Futbolcu Cinayeti; Changmin

160 18 2
                                    

İyi okumalar!
-

Taehyung sıkıntılı bir nefes vererek hayatında ilk defa geldiği lüks restorantın girişine baktı. Hayatında ilk defa birisini yani Jungkook'u bu gece yemeğe çıkarmıştı ve her ne kadar sakin kalmaya çalışsa da içinde kocaman bir heyecan vardı.

Şakaklarından çenesine doğru süzülen teri cebindeki peçete ile silerek peçeteyi tekrar cebine sıkıştırdı. Tekrar bir derin nefes alarak önünde su dolu bardaktan bir yudum alarak boğazının temizlenmesini sağladı.

Parmakları ile özenle tarayıp fön çektiği saçlarını geriye doğru tarayarak alnının açığa çıkmasını sağladı. Bakışları lüks restoranın girişine kayınca Jungkook'u görmesiyle teleşla ne yapacağını şaşırarak ayağa kalktı.

Jungkook'un bakışları Taehyung'a kayınca yüzündeki kocaman gülümseme ile yaklaşmaya başladı. Jungkook bugün her zamanki gibi şık ve zarif duruyordu.

Taehyung yanına yaklaşan Jungkook'a büyülenmişçesine bakarken Jungkook Taehyung'un önünde durdu.

"Merhaba, geç kalmadım değil mi?"

Taehyung başını iki yana salladı, "Hayır, hayır ben de yeni gelmiştim." dedi.

Taehyung, Jungkook için karşındaki sandalyeyi çekerek oturmasını bekledi. Jungkook ilk önce Taehyung'un bu karşılığına teşekkür etti ve kendisi için çektiği sandalyeye oturdu. Taehyung da hızla yerine oturarak garsonu masalarına çağırdı. Garson hızla Taehyungların masasına gelerek menüyü önlerine koydu.

Taehyung önüne konulan menüyü incelerken, "Ben ıstakoz ve bira alayım." diyerek elindeki menüyü garsona uzattı.

Taehyung'un bakışları Jungkook'a dönünce o da elindeki menüyü garsona uzatarak, "Ben de bir biftek ve şarap alayım." dedi.

Garson onaylar şekilde masalarından ayrıldığında Taehyung sandalyesindeki oturuşunu düzelterek daha dik şekilde oturdu.

"Görüşmeyeli nasılsın?" diye sordu.

"Iyiyim. Siz nasılsınız sevgili savcım."

Jungkook, "Iyi olmaya çalışıyorum diyelim." dedi gülerek.

-

Jungkook ve Taehyung yan yana restorandan ayrılırken Jungkook Taehyung'a doğru dönerek, "Yemek için teşekkürler, Taehyung. Yemekleri gerçekten çok lezzetliydi." dedi.

Taehyung yüzünde ki gülümseme ile, "Ne demek sevgili savcım. İstersen hep geliriz."  diyerek telaşla devam etti. "Yani isterseniz demek istedim."

Jungkook başını sallayarak, "Anladım, anladım. Sorun değil." dedi.

İkili restorandan çıktıklarında yüzlerine çarpan soğuk hava ile titrediler. Taehyung hızla arabasının yanına giderek, "Atlayın sevgili savcım sizi evinize bırakayım." dedi.

Jungkook kolundaki saatine baktığında saatin 1'e yaklaştığını görünce başını sallayarak, "Çok iyi olur. Soğuk da taksi aramakla uğraşmak istemiyorum." dedi.

Taehyung Jungkook için arabanın kapısını açtığında Jungkook küçük bir kahkaha attı, "Bugün pek bi naziksin Taehyung. Dışarıdan görsem cinayet büro amiri olduğunu anlamam." dedi.

"Sadece size karşı öyleyim diyelim."

"Nasıl?"

"Nazik."

Jungkook şaşkınca Taehyung'a bakarken kuruyan dudaklarını diliyle ıslattı. Rüzgar saçlarını karıştırıyor ve özenle şekil verdiği saçlarını dağıtıyordu. Neden Taehyung kendisine kadar nazikti. Daha doğrusu Taehyung'u Jungkook'a karşı nazik yapan şey neydi ki?

Hammer And Rose || TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin