3. Bölüm: Enfekte

12 5 1
                                    

Merhaba, ben Gece. Biliyorsunuz ki Yağmur enfekte oldu, ama bir yandanda mutluyum hâla yaşıyor. Buna şükür etmeliyiz, değil mi? Evet sizde öyle düşünüyorsunuz. Arkadaşım en yakın arkadaşımı ölüme sürükledi, acaba başına ne iş açtı da Yağmur onu kurtarmak için ısırıldı? Sizin başınıza böyle birşey gelse Elif'i affedermiydiniz? Ben affedemem, affetmem. İçimdeki acı, bir yandanda sadece Elif'in yüzüne yansıyan bir sinir. Elif bir zorba, Yağmur ise bir Melek... Yağmur neden Elif'e yardım etti, neden? Değermiydi onun gripbi bir zorba için? Bunları söylerken bile kendime dönüp "Çok mu kırıcıyım acaba?" Diye soruyorum. Sen nasıl bu şekilde düşünemiyorsun Elif? Bu kadar mı acımasızsın, bu kadar mı vicdansızsın? Herşeyim kül olup bitiyor! Ailem ne durumda bilmiyorum, Yağmur gitti, kimin ölüp kalacağı belli değil. Korkuyorum... Onlara birşey olmasından korkuyorum... Eğer son bir kişi daha birini öldürürse, kim olursa olsun o kişinin cesedini çıkarırım. Hele hele Elif ya da Asya'ysa...

İklim'in adımı söylemesi ile İklim'e baktım. Buruk bir gülümseme sunarak konuştum. "Yerim seni tipini yediğim." Ege tam ağzını araladı, konuşacakken kapı kırılacak gibi yumruklanmaya başladı. Hepimiz geri adımladık. İklim Sessizce konuştu. "Tenis masallarını üst üste merdivenin önüne koymadık mı? Nasıl geldiler?" Dedi. Burak ellerini iki yana açıp kafasını sola eğdi. Kapının dışından "İklim! Gece!" diye sesler geliyordu. Kapıya biraz daha yanaştım, ses Semanur hocaya ait, Kapıyı hemen açtım. Semanur hoca içeri geldiği gibi kendini yere attı, hepimiz semanu hocanın etrafını kontrol etmeye başladık. "Hocam Ne oldu!?" dedi Elif. Elif'e dönüp konuştum. "Daha ne olabilir? Kıyameti yaşıyoruz şuan bildiğin." Dedim. İklim kapıyı kilitledi, ve geri yanımıza geldi. Semanur hoca Alçak sesle konuştu. "Yağmur... Yarı enfekteydi. Beni yemek istedi, koşarak buraya geldim. Sizin burada olduğunuzu nereden anladım diye sorarsanız, Yağmur buradan yukarı doğru çıktı. Bende otomatikmen sizin yanınızdan geldiğini anladım." Semanur hocanın dediği İlk cümle ile yerimde donakaldım. Yarızom muydu? Hemen anahtarı aramaya başladım, Yağmur'u bulmaya gidecektim. Herkes bana ne yapıyorsun? Bakışı atıyordu. Yüksek bir ses ile konuştum. "Anahtar nerde?!" İklim elindeki anahtarı bana uzattı, anahtarı aldım ve hemen kapıyı açmaya başladım. Bir dakika... Benimle birlikte Elif'de gelsin, sonuçta bunun sorumlusu o. Değil mi? Hemen diğerlerine döndüm. Konuşmaya başladım. "Elif, benimle birlikte sende geleceksin." Elif dediğim şey ile tek kaşını kaldırdı. Ve "Nereye?" dedi. Elif'in yanına adımlayıp ağzımı araladım. "Yağmur'u bulmaya..." Dedim. Elif telaşlanmış bir şekilde "Hayır!" dedi. Korkak bu, yemin ediyorum hayatımda şunun kadar korkak bir insan- pardon zorba görmedim. "Bir zorba nasıl bu kadar korkak olabilir? Ayrıca Yağmur'un bu duruma düşmesini sen sağladın,
Şimdi benimle gelip bulmama yardım edeceksin. Okey?" dedim. Elif bana kısılmış gözlerle baktı, tam birşey diyecekken ondan önce İklim davrandı. "Bende geliyorum, Elif sende geliyorsun. Tamam mı?" dedi. Elif İklim'e döndü ve başını tamam anlamında salladı. Herkesten onay aldıktan sonra kapıyı açtım. Elimizdeki makasları hazıra aldık, ve çalışma odasından çıktık. Tenis masaları yerdeydi, Semanur hoca gelirken düşürmüş olmalı. Bu şarkı umursamadan Dikkatlice merdivenlerden çıkmaya başladık, burası boştu. Sadece 2-3 tane yaratık vardı. Hemen yaratıkları arkasından öldürüp Yağmur'u aramaya başladık, en üst kata çıktığımızda koridorda dolanan birini gördüm. Bu Yağmur'du evet! Yağmur'du. İklim ve Elif'e dokunarak Yağmur'du gösterdim. İklim sessizce Yağmur'a seslendi. "Yağmur..." Yağmur hemen kafasını bize çevirdi, ve üstümüze koşmaya başladı. Yağmur bir anda Elif'in üstüne atladı, Elif'i kollarından tutup ben çekiyordum İklim Yağmur'du Elif'i üzerinden çekmeye çalışıyordu. Yağmur aniden Elini ısırdı. "Aishh..." İklim sonunda Yağmur'u Elif'in üzerinden attı, ve benim ve Elif'in elini tutup spor salonuna koşturmaya başladı. Hiç bir yaratık bize saldırmadan spor salonuna inmiştik, İklim anahtar ile kapıyı açtı. Hepimiz kendimizi içeri attık, elimdeki ısırık çok acıyordu. Asya hemen bağırdı. "Gece Isırılmış!" Bu dayak istiyor, aklınca beni buradan attıracak. "Bak Asya, eğer yarı dönüşsemde tam dönüşsemde ilk ısıracağım kişinin sen olmasını istemiyorsan sus." Dedim. Asya hemen sustu, elimin acısıyla yere çöktüm. Burnumdan kan gelmeye başladı, tam dönüşmek istemiyordum. İklim hemen bana sarıldı ve telaşlı bir şekilde konuştu. "Hayır, hayır, hayır, hayır... Tam dönüşme lütfen, benim senden başka kimsem yok..." Sedene dolan kırmızı gözlerimle baktım. "Hayır, ben tam dönüşmeyeceğim." Beni Yağmur ısırdı, Yağmur yarı enfekte..." Dedim. İklim Elif'e döndü. "Seni yanımızda götürmek hataydı, senin yüzünden biri daha enfekte oldu!" diye bağırdı. Ege hemen koşarak yanıma geldi. "Seni seviyorum." diyip bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Ege'nin boynu burnumdaki kan yüzünden kan olmuştu. Ağlaya ağlaya Ege'den ayrıldım ve İklim'e sarıldım. Aradan 10 dakika geçti, hâla dönüşmemiştim. Ama şuan Ege'yi ısırmak istiyordum, kokusu çok güzeldi. Tam Ege'yi ısıracakken kendi dizimi ısırdım, bunu yapmazdım. Her birini ısırmaya çalıştığımda kendimi ısıracaktım, çünkü onlar benim arkadaşım. Ege bana döndü. "Neden kendini ısırıyorsun?" dedi dişlerimi dizimden ayırarak. Ege'ye döndüm. "Seni ısırmamı mı isterdin?" dedim. Ege yüzünü yüzüme sabitleyerek konuştu. "Beni ısır, Isıran sensen sorun yok." dedi. Gülümseyerek Ege'ye baktım. Semanur hoca "Hâla dönüşmedin, bence yarı enfektesin." dedi. Herkes bana bakıp Semanur hocaya hak verircesine kafasını salladı. O sırada Efe yanıma geldi, burnumdaki ve ağzımdaki kanları elindeki peçete ile temizlemeye başladı. Ege Gülümser bir yüzle peçeteyi aldı ve o devam etti, kıskandı mı bu? Anlaşılan Efe ile Ege arasında büyük bir Kaos çıkacak.
Efe "Ben yapıyordum işte." dedi. Ege Hâla ağzımdaki kanı temizlerken konuştu. "Ben senin yapmanı istemiyorum." Oha kavga çıkacak hissediyorum. Rüzgar konuştu. "No quarrel." hepimiz Rüzgar'ın dediğine kıkırdadık. Efe gidip Rüzgar'ın yanına yerleşti. "Ama bir dakika, şu anda Selimi aldatıyorsun Efe." Efe ne diyo lan bu bakışı atıyordu. Hemen ayağa kalkıp Efe'yi tuttum ve sırtından pışpışlayarak Selim'in yanına oturttum. Ege konuştu "Gece... Hadi gel, daha bitmedi işim." gene kıskanmıştı. Hemen Ege'nin yanına gidip önüne oturdum. Yüzümü temizlemeye devam etti, biraz yaklaşıp sessizce konuştu. "Neden böyle birşey yaptın?" anlamaz gözlerle Ege'ye baktım. "Nasıl birşey?" dedim sessizce. "Neden Çocuğu Selim'in yanına oturttun?" dedi. Kıkırdadım ve konuştum. "Biz sınıfca onları shipliyoruz." Dedim. Ege dediğim şeye kıkırdadı, yüzümü elleri arasına alıp kafamı geriye koydu. Yüzümü temizlemeye devam etti. Peçete ile ısırılıan elimi de temizledi, Yağmur neden beni ısırdı hiç bir fikrim yok. Durduk yere ağzımdan kan gelmeye başladı, hiç birimiz ne olduğunu anlayamadı. Ağzımdan kan gelirken ölecek gibi hissediyordum, canım çok acıyordu. Koşarak odanın en köşesine gittim, orada ağzımdaki kanı çıkarmaya başladım. Bir anda pat diye tüm kanı kustum, çok rahatladım. Ama her yer kan olmuştu, bu rezil bir durum. İklim koşarak yanıma geldi. "İyimisin?!" dedi endişe ile. "Rahatladım." Dedim. Elim, ağzım, üstüm her yerim kan olmuştu. Bu gerçekten iğrenç bir durum, kendimden utandım. Efe yanımıza gelip tüm peçeteleri İklim'e verdi, elimi yüzümü temizlemesi için. Ama İklim böyle şeylerden iğrenirdi, Peçeteleri tam İklim'den alacağım sıra İklim beni kendi temizlemeye başladı. Bir kaç dakika sonra her tarafımı temizledik, Birkaç peçete kaldı sadece. Temizlendikten sonra İklim ile kapının önüne oturduk.

Sessiz Ol Ve Hareket EtmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin