4.

284 92 221
                                    

Polis, Mahir'in arabasına yavaş yavaş yaklaştığı sırada ise Mahir'in kalbi korkudan küt küt atıyordu.

Polisler onu bulmuş olabilir miydi? Bu kadar erken olması Mahir için beklenmedik bir olaydı. Elleri stresten terlemeye başlamıştı bile.

Polisin anlamasından korktuğu için kendi kendine
" Sakin, ol hiç bir şey olmayacak. Belki de her zaman olan bir çevirmedir. " Diyerek kendi kendini teselli etti.

Polis, tam arabanın yanına gelmişti ki Mahir adamına baktı ve " Gaza bas. Hemen uzaklaşalım buradan. " Dedi.

Adamı da başını salladı ve gaza bastı. Araba  onlara gelen polis memuruna çarpsa da durmadan oradan hızla uzaklaştı.

Çarptıkları polis memuru ise yerde kanlar içinde yatıyordu. Bunu gören diğer polis memurları ise hemen kaçan arabayı yakalamak için harekete geçtiler.

Mahir yolda giderken ara ara gelen giden var mı diye arkasına bakıyordu.  O sırada aracı kullanan şöförü dikiz aynasından onları takip eden polis aracını fark edince Mahir'e baktı ve " Abi, takip ediliyoruz. Ne yapalım?" Diye sordu.

Mahir de bunun üzerine başını yavaşça dikkat çekmemeye özen göstererek arka cama çevirdi. Gerçekten de arkasında arka arkaya takip ediliyorlardı. Polis araçlarının mavi ışıkları yanıp sönüyordu.

Mahir sinirle " Allah kahretsin. " Diyerek önüne döndü. Bir süre ne yapacağını düşündü.

Bu sırada ise polis arabasının "47MK 1980. Lütfen sağa çek. Tekrar ediyorum, lütfen sağa çek. " Diye anons ediyordu.

Ama bu, hiç bir işe yaramadı. Aksine Mahir'in içinde olan arabanın daha da hızlanmasına sebep oldu.

Polis memuru bir kaç kez daha arabanın durması için  anons etti.

En sonunda arka tarafın camından çıkan bir silah Mahir'in arabasının tekerleklerine ateş etmesi sonucu Mahir'in arabası trafikte bir sağa bir sola yalpalamaya başladı. 

Eğer duruma el konulmazsa her an  bir felaketin gelmesi demekti.

Mahir'in pes etmeye niyeti yoktu. O sırada canı yandığı sırada elini acıyan bacağına götürdü.

Elini geri çektiğinde ise bütün kanla kaplanmıştı. Bacağından  ince ince kan sızıyordu. Muhtemelen kurşunlardan biri bacağına isabet etmişti. Bu kadar süre ne kadar dayabilirdi bilmiyordu.

Canı yandığı için ağzından küçük bir inilti kaçtığı sırada ise şoförü de dikiz aynasından ona baktı ve
" Mahir bey iyi misiniz? Yaralandınız mı?" Diye sordu.

Mahir de bunun üzerine
şöförüne baktı ve
" Ben iyiyim. Hemen  Yan yola sap. " Dediğinde şöförü de " Ama Mahir bey. " Diyecekti ki Mahir de sinirle " Sana ne dediysem onu yap. " Diye bağırdı.

Şoför de bunun üzerine sadece başıyla onaylayarak arabayı son anda yan tarafta bulunan kavşağa kırdı.

Böylece polislerden kurtulmuş oldular. Polisler ise bunun üzerine yanlış yola girmişti.

Komiser sinirle " Allah kahretsin! Yanlış yola girdik. Hemen dön şuradan çabuk." Diye yüksek sesle bağırdığı sırada ise polis memuru da arabayı tekrar aynı yöne döndürdü.

Mahir de polislerden kurtulmak için arabayı tenha bir yere çektirmişti. Arabasının camından geldikleri yola bakıyordu.

O sırada uzaktan polis arabasının yanıp sönen sirenleri gözüktü. Polis arabaları Mahir'lerin girdiği yola girmişti. 

Asi- Bir Mardin Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin