Bazen Yalan Söylemek Sorun Olmayabilir

95 19 10
                                        


~
İzuku

"Shinsou her zaman içine kapanık bir çocuk olmuştur," diye devam etti Aizawa sensei. Ardından gözlüklerini çıkarırken bakışları pencereyi buldu. Dalgın ve karamsar gibi gözüküyordu. "Fakat yakın zamanda yaşadığı bir olaydan sonra.. iyice içine kapandı. Okulda veya dışarıdaki sosyal hayatında sessizleştiği gibi benimle bile ancak birkaç kelime ediyor. Yemek dışında odasından çıkmıyor, arkadaşları ile buluşmuyor, part-time işi dışında hiçbir aktivitesi yok.. Neredeyse görünmez gibi oldu. Benimle yaşadığından beridir sürekli onun için endişelenir hale geldim."

Aizawa sensei'yi dinleyemiyordum.

ÇÜNKÜ HALA ŞOKTAYIM AMINA KOYAYIM?!

ÖĞRETMENİM KENDİ YEĞENİNE PEZEVENKLİK YAPIYOR OLMASINI GEÇTİM BUNU BENİMLE NE ALAKASI VAR LAN?!!

Tek istediğim bir mektuptu anasını satayım.

Keşke taksiye binmek yerine ilk başta koşmaya başlasaydım. Götümün çıkacağını bilerek.

"Durun durun.." Dedim elimi kaldırıp Aizawa sensei'nin lafını bölerek. "Neden sadece Shinsou'yu terapiye yollamıyorsunuz? Daha mantıklı değil mi yani? Başka bir öğrenciyle onu sahte bir ilişkiye itmektense.. profesyonel bir yardım eminim onun için daha iyi olur."

Aizawa senseni gözlerini kısıp samimiyetsizce güldü. "O bacaksız boyunla amma da çok fikrin var. Sence de bunu denememiş olabilir miyim, Midoriya? Elbette aklıma ilk gelen onu terapiye yollamaktı. Fakat birkaç kere gittikten sonra devam etmedi ve ne zaman tekrar konusunu açsam çok daha ters tepki vermeye başladı. Onunla aram giderek açılmasın diye bende zorlamamaya başladım."

"...mantıklı. Ama bu hala neden ona bir partner  bulmaya çalıştığınızı açıklamıyor."

"Partner değil, gerzek. Onunla çıkmanı istediğimde illaki sevgili olman gerektiğinden bahsetmedim. İster arkadaşı ol, ister romantik bir ilişkide ol, ister onun sosyal rehberi olduğunu falan düşün.. umrumda değil. Shinsou'nun kendi yaşıtı biriyle zaman geçirmeye ihtiyacı var. Sınıftakilerle veya eski tanıdıklarıyla zorunda kalmadıkça konuşmadığı için elimden bir şey gelmiyordu.. fakat sen bana yardım edebileceğini söylediğinden-"

"Bu şekilde bir yardımdan bahsetmiyordum-"

"Midoriya," Aizawa sensei ayağa kalktı. Ardından bana yaklaşıp elini omzuma koydu. Hafifçe sıktığında ufaktan bir ürkmedim de değil ha.. "O referans mektubunu istiyor musun, istemiyor musun?"

"İ-istiyorum ama-"

"Şşş," Aizawa sensei parmağını dudağıma koydu ve yavaşça kafasını salladı. "Sen iyi bir insansın, Midoriya. Eminim yeğenim için gerçekten endişelendiğimi anlıyorsundur. Tek istediğim onun mutlu olması. Eğer onunla bir şekilde yakınlaşmayı başarır, tekrar sosyal olmasına yardımcı olursan.. bir mektuptan daha fazlasını elde edeceksin. Gerçekten yardıma ihtiyacı olan birine yardım etmiş olacaksın. Bilirsin.. Kahramanlığın tanımı her zaman villainler ile savaşmak değildir. Kişisel ihtiyacı olan insanlara da yardım etmelisin. Ve işte sana aradığın fırsat! Shinsou.. karanlık bir dönemden geçiyor. Ona elini uzatıp hayatını aydınlatmak senin elinde. Tabi o çok istediğin mektubuna ulaşmak da."

Aizawa sensei gülümsedi.

Kulağa tatlı tatlı insanları günaha sürüklemeye çalışan bir şeytan gibi geliyordu.

"Tercih senin.. peki.. kararın ne?"

~

"Yani sende kabul ettin? Öyle mi?" Diye sordu Todoroki kaşlarını kaldırıp. Kafamı içine aldığım avuçlarımın arasından kaldırıp ızdırap içinde ona baktım. "O adamın özgünlük silme dışında ikna etme gücü de var.. ciddiyim. Başta kulağa tamamen delilikmiş gibi geliyordu fakat sonradan.. bir anda ağzımdan 'kabul' kelimesi çıktı. Ne olduğunu doğru düzgün hatırlayamıyorum bile. Imm.. acaba sarhoş falan mıydım..?"

 𝐋𝐢𝐥𝐚𝐜 𝐒𝐰𝐞𝐞𝐭 - ShinDeku Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin