İçeriye doğru yürürken Selçuk koşarak yanımıza geldi nedenini anlamadığım bir şekilde telaşıydı"Umay hanım Koray bey içeride yok kaçmış" bugünde şaşırmalara doyamıyorduk buda neydi böyle.
"Ne demek yok lan nasıl kaçmış Selçuk!" Diye bağıran Barış bi anda Selçuğun yakasına yapıştı tam yumruğunu onun yüzüyle buluşturucakken Barışın kolunu tuttum ve başımı iki yana salladım. Barış kolay kolay sinirlenmezdi sinirlendiğinde onu biz bile tanımazdık bu huyu anlam veremediğim bir şekilde babama çok benzerdi. En son öfke patlaması yaşadığında yine bir suikast planlanmıştı bana sağ bel boşluğumdan vurulmuştum.
"Adam kaçarken siz napıyordunuz lan makyaj fln mı?" Dedim
Selçuk başını utançla öne eğerken
"Umay hanım Koray bey kaçarken adamlarınızdan bazılarınıda öldürüp kaçmış""Sen götünü hangi deliğe soktunda seni öldürmemiş lan" dedi Barış
Sessiz kaldı Selçuk başını hala önüne eğikti
"Defol git gözüm görmesin seni" dedim
Selçuk geri içeri girdiğinde ahmet abiyi aradım ikinci çalışta açıldı telefon
"Efendim Umay hanım? ""Ahmet abi senin yanında ne kadar ekip varsa toplayıp Koray Kumsal'ı arıyorsunuz fazla uzaklaşmış olmaz özellikle benim ev ve çevresini didik didik arayın şüphelendiğiniz en ufak şeyde beni arayın olur mu"
"Peki Umay hanım hemen"dedi ahmet abi telefonu kulağımdan çekip aramayı sonlandırdım.
"Mafya olmak ne zor işmiş arkadaş emekliyede ayrılamıyoruz sağlık sigortamızda yok e biz yaşamayalım o zaman" diye isyan etti Barış.
"E yaşama Barış gel sıkayım kafana iki el"
"Yok yaa bu intihara girer öbür dünyada bedelini ödeyemem ben olmaz"
"Aynen senin tek sıkıntın intihar ediyor olman onun dışında sütten çıkmış ak kaşıksın çünkü hatta Tanrı seni cennete koymazsa yanına melek olarak alır o derece yani"
"E tabi olum sen bizi ne sandın"
"Barış yürü daha bir ton işimiz var"
Beraber içeriye girdik çıkış kapısının oradaki 2 ceset dikkatimi çekti.
"Tüm bunlar olduda biz nasıl duymadık?" Dedim
"Bilmiyorum. Gel kamera kayıtlarına bakalım"
Benim odama gidip bilgisayardan kamera kayıtlarını açtık. Bu kamera açısından Koray'ın bulunduğu odanın önü gözüküyordu herşey normal gibiydi. Kapısının önündeki korumalar içeriden bir ses duymuş ve kontrol etmek için içeri girmişti bir kaç dakika boyunca hiç bir hareketlilik olmadı sonra odanın kapısı açıldı ve içeriden Koray çıktı. Kendi kıyafetlerinden kurtulmuş yerine bizimkilerin takımını giymişti kafasınada bir şapka takmıştı, belindeki silah gözler önündeydi. Koridor boyu ilerledi ve bu kamera açısından çıktı.
Barış bir diğer kamerayı açtı bu kamera ise merdivenlerin bittiği yer ve çıkış kapısını çekiyordu. Koray merdivenlerden aşağı indi tam kapının önüne gelmiştiki arkasından iki adam ona seslendi bunlar kapının ordaki cesetlerdi.
Koray onlara doğru döndü bir süre konuştular bizim adamlarımız tam silahlarına davranacakken Koray onlardan hızlı çıktı ve ikisinide alınlarından vurdu.
Sonrasında ise şuanda bizim izlediğimiz kameraya doğru döndü ve bişeyler söyledi ardından kameraya bir el ateş etti. Kamerayı vurmadan önceki dediklerini anlamak için geriye sardık ben ağız okuyabiliyordum. Diyorduki 'Bacağıma sapladığın bıçak için minnettarım onu bir ömür boyu saklayacağım. Bugün ben misafiriniz oldum kim bilir yarında siz misafirim olursunuz' demişti.
"Diğer kayıtlarıda açsana Barış"
"Diğer bütün kayıtlar silinmiş,bunu kendi başına yapmış olamaz. Köstebek ona yardım etmiş olmalı."
"Sikeyim böyle işi"
Telefonum çalışıyordu ben Ahmet abidir diye düşünürken bilinmeyen numara ile karşılaşmayı düşünmüyordum. Aramayı kabul edip kulağıma doğru götürdüm telefonu.
"Bebeğim nasılsın özledin mi beni? özür dilerim haber vermeden çıktım başka bir zaman telafi ederim ama peşime onlarca adam takman hiç hoş bir davranış değildi güzelim beni özlediğini söyleseydin hemen konum atardım" dedi alaycı bir şekilde.
Barışın varla yok arası mırıldanışını duydum 'senin bebeğim diyen dilini sikeyim 47 kromozomlu piç'
"Yani işin gücün olduğunu bilmesem evimden kaçıp gittiğini düşünücem Koray bu sefer affettim bir daha olmasın tamam mı" diyip telefonu kapattım.
"Sikerim ben bu herifi o kim ki sana bu şekilde hitap edebiliyor ya!"
"Sakin ol Barış bak ahmet abi arıyor"
"Umay hanım hiç bir iz bulamadık "
"Tamam b planına geçiyoruz adamları toplayıp buraya gelin" beni onaylayıp telefonu kapattı.
"Bizim b planımız mı var?"
"Bizim her zaman b planımız var Barış. Kimse Umay Karahan'ı ezemez"
"Peki plan ne?"
"Kumsal mezarlığı biraz fazla soğumuş ısıtmak gerek. Öyle değil mi?"
.........................................................................
Ben 630 kelime yazarken bile üşeniyorum bazı yazarlar 10.000 kelime yazabiliyorlar gerçekten tebrik ediyorum onları.
Oylarınızı bekliyorumm
Sizce köstebek kim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM ATEŞİ
Teen Fiction"Barış,intikam nasıl yenen bir yemektir?" "Soğuk" "Yanlış" dedim. Anlamadı beni sorgular gibi bakarken önümüzdeki yangını gösterdim. "İntikam sıcak yenen bir yemektir"