~
ShinsouHafifçe gözlerimi araladım.
Tanıdık bir yerde değildim. Bu krem rengi duvar, yeşil taşlarla süslenmiş avize, sandal ağacının belli belirsiz kokusu.. ah hayır. Tanıdık bir yerdeydim. Daha geçen kaldığım yerde..
İzuku'nun evinde ve onun yatağında.
Bu gerçeği fark ettiğim an hızla doğruldum. Neden yine buradaydım? Dün gece ne olmuştu? İzuku mu beni taşımıştı?
Ben.. ne yapmıştım?
"Off.." Elimi çatlayan başıma götürürken ofladım. İşte bu yüzden sarhoş olmayı sevmiyordum, toleransım düşüktü ve ne yaptığımı asla hatırlayamıyordum.
"Günaydın, prenses."
Kafamı kaldırdım.
Ardından kapı eşiğine dayanıp bana bakmakta olan İzuku'ya baktım. "..sen?"
"Aynen ben," dedi İzuku içeri girerken, yüzünde bir sırıtış vardı. "Başının belasıyım. Gittiğin her yerde beni görmeye mahkumsun."
"Ne?"
"Pfff..?! Bakma öyle şaka yapıyorum. Sadece uyandırmak için gelmiştim ama çoktan uyanmışsın."
"..Dün ben-"
"Önce kahvaltı yapmaya ne dersin?" Diye sordu başını yana yatırıp. Bu sırada açığa çıkan boynuna ve hafif kızarmış olan ize baktım. "Boynuna ne oldu?"
İzuku hızla eliyle izi kapatıp bakışlarını kaçırdı. "Pek bir şey değil hahha.. hırçın bir kediye denk geldim de.. beni biraz tırmaladı."
"Kediler kolay kolay kimseyi tırmalamaz. Şayet aptal değilsen."
İzuku iç çekip gülümsedi. "Gerçekten Aizawa ile akraba olduğun belli.."
"Efendim?"
"Bir şey yok! Neyse! Ee hadi gelmiyor musun kahvaltıya? Yumurtalar soğuyacak.." Hızla bana doğru adımladı ve kolumu tuttu. Fakat sonrasında vazgeçmiş gibi bıraktı. Anlamazca gözlerimi kırpıştırdım. Hâlâ benden çekiniyordu sanırım..
Fakat soğuk eli alnıma temas ettiğinde bakışlarım yine onu buldu.
Göz altları mordu, dün gece uyumamış gibiydi. Fakat buna rağmen iyi görünüyordu. Cildi pürüzsüz, kirpikleri kıvrık, dudakları kırmızı.. Bazen bir erkekten çok kıza benzediğini düşünüyordum. Okuldan kızlı erkekli hayranları olduğunu da düşününce..
"Güzel.. ateşin yok. Dün yağmurdan sonra ateşin çıkar sanmıştım."
"Yağmur?" Diye sordum kendi kendime. Ardından belli belirsiz bir görüntü gözümde canlandığında kaşlarımı çattım. "Dün.. yağmurlu bir gündü.. evet.."
"Ah şu yağmurlu günler," dedi İzuku elini alnımdan yüzüme indirip çenemde durunca. "Aslında gerçekten istersen bir şekilde bu günü romantize edebilirsin."
Kaşlarım çatıldı.
Hızla onun elini iterken ters bir şekilde cevapladım. "Saçma sapan konuşmayı kes."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐋𝐢𝐥𝐚𝐜 𝐒𝐰𝐞𝐞𝐭 - ShinDeku
FanfictionUA Lisesinde yılın en çok beklenilen dönemi başlamıştı. Staj Programı! İzuku için ise bu dönem çok daha önemliydi çünkü kahramanlık stajı ilerideki hayalleri için ilk adımıydı. Bu yüzden başından beridir en çok istediği şey.. Hawks'ın şirketinde st...