Nerdeydim bilmiyorum her yer rutubet kokuyordu. Depo gibi bir yer olmalı. Ellerim ayaklarım bağlanmış bir şekilde yerde yatıyordum. Dışarıdan ayak sesleri duyuldu ve kapı açıldı aniden." Sonunda uyandın " Dedi. İri yarı bir adam bana doğru gelerek.
" Siz kimsiniz? Benden ne istiyorsunuz? " Dedim.
Cevap vermeyerek beni kolumdan tutup kaldırdı ve kucağına aldı.
" Bırak beni , ne istiyosunuz benden? " diyerek bağırıyordum.
Beni bir odaya getirdi. Odada ameliyat malzemeleri ve kocaman ekranlar vardı. Odada yeşil gözlü , uzun boylu, üzerindekilerden anlaşıldığı üzere doktor olan bir adam vardı.
Beni işaret ederek " Yatırın " Dedi.
Beni bir sedyeye yatırıp ellerimi ayaklarımı iki yandan bağladılar. Ben çırpınıyordum beni bırakmaları için.
" Çıkın " Dedi doktor.
İri adamın yanındaki adamlar ona doğru baktılar. O da kafasıyla işaret verip odadan çıktılar.
Doktor bana doğru yaklaşıp kolumu tuttu. Ben çırpınmaya devam ediyordum.
" Çırpınırsan canın yanar " Dedi.
Kolumdan kan almaya başladı.
" Ne yapıcaksınız bana? Ne istiyorsunuz benden? " Dedim.
" Kendini denek gibi düşün yapmamız gereken testler var " dedi.
" Ne testi? Ne deneği? " Dedim.
" Sana anlatıcam ama bana yardımcı ol ve şu testleri halledelim " Dedi.
" Anlatırsan yardımcı olacağım " Dedim.
" İyi dinle beni sana bir iğne yapıldı. Aslında bu iğne yanlışlıkla sana yapıldı. Amaç başkasınaydı fakat sana denk geldi. O yüzden testler yapmam gerekiyor " Dedi.
" Bana kimse iğne falan yapmadı " Diye bağırmaya başladım.
" Ayaz ' ı kurtarmaya çalıştığın zamanı hatırla " Dedi.
" Nerden tanıyosun onu? " Dedim.
" Amaç zaten o iğnenin ona yapılmasıydı anlamadın mı hala? " Dedi.
Kafamda herşey netleşmeye başlamıştı. O gün iğne yapmak için Ayaz'ı kıstırmışlardı. Fakat ben araya girince bana yapıldı.
" Ne iğnesiydi " Dedim bağırarak.
" Kurt adama dönüştürmek için bir deneydi " Dedi.
" N-ne? Ben şimdi " Dedim ve duraksadım.
" Bilmiyorum " Dedi.
" Nasıl bilmiyorsun ya kafayı yicem ne demek bilmiyorum? " Dedim.
" İnsanlarda nasıl bir etkisi olacağını bilmiyorum " Dedi sert bir tonda.
Kafamdan aşağı sanki kaynar sular döküldü. Ne hissedeceğimi ne diyeceğimi bilemedim. Sanki bi uçurumdayım ve beni aşağıya doğru itiyorlardı.
" Test sonucundan sonra herşey belli olacak " Dedi.
Hiç birşey söylemedim ve kendimi ona teslim etmiştim. Ne isterse onu yapıyordum. Boşluktaydım.
Birkaç tüp kan alıp , birkaç tetkik yapıyordu. Ben ise öylece tavanı izliyordum. Bu yaşadıklarımın ağırlığını kaldıramıyordum. Hiç birşey hissedemiyordum, düşünemiyordum.
Hayatın attığı son kazık buydu galiba. Herşey tepetaklak olmuş yuvarlanıyordum.