Karşılaşma

16 1 1
                                    

               Pamir'in Anlatımıyla

Gözlerimi açtığımda evdeydim. " Balım nerede? " Diye sordum.
Emir cevap verdi " Onu kurtaramadık " Dedi.
" Ne diyosun oğlum sen ne demek kurtaramadık" bağırmaya başladım.
" Beni ne bok yemeye kurtardınız da onu kurtaramadınız lan " dedim. İçimdeki öfke dinmiyordu. Onu ellerimde nefes almazken gördüm , o acıyla bakan gözlerini gördüm. Ölmüş müydü? Benim yüzümden ona zarar geldiyse burayı cehenneme çeviririm. Öldüğüne inanmak istemedim. Kimseden ses çıkmıyordu. Herkes oturmuş bana bakıyordu. Sonra korktuğum soruyu sordum. "O" dedim, " O " Devamını getiremedim.

" O öldü " Dedi Defne. Hızla onun yanına gelip kolunu tuttum.

" O ölmedi, duydun mu beni " Ölmüş olamazdı.

Elime içki şişesini aldım ve ölene kadar içecektim.

" Çıkın dışarı " Diye bağırdım. Hepsi yavaş yavaş dışarı çıktılar.

Yalnız kalmalıydım düşünmeliydim. Saatlerce içtim. Artık bayılacaktım. Ayağa kalktım yavaş yavaş. Duvara ard arda yumruklarımı indirdim. Suçlu bendim bunları yaşamasının suçlusu bendim. Ona yaklaşmamam lazımdı. Onu benimle görmemeleri lazımdı. Herşeyin suçlusu, sorumlusu bendim. Önümdeki masaya tekmeler savurdum belki biraz olsun acım diner diye. Son nefesini benim kollarımda verdi. Ben o gözleri ölsem unutamam Balım Çetiner.

İçeriye Emir girdi. Öylece gözlerini dikmiş bana bakıyordu.

" Git buradan " Dedim en sert tonda.

" Ne zamana kadar kendine acı çektirmeye devam ediceksin " Dedi.

" Ölene kadar " Dedim.

" Bu acı bitsin istemiyorsun çünkü bu sana ondan kalan son şey " Dedi.

Kalbimin binbir parçaya bölündüğünü hissettim. Haklı olması canımı daha çok yakıyordu. Elimdeki şişeyi duvara fırlattım.

" Ben daha sevdiğim kadını koruyamadım ben acı çekmicem de kim çekicek lan " Dedim bağırarak.

" Öldüğünden emin misin? " Dedi.

" Avuçlarımın içindeydi. Nefes almıyordu" dedim acı çekerek.

" O zaman o kızın neden ölüsünü götürsünler abi " Dedi.

Beynimde binlerce ihtimal doğdu. Bu söyledi aklımda yankılanıp durdu.

" Ölmemiş olabilir mi? " Dedim.

" İster sağ ister ölü o kızı onlardan alacağız " Dedi.

" Hadi kalk " Dedim. " Gidiyoruz"

" Nerede arayacağını biliyorsun sanki" Dedi Emir.

" Bilmiyorum ama yer yarılıp içine de girmiş olsa onu bulacağım " Dedim.

" Birincisi bulacağım değil bulacağız " Dedi. " İkinci olarak da ben yerlerini biliyorum " Dedi.

" Nasıl ?" Diye sordum.

" Bizim çocuklardan birine takip ettirdim gizlice " Dedi.

İçimde yeniden umut doğmuştu ve söz veriyorum Balım Çetiner. Seni bulmadan asla dönmeyeceğim. Kan sözü...

Hemen hazırlanıp çıktık. Ve daha fazla kişi topladım. Artık hiçbirşeyi riske atamazdım. Bir kaç saat yol gittikten sonra gideceğimiz yere vardık.

Oturup plan yaptık ve havanın kararmasını bekledik...

Hava karardığında bizim ekip önden girdik, diğer ekip arkaya, diğerleri ise etrafı sardılar. Artık kaçış yoktu. Son duraktı.

Yavaş yavaş içeriye doğru ilerledik. Tek tek kapıları açıp içeriye dalıyoduk. Kaç kişiyle dövüştük, kaç kapı geçtik emin değilim. Umudum git gide tükeniyodu. Son bir kapı kaldı. Bu son umut demekti. Yavaşça korkarak kapıyı açtım.
Oradaydı , ameliyathane gibi bir yerdi. Yavaş yavaş yanına gittim.

" Ben geldim korkma bitti güzelim herşey" dedim.

Arkamdan birisi neşterle omzuma bir delik açtı. Onu tuttuğum gibi tek hamlede yere yapıştırdım.

Balım' ın nefesini kontrol ettim. Nefes alıyodu. Hemen kucağıma aldım onu. Dışarıya çıktığımda her yer kan gölüydü.
Arabaya doğru ilerledim. Arabanın arkasına geçtim Balım'ı dizime yatırdım. Diğerlerine de işaret verdim çekilmek için. İntikam alınacaktı ama daha acı şekilde alacaktım intikamı. Herkes arabalara binince yola koyulduk. Tanıdık doktor vardı. Hemen arayıp eve geçmesini söyledim.

"Dayan güzelim dayan çok az kaldı" Diyordum belki beni duyuyordur.

Sonunda eve vardık. Balım'ı benim odama çıkardım. Doktor da o ara gelmişti. Hemen bir kaç tetkik yaptı. Bedeni morluk içerisindeydi. Kan revan haldeydi. Ne kadar canı yanmıştır. Sen bir uyan bin katı misli daha çok can yakacağım Balım dedim içimden. Kalbim yandı, tutuştu, kül oldu onu o halde gördüğümde. Onlara cehennemi ayaklarına sereceğim.

Doktor dinlenmesi gerektiğini şuanlık uyanmasını beklememiz gerektiğini söyledi. Ameliyat edildiğini söyledi. Ameliyat etmişlerdi. Bunu neden yapmışlardı? Herşeyin sirası vardı. Şimdilik Balım iyileşmeliydi, beklemeliydim.

" Kolun kanıyor " Dedi doktor.
" Önemli birşey değil sende git birşey olursa ararım gelirsin " Dedim.

Odadan çıkıp aşağı indik.

" Nasıl durumu? "  Diye sordu Emir.

" Uyanmasını bekleyeceğiz " Dedim.

" Siz gidin, birşey lazım olursa çağırırım" Dedim.

" Evin etrafında birilerini bıraktım tüm tehlikelere karşı vardiyalı değişecekler " Dedi Emir.

" Sağol kardeşim " Dedim ve sarıldık.

Yusuf ve Defne de oradaydı.

" Gelin buraya " Dedim. Sıkıca hepimiz sarıldık. Sonra onları gönderdim. Yatak odasına çıkıp Balım' ı izledim. Saatlerce izledim onu.

Bir farklılık vardı ve neler yaşadığını göremedim. Ona dokunduğumda bunu görmem lazımdı. Bir kaç yeri aradım araştırmalarını söyledim. Böyle birşeyin nasıl olabileceğini araştırıp haber vereceklerdi.

Onun baş ucunda bende uyuyakaldım.





Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ölümün Nefesi +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin