9.

104 40 49
                                    

Mahir ise bunu duymayı beklemiyor olacaktı ki şok içinde birden ayağa kalktı ve annesine bakarak " Anne, sen az önce ne dedin?" Diye sordu.

Aslında annesinin ne demek istediğini biliyordu. Ama yine de bunu kendine yediremiyordu.

Sanki bu bir rüyaydı ve o an  rüyadan uyanacaktı. Annesi de oğluna baktı " Narin bu evde bizimle yaşayacak dedim. " Dedi.

Mahir o an annesine doğru yaklaştı ve tam önünde durdu.

Annesine sinirle kaşlarını çatarak " Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin? Benim zaten bir karım var. Tamam o beni sevmiyor olabilir. Zaten sevmemesi için de yeterince sebebi var. Hayatı ona zindan ettim. Ama ben onu seviyorum. Şimdi sen tam her şey yoluna girdi derken" dedi ve bir yandan da göz ucuyla Narin'e bakarak " Bu, kadını mı getirdin? Amacın ne senin? Her şeyi berbat etmeye mı çalışıyorsunuz? Ben yaparım dedikçe sen bilerek bozacak mısın?" Diye bağırdı.

Yaşlı kadın da bu sözlere artık daha fazla katlanamayacağını anlayınca da dayanamayıp tam bir şey diyordu ki ne olduysa o an oldu.

Bu anı bozan "Yeter!"  Düzgün konuş annenle.  Saygısızlığın lüzumü yok." Diyen gür bir ses duyulduğu sırada hepsi merakla başlarını sesin geldiği yöne doğru çevirdi.

Tam karşısında duran onlara sinirle bakan evin beyini görümce şok içinde hepsinin ağzından " Bey, baba." Diye bir fısıltı çıktı.

Yaşlı adam gözleri onların üzerinde tek tek gezerken ağır ağır onlara doğru yürüdü. 

Bu sefer bütün bakışlar Mahir'e döndü. Mahir ise hala olayın şokunu üzerinden atamamıştı.

Babası Mahir'in önünde durduğunda ise bunu gören eşi de o an korkuyla yutkundu. Eşinin her an ne yapacağını kestiremiyordu.

Eşi oğlu hapise girdikten sonra bu olanları kaldıramamış odasına kapanmıştı. Bu zamana kadar da kimseyle görüşmemişti.

Öyle ki Mahir'in annesi oğlu ve eşi ne zaman tartışsa iki arada kalırdı. İşte şimdi de  o anlardan birini yaşıyorlardı.

Mahir babasına karşı utanç içinde birden eline öpmek için  uzanırken " Öpeyim baba. " Dedi.

Yaşlı adam bir süre elini vermedi. Oğluna başına açtığı felâketler yüzünden öfkeliydi.

Herkes ona merakla bakarken yaşlı adam ise elini oğluna öpmesi için uzatmadı bile.

Mahir babasının bu tavrı karşısında bozulsa da onun ona olan sinirinin geçmediğini anlamıştı. O yüzden de görmezden gelmeye çalıştı.

Tam o sırada ise Narin de heyecanlı bir gülümsemeyle ikisinin yanına geldi ve
" Merhaba, Kazım amca." Dediğinde Mahir'in babası da sesin geldiği yöne doğru döndüğünde karşısında Narin'i bulmayı beklemediği için şok olmuş bir halde " Narin, kızım senin ne işin var burada?" Diye sordu.

Narin de yaşlı adama gülümseyerek baktı ve
" Öpeyim, Kazım amca." Diyerek elini uzatmasını istedi.

Mahir'in babası da az önce oğluna vermeye tenezzül dahi etmediği elini genç kıza öpmesi için uzattı.

Genç kız da elini usulca öptü. Ardından da yaşlı adama sımsıkı sarıldı.

Yaşlı adam ise hala olanlara inanamıyordu. Genç kız da yaşlı adama baktı ve " Ben, bir iş için gelmiştim. Gelmişken de sizi de göreyim dedim. Uzun zaman oldu. " Diye cevap verdi.

Yaşlı adam herkesin önünde oğluyla rahat konuşmayacağını anlayınca da kimse duymasın diye oğlunu yavaşça "Seninle sonra konuşacağız. Bu konu burada kapandı sanma." Diye uyardı. 

Asi- Bir Mardin Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin