8..

150 47 82
                                    

Narin'le birlikte kocaman yemek masasında oturmuş eski günleri yad ediyorlardı.

Asi her ne kadar ondan önce olan olayları bilmese de yüzünde gülümseme ile kayınvalidesini ve Narin'i ilgiyle dinliyordu.

Narin ise onu izlediğinin farkında değildi. Kayınvalidesinin anlattığı her neyse ona kahkaha atmakla meşguldü.

Kızı şöyle bir baştan aşağı süzdüğü sırada o an içinden ne kadar güzel kız diye geçirirken buldu.

Gerçekten de kayınvalidesi bu kızı sevmekte haklıydı. Boyu posu, üzerine giydiği  şık kıyafetlerle tam bir zengin kızı havası veriyordu

Asi ise onun yanında deyim yerindeyse kül kedisi gibi duruyordu. İçten içe onu kıskanıyor ve onun yerinde olmak istiyordu.

Acaba Mahir onu da şık kıyafetlerle görse ne derdi. Ne yaparsa yapsın istese de  bu süs bebeği gibi olamazdı.

En sonunda düşüncelerinden Narin'in kendisine " E, Asi sen neler yapıyorsun? Okuyor musun?" Diyen sesiyle sıyrıldı ve  merakla Narin'e baktı.

Yüzünde zoraki gülümsemeyle " İyiyim, evdeyim. Ben okumadım. " Dedi

Narin ise kızın bu haline üzülmüştü.  Gülümseyerek "ortamı yumuşatmak için" Aman canım! Okuyanları da görüyoruz. Hepsi sokakta." Dedi.

Ardından da bu sefer Asi'ye yeni bir soru yöneltti.

" Mahir'le aranız nasıl?" Demesi üzerine  Asi de o an bu soruyu beklemiyor olacaktı ki  içtiği suyun boğazına kaçmasıyla öksürmeye başladı.

Bu kadın  durduk yere niye böyle tehlikeli sorular soruyordu ki. Yani bu kadının derdi neydi? Aklı sıra evlendikleri için Asi'nin  kuyusunu kazıyordu.

Beti benzi atmış olacak ki kayınvalidesi telaşla " İyi misin kızım?" Diye sordu.

Asi de zoraki gülümsemeyle kayınvalisine baktı ve
" İyiyim anne. Merak etme. " Dedikten sonra da Narin'e döndü ve " Kocamla çok mutluyuz. Zaten birbirimizi severek evlendik. " Dedi.

Yok yok bu kadının asıl  niyetini anlamıştı. Asi bu kadına istediğini vermeyecekti. Kadın da amacına ulaşamayacaktı.

Tam da Asi'nin tahmin ettiği gibi oldu. Kendisine gülümseyerek bakan kadının aldığı cevapla bir anda yüzü düştü.

Kendine gelerek " Anladım. " Dedikten sonra da yemeğin sonuna gelmişlerdi.

Hep birlikte koltuğa geçerken yardımcı kadın da masayı toplamıştı. Kahve faslından sonra da genç kadın Nermin hanıma baktı ve " Nermin teyze ben artık kalkayım. Geç oldu." Dediğinde Nermin hanım da onunla birlikte ayağa kalktı.

Bir yandan da genç kadını yolcu ederken " Geldiğin için teşekkür ederim, güzel kızım. Arayı çok açma. Annelere selam söyle. " Dediğinde Narin de göz ucuyla Asi'ye baktı ve " Merak etme, Nermin teyzeciğim. Zaten buralardayım. Bol bol görüşürüz. Bu arada Mahir'i görmeye giderseniz benden selam götürün." Dedi.

Nermin hanım da " Tabi, sen merak etme. " Dedikten sonra da genç kadın " Hadi, hoş çakalın." diyerek evden ayrıldı.

Nermin hanım giden arabanın arkasından bir süre baktıktan sonra da kapıyı kapatıp içeriye girdi.

Yarın büyük gündü. Yarın biricik oğlunun nihayet mahkemesi vardı. Allah'ın izniyle olur da  dava güzel sonuçlanırsa Mahir bir iki güne kalmaz hapisten çıkacaktı.  Yine evinde annesinin dizinin dibinde olacaktı.

Annesi her gece oğlu için dua etmiş ve namaz kılmıştı. O gece hepsi için geçmek bilmedi.

Ertesi sabah 

Asi- Bir Mardin Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin