"Zamanı mı durdurdun?"
Dazai arkasını dönüp rahat bir pozisyonda koridora doğru yürürken küçük, bilmiş bir onay sesi çıkardı.
"Benim de küçük numaralarım var elbette."
"Nereye gidiyoruz?" Sigma, Dazai'nin peşinden beyaz koridorda yürürken konuştu.
"Belli değil mi? Buradan ayrılacağız."
Birkaç dakika yürüyüşün ardından Sigma aklındaki sorunun yanıtını bulamayınca kendini daha fazla tutamadı
"Hey, gerçekten.. zamanı mı durdurdun?"
Bunun mümkün olmadığının farkındaydı ancak söz konusu kişi Dazai ise imkansız kelimesi pek te etkili bir kelime olmuyordu.
"Hm, yalan söylediğimi mi düşünüyorsun Sigma-kun?"
"Lafı dolandırmayı keser misin?"
"Ama o zaman eğlencesi kalmıyor!"
Sigma'nın ona attığı bakış üzerine Dazai, sıkıcı olduğunu bir kere daha yüzüne vurmak istermişçesine iç çektikten sonra konuştu;
"Bu bir yetenek. Dışarıya kalp atışlarımı kullanarak bilgi gönderiyorum ve onlar isa zaman sinyalleri ile bana neler olup bittiğini anlatıyorlar. Oldu mu şimdi? Mutlu musun? Tüm gizemi kaçtı işte!"
Sigma son sözlerini görmezden gelip Dazai'nin ilk söylediklerine odaklandı. Kalp atışları ile sinyal mi gönderiyordu? Bu mümkün mü? Peki, diyelim ki bir yetenek ile zamanı durduruyor. Bu onun da zaman ve diğer herkes ile birlikte durması anlamına gelmiyor mu? Hayır, Dazai'nin yeteneği bunu olanaksız kılıyor. İnsanlığını Yitirirken zamanı durdurma yeteneğini etkisiz hale getiriyor ve bu sayede Dazai zaman durduğu sırada rahatça hareket edebiliyor.
Zamanı durdurdu, düyanın en güvenli hapishanesine sokmayı başardığı kesici bir alet ile dünyanın en sağlam hücresine bir delik açtı, bir şekilde Sigma'nın hücresininduvarını da deldi ve aşağı atladı. Bu neden birden bire yok olup hücrenin dışında belirdiğini açıklıyor. Zaman durduğu sırada aşağı atladı ve zaman eski haline döndüğünde aşağıdaydı.
Peki kalp atışlarına ne demeli? Gerçi, Sigma Dazai'nin bir insan olmadığını düşündüğünde bu çokta şaşırılacak bir durum değildi.
O bir insan değildi, Fyodor da öyle. O ikisi tam anlamıyla canavardan başka bir şey değildi. Onları insan olarak sınıflandırmak büyük bir hata olurdu.
"Anlamıyorum, madem tüm her şeyi planlamıştın, hapishaneye girmeden önce bile buradan nasıl kaçacağını ve dışarısı ile nasıl iletişim kuracağının farkındaydın. O zaman neden beni seçtin? Tek başında olsan çok daha kolay bir şekilde buradan kurtulabilirdin! Madem insanüstü bir zekaya sahiptin neden bana ihtiyaç duyasın ki? Dostoyevski'yi ancak sen yenebilirsin. Bana gerek yoktu."
"Yanlış. İki nedenim var"
Dazai iki parmağını kaldırıp konuştu. Daha sonra bir parmağını indirdi ve devam etti,
"Birincisi, Kunikida-kun'un yerine geçtiğin için. Muhteşem çabalarıma şaşırıp hayran kalacak birisi olmasaydı sence de sıkıcı olmaz mıydı?" Dazai yaklaşıp Sigma'nın saçı ile oynarken gülümsedi.
O anda Sigma'nın sabrı taştı. Dazai'ye sert bir hamle ile vurmaya çalışsa da esmer olan esnek bir hareket ile yumruktan kaçtı.
"DOKUNMA BANA!"
"Acaba Kunikida-kun şu anda ne yapıyordur!?"
"Şu durumda bile dalga geçiyorsun!"
Sigma etrafta koşuşturan adama bakarken onun kendisini ciddiye almadığının farkına vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Another Universe | Bungou Stray Dogs
FanfictionPeki ya Oda ölmeseydi? Oda, Mimic olaynından sağ kurtulur ve Dazai ile Silahlı Dedektiflik Ajansı'na katılır. TW/ 🍁 Kan 🍂 İntihar düşünceleri 🍊 M*ri 🧇 Kısaca Dazai ‼️ARA VERİLDİ‼️ 25.09.23 sıralamasına göre #1🎖️ Nakajimaatsushi #1🎖️odasakunosu...