Yanlış bir numarayla hayatı değişen bir kız...
Ve geçmişteki bir hata yüzünden hayatı kayan bir adam...
Onlarınkisi tesadüften doğan ama bir o kadarda imkansız bir aşktı
Kim bilir belki de sonsuz
Mira: napıyosun?
Mira:Alıştın mı yeni hayatına?
Mira:...
Cem'in söylediklerine şaşırsamda bozuntuya vermeyip sabit tuttuğum ifademle elini sıktım.
-" Bir dakika bir dakika siz tanışıyormusunuz?" diye sordu merakla Lucian amca.
-" Evet"
-" Tam değil".
İkimizde aynı andan söylediğimiz şeyle göz göze geldik.
-" Nasıl tam olarak değil? Beni yeterince tanıdığını düşünüyorum Mira" dedi sorarcasına Cem.
-" Tam olarak tanımıyorum seni Cem . Tamam eskiden lise arkadaşı olabiliriz ama bu seni tam olarak tanıdığım anlamına gelmez. O zamanla bu zaman aradında bana göre çok fark var." dedim.
-" Peki o halde ne yapalım kendimizi tanıtırız bizde" dedi sırıtarak.
Sessiz kalarak yemeğime odaklandım.
-" Demek tanışıyorsunuz. Bu iyi oldu. Sonuçta bizi büyük bir iş bekliyor" dedi Lucian amca memnuniyetle.
Derince yutkunup Cem'e baktım. O zaten bana bakıyordu.
-" Mira kızım seninlede bu konuyu konuşmak için hemde ikinizi tanıştırmak için bir yemek düzenlemek istedim. Ama görüyorum ki siz tanışıyormuşsunuz. Gelelim asıl konuya burada ne kadar süre kalacağımızı bilmiyorum ama bizi önemli bir iş bekliyor ve biz bu işi en ince ayrıntısına kadar özenli ve dikkatli yapmalıyız. Ve ben bu iş için ikinizi seçtim çünkü size güveniyorum. Ve ben güvendiğim insanlarla ortaklık yaparım sadece" dedi . Ve ikimizide süzdü.
-" Kendimizi şanslı mı hissetmeliyiz Bay Arkas?" dedi keyifle Cem.
Lucian amca kahkaha atarak " Nasıl anlamak istiyorsan öyle algıla Atasoy" dedi.
Bir süre daha iş hakkında konuşup yemeği sonlandırdık. Ben ikisinden önce izin isteyerek odama çıktım. Oldukça şaşkındım. Cem ile ortak olacağımız aklıma gelmezdi .
Telefonumu kontrol etmek için elime aldım.
Güneş: Ayy Miraa
Güneş: Tahmin et noldu?
Güneş: Barkın beni öptü
Güneş: Düşünebiliyormusun? Hislerim karşılıklıymış. Ya keşke burda olsaydın sana anlatırdım . Döndüğünde ilk işiniz buraya uğramak hatırlatırım Mira hanım.
Mira: Ayy bu çok güzel bir haber aşkım merak etme gelince ilk işim sana uğramak olucak.
Gülerek Güneş'in sohbetinden çıktım. Ve gözlerim Savaşla sohbetimizde takılı kaldı . En son iki gün önce gece konuşmuştuk ve bana birkaç gün aktif olamayacağını önemli bir işinin olduğunu söylerek haber vermişti.
Otelde sıkıldığıma karar verip kabanımı giyerek dışarı çıktım.
Dışarısı Türkiye kadar olmasada soğuktu. Sokakta baya bir insan vardı.Kimisi tek , kimisi sevgilisiyle yada eşiyle birlikteydi.
Biraz daha yürüdükten sonra gözüm bir toplulğa kaydı. Biraz daha yaklaşınca net görebildim.
Bir grup genç kaldırımın kenarına oturmuş İtalyanca bir parça söylüyordu. En öndeki çocuğun elinde parlak siyah bir gitar vardı oldukça güzel çalıyordu. Diğer yanında ise yirmili yaşlarda bir çocuk vardı ve o da şarkıyı söylüyordu. Bir diğeri ise ayakta vidyolarını çekiyordu.
Gülümseyerek onları izledim birsüre. Tabi biraz para bırakmayı ihmal etmemiştim. Onları bir süre daha dinleyip oradan ayrıldım.
Burnuma çok güzel bir koku gelince oraya doğru yöneldim. Burası küçük bir kafeydi ve dayanamayıp içeriye yöneldim. İçerisi sıcacık ve güzel kokuyordu.Kendime bir tane caramel maccihiato alıp dışarı çıktım. Gezerek içmek istiyordu canım. Az ileride deniz manzarısına baksn boş bir bank görüp oraya oturdum.
Manzarayı izlerken sıcak sıvı boğazımdan inerek önce yaktı ardından ferahlattı.
Ne kadar orda oturdum bilmiyorum ama üşüdüğümü hissedince kalkarak otele adımladım.
Odaya varınca uykum geldiği için hemen uyumuştum zaten.
*
Sabah fazla enerjik bir şekilde uyanmıştım. Ve bu olay fazla sık olmazdı. Bugün farklı birşey olucaktı hissediyordum.
Çok üstelemeyip hazırlanmaya başladım. Dün Lucian amca bana ve Cem'e yarına anlaştığımız şirket ile konuşmaya gideceğimizi söylemişti.
Bende üstüme uygun şık birşeyler arıyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Resmi ama hoş bir etekli kombinimi giyip saçlarımı hafif dalgalandırdım.Koyu tonlardada bir makyaj yapmıştım.
Hazır olduğuma kanaat getirip lobiye inmiştim. Lucian amca ve Cem'i gördüğümde birşey konuşuyolardı. Yanlarına ulaşınca ikiside beni süzdü. Cem başını onaylarcasına sallayarak arabasına yöneldi. Lucian amca kendisiyle gelmemi ısrar etsede ben kendi aracımla gitmek istemiştim.
Sonunda önümdeki araba durunca bende geldiğimizi anlayıp şirkete baktım. Oldukça görkemli ve şıktı. Arabadan inip üçümüzde içeriye adımladık.
Bizi sekreterin yönlendirmesiyle büyük bir toplantı odası olduğu anlaşılan odaya getirmişti. İçeride koyu tonlar hakimdi se bunu sevmiştim.
Bizimle birlikte içeride birkaç iş adamı daha vardı. Ben masanın iki ucundan birine oturmuştum. Cem sağıma Lucian smca ise soluma oturmuştu. Tam karşımdaki uç ise boştu. Anlaşılan patron berciğimiz daha gelmemişti.
Önümüze bir dosya bırakılınca onu incelemeye başladım. Az çok oluşturabiliyordum artık binayı kafamda. Ben bunları düşünürken kapı açıldığını duydum ama kafamı kaldırmadım.
Karşımdaki sandalyenin çekildiğini duymuştum.
-" Benvenuto. ( Hoşgeldiniz) dedi karşımdaki ses kusursuz aksanıyla .
Yavaşça kafamı kaldırdım. Ve tam o anda göz göze geldik.
Bu bir rüyaydı dimi?
*******************
Sizi kıramadım ve bir bölüm daha atmaya karar verdim.
Sakin olun arkadaşlar önümüzde birçok Mira ve Savaş sahnesi bizi bekliyor. Ama ben acele etmeden yavaş yavaş ilerlemek istiyorum.
