karşısındaki bedene bakıyordu. Onu çok istemişti. Nedenini bilmiyordu ama çok istemişti. Her zaman kadın omegalara bir önceliği olmuştu ama bu çocuk gelip onun bütün bildiklerini unuturmuştu ona.
Garipti. Ama Minho bu garipliği çok sevmişti bi kere. Karşısındaki çocuğun cevabı ne olursa olsun onun olmalıydı. Olacaktı da zaten.
Jisung düşünceli bakışlarını Minho'ya çıkarttı. Minho'nun bakışlarını gördüğünde suçlu hissetti. Evet o da isterdi Minho'nun eşi olmayı, daha doğrusu kurtu isterdi. Ama her şey bir anda olmuştu ve Jisung'un bir şeyleri hazmetmek için zamana ihtiyacı vardı.
"Minho, evet eşin olmak istiyorum." Dedi Jisung.
Devam ettirdi. "Ancak bir şeyler cidden çok aceleye geldi ve bunlar için hazır değilim. Daha önce dediğim gibi, bana biraz zaman ver lütfen. Kurtum seni çok istiyor ama sana güvenmek istiyorum. Bu yüzden biraz birlikte vakit geçirsek olmaz mı?" Dedi Jisung.
Minho kaşlarını çattı. Düşünüyordu muhtemelen. En son başını aşağı yukarı salladı. "Tamam Jisung. Sana vakit vereceğim. Zamandan bol neyimiz var ki," Güldü. "O zaman ben seni anladım. Hadi anneni almaya gidelim." Dedi.
Jisung gülümsedi ve karşısındakine sarıldı. "Teşekkür ederim Minho. Senin için ne yapsam az." Dedi Jisung.
Minho gülümsedi.
Slm, beklettim sorry ama hic yazasim olmadi bunlarin hepsini bagda yazdim iki tarafima baka baka atiyorum yakalanma riskim cok yuksek neyse whatsapp'da kendime mesaj atarak yazdim bunlari buraya gecirdim ajdkshksbsksbskbdd
Sizleri seviyomm gorusuruzz bugun bir bolum daha atarim muhtemelen sikiliyorum burda ztn
Oturma sekilleri soyle bu arada koymayi unutmusum(evet duvarin fotografini cekip ustunu boyadim)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Best|Minsung
FanfictionLee Minho. Herkesin korktuğu acımasız alfa kral. İlk eşini ihanetten öldürttü. İkinci eşi ise mühürlenemeden kaçtı. İkinci eşini ararken ileride gördü genç çocuğu. Adı Han Jisung'du. Onu gördüğü an etkilendi Minho. Arkasındaki Changbin'e onun kim o...