-İyi Okumalar-• • •
Ahşap döşemeli oda belki de ilk defa Jeon Jungkook'a bu kadar kasvetli gelmişti. Gecenin karanlığında içerisinde kendisini yiyip bitiren kurdu kızgınlık zamanının geldiğini ilk defa olmasına rağmen belli ediyordu ve deneyimsiz omega tam şuan ne yapacağını bilmiyordu.
Yatağında cenin pozisyonuna gelerek ellerini iyice karnına bastırdı. Sanki yattığı yerde ne kadar küçülürse o kadar rahatlayacak gibi hissediyordu. Ama yaptığı her bir hamle nafileydi.
Feromonlarının bu odanın dışına çıkamıyor olması şuan onun için büyük bir şanstı. Zira kokusunu kontrol altında tutmak da hiç bu kadar zorlayıcı olmamıştı. Duvarda ki antika saate baktı göz ucuyla, saat 1 olmuştu. Her gün saat 1.23'ü gösterdiğinde prens Taehyung'a kendisini belli etmek adına feromonlarını yayıyor sadece onun duymasını sağlıyordu. Ama bu gün böyle bir şey yapabiceğinden de emin değildi.Kasıklarına saplanan ağrıyla yatakta acı bir şekilde kıvrandı. Hızlı düşünmesi ve birşeyler yapması gerekiyordu. Yataktan kalkmak için doğruldu, o sırada üzerinin terden sırılsıklam olduğunu fark etti. Saç dipleri terlemiş saçları birbirine yapışmıştı. Odasında ki banyoya doğru ilerledi, doğrulmak şuan onun için çok zordu ve iki büklüm şekilde banyoya gereğinden daha uzun sürede vardığında mumların aydınlattığı banyoda aynadan kendi görüntüsüne baktı.
Gerçekten de dağılmış gözüküyordu. Başına gelen bu ilk deneyim kesinlikle bir daha yaşamak istemeyeceği türden bir durumdu. Hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordu sadece.
Küvete ilerleyip soğuk suyu açtı küvetin içerisi buz gibi suyla dolarken bütün kıyafetlerinden kurtuldu ve kendisini küvetin içerisine attı. Bedenini saran titreme bir kaç dakikaya anca geçtiğinde içinin yangını da sanki hafiflemişti.
Gözlerini kapatıp suyun içerisine iyice girdi ve bedeninde kuru yer kalmadığından emin oldu.• • •
Prens Taehyung'un, ayakları mermer zeminin soğukluğunu hissederken balkonda biraz daha öne doğru adımlayıp saatin gelmesini bekledi. Cebinde kalan köstekli saatine baktığında beş dakikadan az olduğunu fark ettiğinde içinin heyecanla kıpraşmasına engel olamadı.
Zaman geçtikçe içinde ki kurdu iyice hareketleniyor, görmeden sahiplendiği o omeganın kokusunu solumak için deli oluyordu. Ama bu gün diğer günlerden farklıydı ve prens Taehyung ne kadar beklerse beklesin sahiplendiği o feromonları duyumsayamadı.
Cebinden saatini çıkarttı ve tekrar kontrol etti. 'Yanlış mı görüyorum acaba.' diye geçirdi içinden ama saate ne kadar bakarsa baksın 1 buçuğu çoktan geçmişti. İçini bir telaş kapladı. Yıllardır aynı saatte sadece kendisinin aldığı bu feromonlar bu gün ansızın kesilmişti ve prensin alfası görmeden sahiplendiği omegası için prensin içinde çırpınıp duruyordu.'Ya bir şey olduysa ona' diyordu alfa 'Ya şuan yardıma ihtiyacı varsa.' prens içten içe alfasının sesini duyuyor onunla birlikte telaşa kapılmadan duramıyordu.
"Ne yapıcaz şimdi..." kurduyla konuşmaktan başka çaresi yoktu şuan için. 'Dışarıya çıkalım.' dedi alfa.
Prens ise düşünme yetisini kaybetmiş kurdu ne derse onu yapıyordu.
Ayağına ayakkabılarını geçirdi hızlıca, üzerine bir şey almaya gerek duymadı. Evet hava soğuk olabilirdi ama o bir vampirdi ve vampirler üşümezdi.Bahçeye çıktığında kendisini koca bir bilinmezlikte hissetti. Ne yapacağını, nereye bakacağını bilmiyordu. Sanki kapana kısılmış bir aslan gibi. Yada kapana kısılmış bir kurt, evet bu varyasyon çok daha mantıklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Averd - Taekook -
FanfictionVampir-alfa melezi Taehyung Cadı-omega melezi Jungkook Vampirlerin ve cadıların arasında sürüp duran çatışma şartların da değişmesiyle boyut değiştirmiş işler artık eskisinden çok daha farklı bir hal almıştı. Bu kargaşa arasında Taehyung ve Jungkoo...