Divine Hands | Kim Taehyung

₂₀rehearsal room

Not: Bölümde cinsel içerik bulunuyor. Rahatsız olanlar için o kısıma ünlem(!) işareti koydum. Dilerseniz oradan sonrasını okumayabilirsiniz.

Şaşkınca Taehyung'un yüzüne bakakalmıştım. Ne söyleyeceğimi bilemiyordum. Bir yanım bu fikre can atarken diğer yanım çok tehlikeli olabileceğini söylüyordu. Leila beni tanıyabilirdi ve muhtaç olduğum işimden olabilirdim. Naeun daha yeni beni işten kovmakla tehdit etmişken bu teklifi kabul edemezdim. Keşke farklı hayatlarda onunla tanışmış olsaydık. Ben onun hizmetçisi değilken. Her şey daha kolay olurdu, değil mi? Yüzümdeki heyecan yavaşça solarken gözlerimi kaçırdım. Gözlerim usulca dolmaya başladı. Taehyung'a çaktırmamak için kafamı çevirip gözlerimi zemine diktim.

"Hey," Elini çeneme götürüp kafamı yukarı kaldırdı. Gözlerinin içine bakmam için beni zorladı. "Ne oldu Shira?"

Gözyaşlarımı içime akıtıp gülümsedim. "Bu çok güzel bir fikir fakat beni orada tanıyabilirler. Bu işe ihtiyacım var Taehyung." Alt dudağımı dişledim. "Üzgünüm."

Hızlıca kafasını iki yana salladı. "Seni tanımayacaklar. Yüksek sesli müzik ve karanlıktan kimse birbirine dikkat edemeyecek." Biraz düşündükten sonra elini uzattı. "Gel benimle. Partiden önce seni bir yere götüreceğim."

Düşünmeden elini yakaladım. Beni arabanın diğer ucuna sürükleyip kapıyı araladı. Arabanın içine oturmamı sağladıktan sonra kapıyı kapatıp koşar adımlarla direksiyon koltuğuna geçti. Taehyung arabayı çalıştırırken ben de kemerimi bağladım. Merakla "Nereye gidiyoruz?" dedim.

"Bana güven, olur mu?" Arabayı çalıştırdı ve hızla sokakların arasında süzülmeye başladık.

-o-

Geldiğimiz büyük mağazanın içerisinde şaşkın şaşkın yürürken Taehyung görevlilerle konuşmakla meşguldü. Ona doğru adımladım. Söylediği şeyleri az çok duyabiliyordum. "Elbise seçiminden sonra saç, makyaj için odanızı hazırlayın lütfen."

"Merak etmeyin Bay Kim. Her şey istediğiniz şekilde hazırlanacak. Siz kıyafet odasına geçebilirsiniz." Kaşlarım çatık bir şekilde onları izlerken Taehyung ardına dönüp elimi yakaladığı gibi beni çekiştirmeye başladı. Beni götürdüğü yere onu ikiletmeden ayak uydurdum. Böyle bir yere daha önce de gelmiştik fakat bu binada anladığım kadarıyla kuaför kısmı da bulunuyordu. Geniş kapılı bir odanın önüne geldiğimizde sertçe kapıyı araladı. Beni içeri çekiştirip kapıyı ardımızdan kapattı.

"Taehyung, buraya neden geldik?"

İçten bir şekilde gülümseyip "Seni parti için hazırlamaya geldik." dedi.

Derin bir nefes alıp verdikten sonra kafamı iki yana salladım. "Bu işimi tehlikeye atabilir. Seninle ne kadar gelmek istesem de korkuyorum Taehyung."

Elleriyle yüzümü avuçladı. Yanağıma masum bir öpücük kondurup geri çekildi. "Seni tehlikeye atacak hiçbir şey yapmam Shira. Beni orada yalnız bırakma."

Kafamı yana eğip gülümsedim. "Tamam ama çok kısa durup gideceğim, tamam mı?"

Heyecanlı heyecanlı kafasını salladı. "Senin bahanenle ben de oradan kaçabilirim." 

-o-

Taehyung yüzünden onlarca elbise denemiştim. Hepsini teker teker giyip çıkarmak, elbisenin fermuarına ulaşıp onu çözmeye çalışmak tam bir işkence haline gelmişti. Prova odasında yine bir elbiseyle cebelleşirken "Daha kaç elbise deneyeceğim? Birini seçsek olmaz mı?" diye bağırdım.