Kendi Şeytan Tüyüne Sadık Kal

36 10 8
                                    


~
Shinsou


Dudaklarımı birbirine bastırdıktan sonra küçük bir nefes aldım. Konuşmaya hazır değildim. Konuşmak istemiyordum. Çünkü sesimin zayıf çıkacağından endişeliydim.

Fakat İzuku'nun ifadesine gördüğümde içimde başka bir duygunun kabardığını hissettim.

"Shinsou," dedi İzuku yavaşça. Dehşet içindeydi, pişman ve endişeli. "Açıklamama izin ver-"

Gözlerim parlak lila rengine büründü.

"Çık evimden." Dedim sertçe. Özgünlüğümün hedefi olan İzuku'nun ifadesi düz bir hâl aldı, hızla telefonunu ve ceketini alıp kapıya ilerlemeye başladı. Daha önce turnuvadayken özgünlüğümden kurtulmuştu. Belki yine yapardı.. bilmiyorum. Tek istediğim onu görmemek.

"Shinsou."

Bana seslenen amcama baktım. Normalde okul haricinde özgünlüğümü kullanmamı katiyen yasaklamıştı fakat bu sefer söyleyecek bir şeyi yoktu. Ona aldırmadan İzuku'nun kapıyı ardından kapatmasını izledim. Fakat Aizawa bana yaklaşmaya başladığında ruhsuzca konuştum.

"Amcam olduğun için özgünlüğümü kullanmayacağım. O yüzden sadece beni rahat bırak. Lütfen."

Amcam kaşlarını çattı. Başka bir şey söylemek istiyordu. Fakat geri adım atmadığımı görünce kafasını sallayıp geri çekildi.

Geriye döndüm.

Ve merdivenleri çıkıp odama girdim.

Kapıyı sertçe ardımdan kapadığımda ise zorlukla koruduğum direncimin onlarca parçaya ayrıldığını hissettim. Sırtımı dayadığım kapıda aşağı kayıp öylece otururken nefes alamıyormuş gibiydim. Elim göğsümdeydi, tişörtümü sertçe tutuyordu. Başım dizlerime yaslanmıştı.

Görüşüm bulanıklaşmıştı.

"Anlamıyorum.." Diye fısıldadım kendi kendime. "Anlamıyorum, anlamıyorum, anlamıyorum.. neden.."

İzuku'nun bir mektuptan bahsettiğini hatırlamıştım. Daha dönemin başındaki staj programı başladığında geç kaldığını söylemişti. Amcamdan referans mektubu alamayacağını da.. o hakkını kaybetmişti. Söylediği şey buydu.

Şimdi ne mektubundan bahsediyorlardı?

Gerçekten.. bir anlaşma mı yapmışlardı?

Benim üzerimden.. bir anlaşma?

Yanağımda serin bir ıslaklık hissettiğimde kaşlarımı çattım. Çok öfkeliydim. O kadar çok öfkeliydim ki neye öfkelendiğimden bile emin değildim. Düşünemiyordum. Kimi suçlayacağımı, ne yapacağımı, bu hislerden nasıl kurtulacağımı..

Fakat kime daha çok kırıldığımı biliyordum.

İntihar edeceğimi düşünen amcamdan.

Ailem öldüğünde o da benim kadar enkaz olmuştu, dünyası başına yıkılmıştı, evet. Fakat bir gün bile yas tutmadı. Bana doğru bir ebeveyn olmaya çalışarak acısını arka plana attı.

Benim istediğim bu değildi.

Ben yalnızca.. beraber yas tutmak istemiştim. Beraber direnelim, onları hatırlayalım, acı çekelim.. fakat sonrasında alışalım. Bu acıyla yaşamayı öğrenelim.

 𝐋𝐢𝐥𝐚𝐜 𝐒𝐰𝐞𝐞𝐭 - ShinDeku Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin