16

111 16 13
                                    


-İyi Okumalar-

• • •

Her şey bir göz açıp kapama süresince gerçekleşmişti ve Jungkook gözlerini tam manasıyla açabildiğinde tam üzerinde devasa büyüklükte bir kurt kafası gördü.

Gri kurdun kafası Jungkook'un kafasına hizalanmış kırmızı gözleri onun kahve gözlerine kenetlenmişti.

Kurt yerde boylu boyunca yatan bedenin iki yanına ayaklarını koyarak onu altında hareketsiz bırakmıştı.

Jungkook dehşete düşmüştü, gözlerine tutunan kırmızı gözler onu korkutmuyordu. Ama tam gözlerinin içine bakıyor olması görünüyor olduğunu belli ediyordu.
Gözükmemesi gerekirdi.

Yaptığı gizlenme büyüsünün onu gölgelerin arasında yok etmesi gerekirdi. Ama etmemişti. Zira tam şuanda gözlerinin içine bakan alfaya başka açıklama getiremiyordu da.

Burnuna dolan feromonlar tanıdıktı. Gri tüylere sahip devasa büyüklükteki alfayı kurt formunda ilk görüşüydü belki ama bu alfayı tanımadığı anlamına gelmiyordu.
Saraya kilitli olduğu yıllarda alfanın kokusunu içine çokça çekmişti. Onu artık iyice tanımıştı.
Kırmızı gözlerde ki o sıcaklığı yakaladı. İçinin sıcacık olduğunu hissetti.

"Senden korkmuyorum alfa."

Alfa kafasını biraz daha yaklaştırdı altında yatan bedene doğru. Ağzından kaçan hırlama sesi Jungkook'un bedenini yere doğru bastırmasına sebep oldu. Kaçacak yeri yoktu, bu yaptığı boşa çabaydı.

"Beni tanımadın mı?"

Tekrar aynı hırlama ile karşılaştı, Taehyung'un sakin kişiliğine tezat alfası hiç de sakin değildi. Taehyung'un tam zıttıydı hatta. O daha sert ve daha inatçıydı.
Ama başka bir gerçek daha vardı ki, o da Jungkook'un da inatçı ve hırçın kişiliğiydi.

Hala alfanın altında yatıyordu. Kurt onun üzerine dört ayağıyla çıkmış altında ki bedeni tamamen savunmasız bırakmıştı. Ağırlığını omeganın üzerine vermiyordu. Ama bu ona karşı mülayim olduğu anlamına da gelmemeliydi.

Jungkook feromonlarını yaydı, çiçeğin tatlı esintisi alfanın burnuna dolduğunda bakışlarından bir yumuşama geçti.
Başta gizlice takip edildiği için sinirli ve hırçındı. Kızgınlıkta olduğu için de oldukça aç.
Bu yüzdendi zaten kendisini takip eden bedeni tanımadan üzerine atılması.

Jungkook saf birisi değildi. Alfanın kokusunu aldığında sakinleştiğini anlamıştı. "Üzerimden çekil artık." Dedi bu yüzden.

Alfa çekilmedi. Çekilmek gibi de bir niyete sahip değildi.

Aksine yüzünü omegaya yaklaştırdı. Onun yüzüyle yüzü arasında yalnızca santimler kaldığında gözlerini yumdu. İçine derince bir nefes çektiğinde, tüm hücrelerine bir titreme geldi.

Kurdu ağlamaklı bir şekilde uluduğunda, Jungkook için de gözlerini açık tutmak oldukça zordu. Ama gri kurdun hareketlerini de kaçırmak istemiyordu.

O çok güzeldi. Gümüşe çalan ve gecenin karanlığında parlayan gri tüyler göz kamaştırıyordu. Küllü ve soluk değildi onun grisi. Aksine açık ve parlaktı. Gecenin karanlığına inat. Bütün ihtişamı ile gözler önündeydi.

Kurt burnunu omeganın boynuna yaklaştırdı. Jungkook kalbinin yerinden çıkacağını düşündü. Alfa burnunu onun boynuna sürttü.

Temas ettiklerinde ikisi de nefeslerini tuttu. Ama bu tutuş kısa sürdü, özellikle de alfa işin. Çünkü burnunu gömdüğü tenden duyduğu koku, başını döndürdü.

Averd - Taekook -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin