posta kutusu | tamamlandı

yirmi ikinci mektup

Bazen aynada kendime baktığımda hiçbir şey hissetmiyorum bayım. Bunun sebebini açıklayabilir misiniz? Kendimi anlamlandırmaya dair çabalarım son zamanlarda oldukça yoğun lakin elimden bir şey gelmiyor. Ne psikologlar çare buldu ne kişisel gelişim kitapları. Hoş, sizden de medet ummam yanlış bir yol ama ben de her zaman doğru yolları seçen birisi değilim zaten. İnsan bazen hata yapıp pişman olsa da hatalarına iyi ki diyebiliyor.

İyi ki dediğim hatalarımdan biri oluşunuz ne kadar umrunuzda bilmem. Elim kalem tutmayı çok seviyor o yüzden size yazıyorum ben, yoksa başka bir amacım yok. Ben perdenin ardından sizi izleyecek öylesine biriyim.  Kimliğimde kendime koyduğum isimle yaşayan, etrafında yakını olmayan öylesine biri. Yani mektuplarım sizi endişelendirmesin. Hiç karşınıza çıkmayacak ve günün birinde kalem tutmayı bırakacağım, lütfen o güne kadar bana tahammül edin.

Söyler misiniz, koyu saçlarınız ve açık teninizle neden gözüme göründünüz ki? Sonra birkaç kez daha göründünüz. Ardından son bir kez daha ve sonra sizi hiç göremedim. Adınızı ve adresinizi yardımsever bir beyefendiden öğrendikten sonra benim miladım başlamış gibi hissettim. Lakin gülüşünüz öylesine güzeldi ki kendimi yakıştıramadım size. Birçok kez size dörtlükler yazmak istedim, kafiyeler bulup size ithaf istedim fakat yapamadım. Her seferinde zihnimde yer ediyordunuz ve ben dalıp gidiyordum. Sonra en iyi yaptığım şeyi yaptım, sadece yazmak. Amaçsız ve rotasız, denizde yolunu kaybetmiş bir gemi gibi. Bilirim ki her gemi en sonunda eve dönemese bile bir kıtaya sığınır. Dileğim sığınacağım kıtanın siz olması fakat o kadar çok dilek diledim ki size sıra gelir mi, gelinceye kadar ömrüm yeter mi bilmem.

Neyse, şimdi size yirmi ikinci mektubumu gönderiyorum bayım. Sade ve beyaz bir zarfın içinde, tıpkı benim gibi. Sonra sizden cevap gelmesini beklemeden size yeni bir mektup yazmak için küçük ve karanlık odamın içinde iş başına koyulacağım. Bu kez kaç kere sizi düşünürken önümdeki boyası çatlamış duvara dalıp gideceğim dersiniz? Kaç kere kalemin ucu kuruyacak dalgınlıktan? Bu soruların cevaplarını bulmak için size yazıyorum bayım, aklınıza başka bir şey gelmesin.