Dışarı çıkmıştım hava buz gibi soğuktu ama sıkıntı yok akşama yeterince sıcak olacaktı zaten peki şimdi nereye mi gidiyorum? Alışveriş yapmayaa akşam için güzel olmam gerekiyor sonuçta günlerce haberlerde geçecektim.
Ha bu arada kendimi tanıtmayı unuttum ben Umay Karahan yani şimdilik. 25 yaşındayım üniversiteyi bitireli 4 5 yıl fln oluyor. Şimdiye kadar sürekli gizli bir hayatım olmuştu babam yüzünden çünkü kendisi tabiri caizse mafyaydı. Katliam yaratmayı severdi ve bu özelliğini sanırım banada aktarmış olabilirdi ama muhteşem bişey değil mi yangınlar ölen insanlar çığlıklar senden yaşamak için yardım istemeleri medet ummaları fln çok güzel bence e tabi bunlar size korkunç gelebilir ama ben böyle büyüdüm.
Ailecek akşam yemek yerdik eskiden. Babam ve ben ne de büyük bi aile öyle değil mi. Yanımda babam bana yemek yedirirdi saçımı okşardı hep severdi beni sonrada televizyondaki spiker konuşmaya başladı babamı televizyonda ilk görüşüm değildi benim kafamı karıştıran asıl mesele nasıl yanımda bu kadar iyiyken diğer insanlara karşı bu kadar acımasız oluşuydu.
Annem ölmüştü bunu gece yarısı sokaktaki bir adam yapmıştı defalarca anneme tecavüz edip sonrada acımasızca parçalara ayırıp yakmış ve küllerini de kapımızın önüne bir paketle bırakmıştı. Bunu küçükken bilmiyodum 18 lerime yakın çok ısrar ettiğim için babam anlatmıştı o zaman anladım ki babam böyle bir insan olmak istememişti dış dünya onu bu hale getirmişti çıkardığı yangınlar aslında kendi içindeki yangınlardı insanların çığlıkları ise babamın atamadığı o çığlıkların aynasıydı.
Babamın bir çocuğu olduğunu kimse bilmezdi sır gibi sakladı beni okula gitmedim hiç bir zaman, hep özel dersler alırdım. Normal derslerin yanı sıra küçük yaşlarımdan itibaren dövüş dersleride alırdım belli bir yaştan sonrada silah kullanmayı öğrenmiştim.
Uzun zamandır İstanbul'a uğramamıştım açıkçası özlemişim buraları. Buraya geri gelme sebebim ise babamın kalp krizi geçirip ölmesiydi avukatı beni aradığında ilk bi şaka olduğunu düşündüm ta ki babamın cansız bedenini görene kadar. Pek bir şey hissetmedim aslında evet içimde bir burukluk vardı ama hayat devam ediyordu öyle değil mi?
Avukat babamın vasiyetini anlatmaya başladı bana babam bütün haysiyetini resmen bana bırakmış ve örgütünün başına geçmemi istemişti ilk başta istemedim açıkçası ama aklıma sürekli annem geliyordu. Neden kimse anneme yardım etmemişti görüp görmezden gelmek daha mı makbuldü gözlerinde. Madem öyle o zaman hepsinin canı cehenneme. Benim yarattığım cehennemde yanmalıydı hepsi.
Tamam geçmişi bi köşeye atalım ve şimdiki zamana geri dönelim.
Bu akşam bir balo düzenlemiştim. Ülkenin dört bir yanından bir sürü saygın kişiler gelecekti. Gelsinlerdi bu görecekleri son balo olacaktı. Kendimi bu gece onlara tanıtacak babamın ölümünden sonra aldıkları o rahat nefesi bir yerlerine tıkacaktım.
Bir çok mağaza ya bakmıştım, bu gireceğim son mağazaydı. Burda da bir şey beğenmezsem büyük ihtimalle pijamayla fln giderdim baloya diye düşünürken bir elbise gördüm ama muhteşem ötesi bir şey tamda aradığım gibiydi. Sade ve şık.
Elbiseyi alıp çıktım mağazadan. Babamın en güvendiği adamlarından biri olan Ahmet abiyi aradım. Telefon bir kere çaldı iki kere çaldı ve üçüncüsünde açıldı "Efendim Umay hanım?"dedi. "Umarım hazırlıklar bitmiştir"dedim. "Çok küçük bir kaç şey kaldı onun dışında bitti Umay hanım " dedi. "Güzel" diyip kapattım aramayı.
....................................................
Biliyorum çok kötü ama maruz görün yazdığım ilk kurgu.
⭐️⭐️⭐️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM ATEŞİ
Teen Fiction"Barış,intikam nasıl yenen bir yemektir?" "Soğuk" "Yanlış" dedim. Anlamadı beni sorgular gibi bakarken önümüzdeki yangını gösterdim. "İntikam sıcak yenen bir yemektir"