12.

168 39 59
                                    

Sabahleyin...

Narin Mahir'in kollarında uyurken Mahir ise hala tavana bakmakla meşguldü.

Göz ucuyla Narin'e baktığında onun yüzünde gülümsemeyle hala uykuya devam ettiğini fark etti.

Onu uyandırmadan derin bir nefes aldı ve yavaşça onun başını göğsünden çekerek yastığa koydu.

Narin ise uykuya kaldığı yerden devam etti. Mahir yerinde yavaşça doğruldu ve sinirle yüzünü sıvazladı.

Sahi bunu Asi' ye nasıl yapmıştı. Kendi kendine sinir olurken ayağa kalktı ve duş almak için banyoya girdi.

Soğuk su bedeninden aşağıya akarken o sırada da başını mermere dayadı ve düşünmeye başladı.

En sonunda işi bitince üzerine bornozunu giydi ve duştan çıktı.

Odaya geri döndüğünde ise Narin'in uyandığını fark edince ona bakmadan arkasını dönüp dolaptan üzerine bir şeyler geçirmeye başladı.

O sırada da Narin gülümseyerek " Günaydın. " Dediğinde o da buz gibi soğuk bir ses tonuyla " Günaydın. " Dedi.

Narin ise bu haline bir anlam veremese de daha fazla üstüne gitmemeye karar vererek " Erkencisin, uyuyamadın mı?" Diye sordu.

Mahir de " Uyku tutmadı. Keşke biraz daha   uyusaydın, seni rahatsız ettim değil mi?" Diye sordu.

Narin de başını iki yana sallayarak" Yok, zaten ben de kalkacaktım. " Diyerek üzerine sabahlığını giydi.

Ardından da ayağa kalktı ve o da Mahir'in yanından geçerek duşa girdi.

İkisi de hazırlanmış bir halde kahvaltıya indiler. Hep birlikte güzel bir kahvaltı ettiler.

Üç ay sonra...

Leyla  düğün günü yaklaştıkça kalbi heyecandan yerinden çıkacak gibi oluyordu.

Bir an önce zamanın geçmesini düğün gününün gelmesini istiyordu. Öyle ki bu zamana kadar ayları saatleri saymıştı.

Düğüne üç ay kala kayınvalidesi annesi ve Asi başta olmak üzere ailenin bütün kadınları hep birlikte düğün alışverişine çıkmıştı.

Kayınvalidesi ona en güzel takıları, kıyafetleri almıştı. Hatta gelinlik ve kına elbisesini bile seçmişlerdi.

Gelinliğini ailesine gösterdiği sırada ise annesi göz yaşını silerek " Yavrum, ne kadar güzel olmuşsun. " Demişti.

Leyla da aynada kendine baktığında ise o da gelinliğini çok beğenmişti. Tıpkı bir melek gibiydi.
Akşamın nasıl olduğunu anlamamışlardı.


İşte bugün de odasında oturmuş kuaförün saçını yapmasını izliyordu. Özellikle tercihini sade bir topuzdan yana kullanmıştı.
İlk başta makyaj da yapılmıştı.

Aile durumu iyi olmasına rağmen öyle çok fazla gösteriş sevmezdi.

Bir tek kına dışında. Sabah erkenden diğer evden annesi gelmiş ve onun saçına kınayı yakmıştı.
Kuaför işini bitirince tepkisini ölçmek  için de gülümseyerek aynadan Leyla'ya baktı ve " Nasıl olmuş, beğendiniz mi Leyla hanım?" Diye sordu.

Leyla ise kendine hayranlık içinde bakıyordu. Sanki o değil de başka biri vardı. Adeta bambaşka olmuştu.

Kadına gülümseyerek " Çok beğendim. Teşekkür ederim. " Dediğinde kadın da eline çantasını alarak odadan çıkmadan önce durup Leyla'ya baktı ve " Yarın görüşürüz. Tebrik ederim. " Dedi.

Asi- Bir Mardin Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin