~
Shinsou"Yemekler süper valla," dedi İzuku şişmiş göbeğini ovalarken. "Bu kadar yetenekli olmanızı beklemezdim Aizawa sensei. Doğrusu yemek yemenize bile şaşırıyorum. Cidden savunmasız çocukların ve yaşlıların kalplerini çıkarıp yemediğiniz doğru mu?"
"Daha önce denemedim," dedi amcam tek kaşını kaldırıp. "Fakat şimdi evimde onlardan biri olduğunu düşününce belki de denemeliyim ha, ne dersin?"
İzuku sırıtıp bana baktı. "Hahahaha size komedyenliğinizin kötü olduğunu söylemedim mi sensei? Niye böyle anlamsız bir şaka yapıyorsunuz? Kalbim vücudumda değil ki. Çoktan yeğeniniz aldı onu."
Anında öksüremeye başladım.
Aslında buna alışmalıydım. Başından beridir beni böyle sıkıştırmaktan keyif almıştı zaten fakat.. amcamın yanındayken nedense.. daha da utanıyor gibiyim.
"Böyle gevşek gevşek konuştuğuna göre beynini de almış olmalı," dedi amcam kaşlarını çatıp. "Neden Shinsou'ya bu tarz edepsiz şakalar yapmayı sürdürüyorsun?"
"Offf.." İzuku sıkılmış gibi iç geçirip elini 'önemli değil' der gibi salladı. "Amca-yeğen amma ketumsunuz ya! Biraz eğlenin! Hayatın keyfini çıkarın! Gülün geçin! Biraz relaxlayınn yaaaa!!"
Ona baktım.
Ardından dudaklarım kıvrılırken meyve suyumdan bir yudum daha aldım. Ona hak verdiğimden değil.. nasıl oluyorsa ona hak veriyormuş gibi hissettiğimden. Asla böyle bir şeye gülüp geçebileceğimi düşünmediğim halde gülüp geçtiğimden.
"İnsanların mizah anlayışı farklıdır, Midoriya. Ve benimkisi kesinlikle yeğenime yapılan muzip esprilere gülmek değil."
"Siz hiçbir şeye gülmüyorsunuz."
"Hiç gerçekten komik değildin çünkü."
"Ha komik olsam gülecektiniz yani?"
"Tabiki. Bende bir insanım."
"İşte ondan şüpheliyi-"
"Elimde çatal var, Midoriya."
"Peki peki.. sustum." İzuku sırıtarak bana döndü. Yine bakışlarında yaramaz bir ifade vardı. "Gerçi eğer yeğeniniz gibiyseniz eninde sonunda sizi de güldürebileceğimi biliyorum. Hayatımın anlamı Shinsou'cuğum da başta mimik oynatmıyordu fakat şimdi ağzı kulaklarında. Ondaki bu değişimi sizde fark ettiniz değil mi?"
Göz ucuyla Aizawa'ya baktım. Ve daha içeri girmeden önce bana değiştiğimi söylediğini hatırladım. Amcam da hatırlamış olmalıydı ki kısaca bana baktı. Fakat hızla normale dönmüştü. Sakin bir şekilde cevapladı.
"Fark ettiğim tek şey onu ne kadar rahatsız ettiğin. Doğrusu ciddi bir öz eleştiriye ihtiyacın var. Eğer tek başına yapamıyorsan okuldaki rehber hocanla bunun hakkında konuşabilirsin."
"Bayan Kota ile mi? Daha neler! Onunla en son konuştuğumuzda annemi arayıp benim hakkımda kötü şeyler söylemiş."
"Hak etmişsin çünkü," dedi Aizawa gözlerini İzuku'ya dikip. "Rehber hocalarınız okuldaki diğer öğretmenlerin dedikodusunu yapmak için değildir. Bayan Kota da anneni aramadan önce benimle konuştu ve seansların çoğunda Present Mic'e 'işe yaramaz çene yükü' demenden bahsetti. Ayrıca bana 'örümcek kafalı', Midnight'a 'çok bilmiş kostümlü cinsellik', müdür Nezu'ya da 'faremsi ayımsı tuhaf yaratık' demişsin. Sadece annen arandığı için minnettarsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐋𝐢𝐥𝐚𝐜 𝐒𝐰𝐞𝐞𝐭 - ShinDeku
أدب الهواةUA Lisesinde yılın en çok beklenilen dönemi başlamıştı. Staj Programı! İzuku için ise bu dönem çok daha önemliydi çünkü kahramanlık stajı ilerideki hayalleri için ilk adımıydı. Bu yüzden başından beridir en çok istediği şey.. Hawks'ın şirketinde st...