Otobüsten indim. Shinobu'nun attığı konuma 5 dakika içinde vardım. "Geç kalmadım değil mi?" Telefonundan kafasını kaldırdı. "Ah, Giyuu. Hayır hayır az önce geldim bende." Yan yana festival alanına girdik. Her renkten üçgen bayraklarla stantlar süslenmiş, müzik grupları etrafta dolaşıp müziklerini yayıyordu. İlk olarak çeşitli yemeklerin satıldığı stantlara yöneldik. Bir tanesinin önünde durduk. Shinobu benden önce davrandı. "İki salmon daikon." Kenardaki küçük masalara geçtik. "Dün sevdiğini söylemiştin." Kafamı salladım. Sevdiğim yemeği neden söylediki? Kendi sevdiğini yiyebilirdi? Ya da o da seviyordur.
"Sen en çok ne seversin?" Diye bir soru yönelttim.
"Bütün yemekleri." Yani bu ne demek? Ben sevdiğim için de kendine salmon daikon istemişti. Kafam karıştı.
"Güzel." Dedim. O sıra salmon daikonlarımız geldi. "Başka nelerden hoşlanırsın?" Lokmamı yuttum. "Hmm manga, online oyun, dövüş." Gülümsedi. Her gülüşünde içimin sıcacık olması hiç normal değil. Güzel ama değil işte.Yazar Notu: Aşıksın Giyuu zorlama😑
"Şuan yapabileceğimiz sevdiğin bir şey?"
"Senin sevdiğin bir şey yapsak festival hakkında pek bir şey bilmiyorum."
"İlla festival olmak zorunda değil başka yerlere de gidebiliriz ben her şeyi severim, bu yüzden sana soruyorum." Aramızda büyük bir zıtlık vardı. Ben her şeyden nefret ederken o çok seviyordu. Garip ama güzel. Hoşuma gitti... "Sanal gerçeklik etkinliği olacağını duydum oraya gidelim." Dedim. Girişteki ilanlardan görmüştüm. Ücreti verip festivalin aşağılarına yürüdük. "Bu festival her yıl yapılır bulabileceğin her tema neredeyse var." Diye beni bilgilendirdi. "İyiymiş." Festivalde epey dolaşıp sohbet ettik. Onu daha yakından tanıdıkça daha çok ısınıyordum. Bana kendinden bahsettikçe Sensei ile olan anılarımı anlattım ve bende kendimden bahsettim. Uzun süre sonra biriyle ilk defa bu kadar uzun ve derin konuşmuştum. Nedenini bilmiyorum ama onun yanında kendimi iyi hissediyorum. Gülüşü soğumuş kalbimi ısıtıyor.Yazar Notu: Nedeni aşıksın, güzel planlarım var Giyuu hazırla kendini🙃
2 ay sonra
"Tengen bağırma!" Evet bunu söylerken bende bağırdım. Benim evde grupça toplanmış gece gece korku filmi izliyorduk. Koltuğum 7 kişiye yeterli olmadığı için yere minderleri dizmiştik. Kyojiro, Tengen, Obanai Mitsuri yerde; Ben, Shinobu, Sanemi koltukta oturmuş yorgana sarılmış şekilde filmi izliyorduk. Shinobu, ben ve Obanai dalga geçerken diğerleri sanki karaktermiş gibi davranıyordu. Kyojiro' ya gelirsek o korkmak ya da umursamamak yerine karakterlere gaz veriyor, kısaca Kyorjiro Kyojiro'luk yapıyordu. Shinobu hariç diğerlerine eskisi kadar olmasa da hala soğuktum ama arada sohbet oluyordu. Shinobu'yla ise baya samimiydik. Cipsin çıtırdama sesleri arasında kolumu dürterek konuştu. "Bak şimdi kız hayalet kılığında korkutacak ya arkadan gerçeği çıkacak. Hep öyle olmuyor mu?" Kafamı salladım. "Gazeteci ölecek," diye bende bir yorumda bulundum. 10 dakika sonra tam umudu kesmişken Shinobu'nun dediği çıktı. O gülme krizine girerken ben tebessüm ettim. Mitsuri hayaletin çıkışıyla Obanai'ye daha çok sarıldı. Yapışık aşıklar. Yanlız filmin grafikleri baya iyiydi. O hayaletten korkmamak biraz çatlaklık istiyordu.İki mısırı ağzıma atarken aklıma şeytani bir plan geldi. Sırıtmamak için kendimi zor tuttum. Yorganın altında çıkıp ayaklandım. Shinobu geceliğimi tuttu.
"Giyuu nereye?"
"Lavaboya."
"Hıı tamam."
Salonumdan çıkıp odama geçtim. Cadılar bayramı için aldığım kanlı palyaço kostümünü giydim. Tengen kesin korkudan ruhunu teslim edecek. Özellikle duyulacak sesler çıkardım. Filmin sesi kesildi. "Sizde bir şey duydunuz mu?" Sanemi'nin korkusu sesinden belliydi. Shinobu "Ben bir Giyuu'ya bakayım lavaboya gitmişti." O anda bağırdım. "Shinobu, Kyojiro yardım edin! Bırak beni! Bırak!" Oyuncu mu olsam acaba? Hızlıca odanın köşesine geçtim. Odamın ışığı açıldı. Kollarımı kaldırıp üzerlerine koştum. Onlar çığlık çığlığa kaçarken ben eğlenerek kovaladım. Salonda küçük bir koşuşturmadan sonra kendimi tutamayıp kahkahayı bastım. "G-Giyuu?" Shinobu palyaço maskemi açtı. Gülmekten yarılıyordum resmen. "Ulan şerefsiz! Gece gece iyi halt ettin!" Sanemi kafama bir tane geçirdi. Kyojiro'yu bile korkutmuştum. "Sana bir şey oldu sandık." Evet Kyojiro'yu bile fena korkutmuştum. Ve o an bir şey fark ettim. Yıllar sonra eğleniyordum. Yıllar sonra ilk defa bu kadar gülmüştüm ve bu çok güzeldi. Hiç bitmesini istemediğim bir güzellik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌊🦋GİYUUSHİNO FİCTİON🦋🌊
Hayran KurguNefes alamıyorum dedim, Nefesin olayım dedi. Yanıyorum dedim, Söndüreyim dedi. Boğuluyorum dedim, Beraber dedi. Sordum neden beraber? Cevap verdi güzel gözlü kadın: Sen nefes al ki kalbimi yaşat, Sen sön ki ayrılamayalım, Öleceksek beraber ölelim. B...