Hammer And Rose || TaeKook

"Söz mü?"

Iyi okumalar💞
-

"Savcı bey?"

Jungkook duyduğu ses ile kafasını gömdüğü direksiyondan kaldırarak yan koltukta oturan Jimin'e baktı. Ne var anlamında kafasını salladığında, "Acaba bizee amirimin arkasından mi gitsek?" diye sordu.

Jungkook sessizce gözlerini Jimin'den çekerek tekrar önüne döndüğünde Jimin yardım ister gibi Hoseok'a baktığında, Hoseok boğazını temizleyerek, "Evet, biz de gidelim, amirimin yanında oluruz. Ne dersiniz sayın savcım?" diye sordu.

Jungkook bıkkınlıkla nefes vererek kafasını sallayarak arabayı çalıştırdı ve ambulansı takip etmeye başladılar.

-

Taehyung zorla da olsa psikiyatri kliniğine getirilmişti. Ambulans da hemşire tarafından vurulan sakinleştirici iğne ile her ne kadar hissiz olsa da karşısındaki psikiyatrinin sorularına cevap vermeye çalışıyordu.

Genç psikiyatri Jungkook'un lise arkadaşı olan ve annesi Japon babası ise Koreli olan, Eijiydi.

Eiji işinde başarılı bir psikiyatri doktoruydu. Bundan 2 yıl öncesine kadar annesinin memleketi Japonya da özel bir hastanede çalışıyordu. Fakat annesinin vefatı ile koskoca ülke ona dar gelmiş ve babası ile Kore'ye dönerek, kendi kliniğini açmıştı.

Eiji özenle taradığı belli olan saçlarını geriye doğru atarak elindeki kalemin kapağını kapatarak Taehyung'a baktı.

"Pekâlâ, bay Kim televizyon da veya-"

Eiji'nin sözünü kesen Taehyung aniden yerinden sıçrayarak koltukta geriye doğru gidişi oldu.

"Senin ne işin var burada?!"

"Ne yapıyorsun sen?!"

Taehyung başını iki yana sallayarak, "Hiç bir şey yapmıyorum. Senin burada ne işin var?! Mahrem yer burası! Kafana göre giremezsin!!" diye telaşla bağırdı.

Eiji ise şaşkınca Taehyung'a bakıyor ve her davranışını iyice inceleyip not alıyordu.

Taehyung babası Eiji'ye baktı ve, "Takip ettim seni. Benim vasıfsız oğlum nereye gidiyor diye merak ettim. Geldim!" dedi.

"Gelemezsin. Katilsin sen!"

Eiji şaşkınca Taehyung'a bakarken Taehyung'un babası konuştu.

"Hayır, ben katil değilim oğlum."

"Bana oğlum deme! Ben senin oğlun değilim!!"

"Bay Kim sakin olur musunuz?" dedi Eiji.

Taehyung oturduğu yerde dikleştiğinde babasının görüntüsü gözünün önünden gitmişti, "Değilim ben senin oğlun!" diye ağlamaya başlamıştı.

"Bay Kim şu an kaç kişisiniz?"

"Değilim senin oğlun! Sen de benim babam değilsin!!"

Taehyung sayıklamaya devam ederken göz yaşları yanaklarından hızla akmaya devam ediyordu.

-

Jimin ve Hoseok Taehyung'un odasının önündeki demir koltuklarda oturmuşlar ve amirlerinin uyanmasını bekliyorlardı ve o sırada da Jungkook, Taehyung bayıldığından beri Eiji'nin odasındaydı.

Eiji, "Gerçekten görüşmeyeli çok olgunlaşmışsın, Jungkook." dedi Japon aksanıyla.

"Sen de öyle. Nerede lise de ki o serseri Eiji."

İkili beraber gülüştükten sonra Jungkook tekrar eski ruh haline dönmüştü.

"Yani, şizofreni belirtisi gösterdiğini mi söylüyorsun?"