Gerçekler

33 2 0
                                    

Gözlerimi açtığım da bir odadaydım. Odada herşey siyah ve koyu griydi. Hava aydınlanmaya başlamıştı. Başımda bir ağrı vardı. Kalkıp aynadan kendime baktığımda anlıma pansuman yapılmıştı.

Kızıl kadının dedikleri kulaklarımda çınlıyordu. Odanın kapısını açıp çıktım. Merdivenlerden aşağıya doğru indim. Kocaman bir salon , amerikan mutfağı vardı. Salonda uzanan Pamir'i gördüm. Yanına doğru yaklaşıp tekli koltuğa oturdum. Uyuyordu. Onu izlemeye başladım fakat kadının dedikleri hâlâ aklımdaydı. Bir süre onu seyrettim. Sonra uyuyakaldım.

Gözlerimi araladığımda Pamir yoktu. Burnuma yemek kokuları geliyordu. Kalkıp mutfağa doğru gittim. Pamir kahvaltı hazırlıyordu.

Beni fark edip " Günaydın " Dedi.

Bende ona "Günaydın" Dedim.

" Kahvaltı yapalım " Dedi gülümseyerek.

" Konuşalım " Dedim sert bir şekilde. Hiçbirşey olmamış gibi davranıyordu.

"Önce kahvaltı yapalim" Dedi.

"Önce konuşucaz " Dedim.

"Balım" Dedi sert bir şekilde. "Önce kahvaltı yapıcaz " Dedi.

" Sen kahvaltını yap Pamir konuşmicaksan gidiyorum" Diyip kapıya doğru yürüdüm. O sırada o kadar hızlı yanıma geldi ki şaşırdım.

Kolumu tutup " Neyi bilmek istiyorsun Balım " Diye bağırdı.

" Neyi mi? Sence neyi bilmek istiyorum Pamir? " Diyerek bende ona bağırdım.

Beni kendine doğru çekti. Ve bir anda beni öptü. Dudakları o kadar sıcaktı ki kendimi ondan ayırmak istemedim. Dudakları dudaklarımın üzerinde duruyordu. Nefesini içimde hissediyordum. Bir eli belimi sıkıca kavramıştı diğer eliyle de saçlarımı okşuyordu. Dudaklarımdan yavaşça ayrılıp alnını alnıma dayadı. Gözleri kapalı öylece durduk. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu.

Bir süre sonra gözlerini aralayıp
" Kahvaltı yapalım sonra herşeyi anlatıcam söz veriyorum " Dedi. Başımla onu onayladım. Elimden tutup masaya götürdü beni.

Masaya oturduğumda heyecandan ölecektim. Aklım başımdan gitmişti. Herşey hazırdı masada . Bi kuş sütü eksik dedikleri masa buydu.

" Balımmmm " Dedi m harfinin üzerine baskı yaparak.

Ona bakıp " Balım mı? " Diye sordum.

O da bana " Adın Balım değil mi? " Dedi.

" Haa, E-evet" Diyebildim.

" Ekmeği uzatır mısın? " Dedi gülerek.

" E-ekmeği mi? " Dedim.

Kafasını sallayıp bu halimden eğlendiğini görebiliyordum. Utanmıştım bu halimden. Ekmeği ona doğru uzattım.

" T- teşekkür ederim Balımmm" Dedi beni taklit ederek ve m ' yi vurgulayarak.

" Eğlendiriyorum herhalde seni " Dedim kaşlarımı çatarak.

" Çok " Dedi.

Gülmeye devam ediyordu. Gözlerimi devirdim ona ve yemek yemeye başladım. İkimizde hem gülüp hem kahvaltımızı yaptık. Sonra sofrayı toplayıp kahve yaptık.

Koltuğa geçip oturduğumuzda " Artık konuşmanın vakti geldi" Dedim. O da başını sallayıp yanıma oturdu.

" Balım ben sana bunu nasıl anlatıcağımı bilemiyorum. Bunu anlattıktan sonra belki de benden tamamen uzaklaşıp gideceksin. Korkuyorum Balım gitmenden korkuyorum. İlk defa korkuyorum işte " Dedi. Sesi o kadar tiz çıkıyordu ki içimde birşeyler eridi ona karşı.

Ölümün Nefesi +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin