Yalan Olmuş Sorular

39 14 26
                                    

Bölüme geçmeden önce oy ve yorumlarınızı bekliyorum.💓

Yukarıda Derin Soykar'ın modeli var.

Kitabı sevdiyseniz arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın, sizi seviyorum iyi okumalar.

- Yalan Olmuş Sorular -

İnanmak güçlü bir duygudur, sonra güveniniz boşa çıkarsa bir boşluğa düşersiniz. Acı çekmek değil bu, bu tamamen bir hiç gibi hissetmeye benzer.

Bunu neden yaptığı aklımı kurcalayan en büyük soru işaretiydi. Bunu benim için yaptığını söylüyordu fakat ben bunu istemedim.

"Daha iyi misin?" Önüme bırakılan su bardağına kısa bir bakış atarak tekrar bahçenin ilerisinde ki çitlere odaklandım. Onu en son 3 saat önce mutfakta tartışırken görmüştüm sonra gitmişti. Üç saattir de yoktu, beni bir enkazın içine atıp gitmişti şuan bahçede evin merdivenlerine oturmuş düşünüyordum ve ikide bir yanıma gelmeleri yüzünden sürekli kafam karışıyordu. İlk Sevinç gelmişti sonra Karan ve şimdi de Alper. Bu çocuk niye sürekli konuşmaya çalışıyordu az daha onu öldürecektim ve o hala benimle konuşmak için can atıyordu.

Yandan bir bakış atarak yüzüne baktım, ona bakmam ile heyecanla gülümsedi kaşlarımı çatarak önüme döndüm. "Otursam rahatsız olur musun?" Sorusu ile başımı salladım. "Evet olurum git o yüzden." Yanımda ki boşluğa oturarak tahta merdiveni gıcırdattı, oturacağını biliyordum zaten ne denirse tersini yapacak bir potansiyeli vardı.

"Adettendir diye sordum yani yine de oturacaktım zaten

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Adettendir diye sordum yani yine de oturacaktım zaten." Göz kırparak bardağı eline aldı ve ardından önümde bağlandığım ellerimin üzerine bıraktı, afallayarak ona döndüm. "Al şu bardağı elimin üzerinden." Sesim sert çıkmıştı fakat o hala gülerek başını iki yana salladı. "Bir şartla alırım." Sorgular şekilde baktım ve başımı ne dercesine salladım. "Anlatacaklarımı dinlersen alırım yoksa almam." Ne anlatabilirdi ki? Merak etsem de geri adım atmadım ve bir an ellerimi açmak için hareket edip bardağın yere düşmesini sağlayacaktım fakat onun sözleri ile yine durdum. "Ceyhun abiye hediye bu bardak kırılırsa üzülür haberin olsun." Hediye mi?

Onun hediye bardağı ile bana niye su getiriyordu ki?

"Senin amacın ne tam olarak?" Diyerek bardağı elimde sabit tuttum. Omuzlarını indirip kaldırarak hiçbir şey dercesine dudak büzdü. Yutkunarak gözlerimi kapattım ve keskin bir sesle konuştum. "Anlat ne anlatacaksan sonra defol git yanımdan." Gözlerimi tekrar araladım ve amacına ulaşmış bir küçük çocuk gibi başını sallayarak konuştu ve bende yönümü tekrar bahçe çitlerine döndüm.

Sesi yumuşak ve bir o kadar da net çıkıyordu sadece sesini duymuş birisi olsaydım muhtemelen onun belki bir sanatçı olduğunu bile düşünebilirdim. "Ben 12 yaşıma kadar sokakta yaşadım." Duyduğum ve beklemediğim konuşma yüzünden ona dönerek az daha bardağı yere düşüyordum. Bu ani dönüşüm ve şaşkınlığım yüzünden Alper daha büyük gülümseyerek baktı yüzüme ve sonra o da bahçenin girişine bakmaya başladı ve bir yandan da konuşmaya devam etti. "İstanbul sokakları hiçbir yere benzemez, soğuk korkunç hele gece saat 12'den sonra tamamen farklı." Yutkundu, yutkunuşu ile adem elması titreyerek kıpraştı. "İnsan alışıyor sonra o kadar zamana, tabi alışmak zorunda kalıyor da diyebiliriz." Yutkundum ve ellerim üzerinde duran bardağa baktım ve umursamaz şekilde sordum. "Bunları bana niye anlatıyorsun? Ben mi bıraktım seni sokağa?" Alayla burnundan bir nefes vererek devam etti. "Bir şeyleri anlaman için anlatıyorum az sessiz ol, bu şansa tek sen nasip oldun değerini bil." Kaşlarımı çatarak ona döndüm nasıl tek ben? İçimi okumuş gibi başını salladı.

UNUTTUĞUM YERDE HATIRLATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin