2

238 26 14
                                    

-İyi Okumalar-

• • •

Cadı öncüleri, Jieun'in aktarında toplanmış yaşadıkları son olay hakkında ki görüşlerini öne sürüyorlardı.
Bu başlarına gelmiş ilk ölüm meselesi değildi bi' tabi. Yaklaşık bir yıldır yaşadıkları bir durumdu. Büyü yapan cadı ölürdü, çünkü zamanın da cadılar kan içen vampirleri öldürüyorlardı. Basit bir denklemdi aslında bunların ki.
Kısas yapıyordu iki tarafta kendisi için. Bu yüzden bu meseleyi kan davasına çevirmişlerdi ya.

Ama şuan cadılar bir şey yapamıyordu. Vampirlerin yaklaşık beş senedir ellerinde tuttukları güç cadıları çözümsüz bırakıyordu.

"Hasat omegasını kaybetmek, yaptığımız en büyük hatalardan biriydi." Dedi içlerinden yaşlıca olan kadın.

Onu onayladı anında hepsi, çünkü aynı görüşe sahiplerdi.

"Hasatı tamamlayamadık." Başka bir kadın konuşmuştu bu sefer de.

Çözüm üretmeye çalışır gibi bir halleri yoktu, üretecek bir çözüme sahip de değillerdi çünkü. Önlerine mevcut durumlarını sunuyor, zaten bildikleri şeyler hakkında konuşup duruyorlardı.

Aktarın kapısının açılmasıyla sessizleştiler hemen, içeriye cadı olmayan birisinin giremeyecek olması içlerini bir nebze rahatlatsa da gelen kişinin kim olduğunu bilmiyor olmaları tedbiri elden bırakmamalarına sebep oluyordu.

Gördükleri tanıdık yüz, rahat bir nefes almalarına sebep oldu. Cadı kolonisinin en bilge cadılarından bay Jeon girmişti içeriye. Herkes onu sever sayardı.

"Hoşgeldiniz efendim." Dedi Jong Suk cadıların başı olarak.

Kısaca kafasını sallayıp selamını aldı bilge cadı Jeon. Beş kişilik topluluğun altıncısı olarak içlerine karıştı ve onlara konuşmaları hakkında kısa bir özet geçmelerini istedi. Konuşulan gereksiz bilgiler bay Jeon ile paylaşıldığında adam tahmin ettiği gibi kimsenin bir şey bilmediği kanısına vardı ve başladı duyduğu şeyleri anlatmaya.

"Rose'nin büyü yapması için zorlayanın bir vampir olduğu iddilarını duydum, bu işleri değiştirir. Eğer sorumlunun bir vampir olduğunu kanıtlarsak Rose'nin de masum olduğunu kanıtlar onun bedenini geri alabiliriz."

Belki ölmüş bir bedenin geri alınması saçma görülebilirdi, bu beden cadı olmasaydı. Ama cadılar öldükten sonra da ruhlar aleminde yaşamaya devam ederdi. Bunun içinde yapılacak şey basitti. Kendi topraklarında kutsanmaları. Zaten bu yüzdendi cadı halkının ayağa kalkma sebebi.

"Eğer dediğiniz doğruysa, bu savaş demek." Jieun konuştuğunda hepsi onu onayladı.

"Ne büyüsü yaptığını bulursak eğer, kimin için yaptığını da buluruz." Jong Suk'un mantığı doğruydu bay Jeon da dahil hepsi bu fikre sıcak bakmıştı.

"Büyü gücümüzü kullanamadan, bunu anlamak çok zor." İçlerinde ki yaşlıca olan kadın konuştuğunda hepsi düşünceli bir hale büründü.

Yapılan büyüyü anlamak, geçmişe gidip o anları tekrar canlandırmak cadılar için çocuk oyuncağıydı, ama büyü yapamadan böyle bir şeyi gerçekleştiremezlerdi.

"Büyü yaptığı yeri tahmin edebiliyorum aslında." Jieun, Rose'ye en yakın kişi olarak konuştuğunda diğer cadıların da içine bir umut ışığı düşmesine sebep oldu. "Olabilecek bir kaç yer geliyor aklıma, o yerlere gidip kurtlarımızın iç güdüleri ve koku duyuları ile büyüye dair kalan kalıntıları hissedebiliriz. Unutmayalım ki bizim büyü gücümüzü elimizden alsalar da biz hala kurtuz." Diye bitirdi cümlesini.

Averd - Taekook -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin