30

78 11 2
                                    

-İyi Okumalar-

• • •

Ormanın zifiri karanlığında, bembeyaz tüyleri parlıyordu Jungkook'un.
Alfanın küllü gri rengine tezat, beyazın en güzel tonuna sahip tüyleri vardı omeganın.

Sarayın bahçesinde dönüşmüş birlikte özgürce koşmuşlardı yapabildikleri kadar. İkisi de çok güzel hissetmişti. Rüzgarın tüylerinde bıraktığı o hafif esinti izleri, gecenin karanlığında parlayan mor ve kırmızı gözler.

Alfa teklif etmişti dönüşmeyi, omega da hiç tereddüt etmeden kabul etmişti onu. Kızgınlığın üzerinden yaklaşık bir hafta geçmişti. Ve bu bir haftada omega kendisini bebek gibi hissetmişti.

Her gün ikili odada birlikte vakit geçirmişti. Alfa her an omegaya ilgisini veriyor onu gerek şefkatiyle gerekse şehvetiyle sarıp sarmalıyordu.
Omegayı yıkamış, elleriyle ona yemek bile yedirmişti hatta. Ve bu bir haftanın sonunda omeganın feromonları normale dönmüştü. Bu da kızgınlığın bittiğine işaret ediyordu.

Açıkçası omega kızhınlığın biraz daha sürmesini isteyebilirdi, alfanın ilgisi çok hoşuna gitmişti. Her gece ona sarılıp yatmak yada omegasını da tatmin edecek şeyler yapmak olağanüstü hissettiriyordu. Bu saatten sonra da alfadan ayrı bir gece geçirmeyi hayal bile edemezdi.

Alfa ormanlık alanda bir ağacın altında durup insan formuna geri döndüğünde kenara bıraktıkları kıyafetleri alıp hızlıca üzerine geçirdi. Omeganın ise insan formuna dönmek gibi bir amacı şimdilik yoktu. Doğrudan omega olarak alfanın yanında daha fazla kalmak istemişti.

Omeganın dönüşüm gerçekleştirmediğini gören Taehyung ise gülümseyerek yere oturdu. Uyluklarını pat patlayarak omegayı yanına çağırdı.

Beyaz kurt alfasına doğru ilerledi ve kafasını onun bacaklarına koydu. Böyle çok daha iyi hissetmişti işte. Alfanın elini kafasında ki tüylerde hissettiğinde ise hoşnut olduğuna dair bir kaç mırıltı çıkarttı. Bu durum Taehyung'u daha neşelendirirken eğilip omeganın tüylerine öpücük kondurdu. Onun kokusunu daha da derinden almasını sağlamıştı bu hareket ve mest olmuştu.

Omega bir kaç dakika gözlerini kapattı ve anın tadını çıkartmaya koyuldu. Gökyüzü açıktı. Zihninin pusuna tezat kucağına yattığı alfa da oldukça parlak hissettiriyordu.

Aklına binbir türlü şey geliyordu ve çığlık atmak istemesine sebep oluyordu düşünceler. Kafasını yattığı yerden kaldırdı.

Onun hareketlendiğini gören alfa ise gökyüzüne çıkarttı bakışlarını omegaya indirdir. "Sorun ne minik kurt."

Omega yerine yerleşemiyor gibi bir kaç kez kopırdandı, anlamsız bir kaç ses çıkarttı. Eğer içinden söylemek istediğini söylüyor olsaydı, alfanın onu hissedeceğinin farkındaydı. Ama o da doğru düşüncelerini belli bir noktada birleştiremiyordu ki. Annesi hakkında öğrendiği şeyler canını sıkmış, kalbini kırmıştı. Bunu hak etmediklerini düşünüyor cadı kolonisine karşı aşırı bir öfke duyuyordu. Kendisinin bir cadı olması ise duygularında bir değişime sebep olmuyordu. Kendi halkına merhamet etmekten oldukça uzaktı.

Oldukça zorlu bir çocukluk geçirmişti Jungkook ve hep acaba annem olsaydı nasıl olurdı diye düşünmeden edemezdi. Onun eksikliğini iliklerine kadar hissetmiş birisiydi. Bu yüzden de zaten içinde ki öfkesi dinmek bilmiyordu ya.

Kafası hala alfanın kucağındayken sonunda debelenmekten vaz geçerek insan formuna döndü. Taehyung onun canını sıkan şeylerin az çok farkındaydı. Omeganın içinde ki kırgınlığı da öfkeyi de en derininde hissediyordu adeta.

Averd - Taekook -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin