"Dokunuşuna İhtiyacım Var."

104 9 4
                                    

İyi okumalar
+18 uyarısı (oruçluyken okumayın!)
-

Taehyung hızla oturduğu koltuktan kalkarak Jungkook'un önünde dizlerinin üzerine çöktü. Jungkook'un bornozun iki yakasından tutarak kendine doğru çektiğinde dudakları birbirleriyle buluştu.

Taehyung, Jungkook'un dudaklarını dişlerken Jungkook hâlâ olayın şokundayken gözünden bir damla düştü ve o damla süzülerek dudaklarının arasına girerek tuzlu bir tat bıraktı.

Jungkook hızlanan kalbiyle nefesi teklerken Taehyung'un sert öpüşüne ayak uydurmaya çalışıyordu. Saniyeler geçtikçe öpüşleri hızlanırken Jungkook kasıklarında hissettiği ince sızıyla Taehyung'un ağzına doğru hafifçe inledi. Yanında duran elleriyle Taehyung'un üzerindeki gömleğin düğmelerinini usulca çözerken dudakları hiç ayrılmamıştı.

Jungkook elleriyle gömleği geriye doğru iterek Taehyung'un üst gövdesini çıplak bıraktığında yanakları yanmaya başlamıştı. Ellerini Taehyung'un omuzlarına yaslarken, Taehyung da uzun elleriyle Jungkook'un bornozunun kuşağına giderken dudaklarını ayırmış ve izin istercesine Jungkook'un dolu gözlerine bakıyordu.

Jungkook, Taehyung'un ne yapacağını anlayarak kafasını hafifçe hareket ettirerek Taehyung'a izin verdi.

Taehyung hızla bornozun kuşaklarını çözerek koyulaşan gözleriyle Jungkook'un süt gibi olan bembeyaz tenini süzdü. Elleriyle bornozu iterek omzundan düşmesine sebep olduğunda Jungkook'un açılan beyaz boynuna yaklaştı. Sıcak nefesi Jungkook'un beyaz tenine çarparken, Jungkook ellerini Taehyung'un saçlarının arasına koyarak yumuşak saçlarını hafifçe okşadı.

Taehyung ince dolgun dudaklarıyla beyaz tene dudaklarını yasladığında dudaklarının yandığını hissetti. Jungkook da boynunda hissettiği sıcak nefea ve yumuşak et parçasıyla huylanmıştı.

Taehyung beyaz teni öpüyor, yalıyor ve beyaz tene yakışacak ısırık izleri bırakıyordu. Daha fazla dayanamayarak Jungkook'u kucağına alarak arkalarındaki koltuğa yatırdı. Daha sonra Jungkook'un bacak arasına girerek dudaklarını yaladı.

Jungkook'un bakışları Taehyung'un ince dolgun dudaklarında dolandıktan sonra Taehyung'un anın verdiği zevkle koyulaşan gözlerine baktı, "Seni çok seviyorum, Taehyung. Beni görmezden gelmene dayanamam artık. Ben seninle olmak, seninle mutlu olmaz, seninle üzgün olmak ve seninle yaşlanmak istiyorum," gözyaşları tekrardan akmaya başlarken, "Benden vazgeçme ben seni kendimi sevmediğim kadar seviyorum. Senin üzerine yemin ederim ki." dediğinde Taehyung Jungkook'un dudaklarını kısaca öperek geri çekildi.

"Sevgili savcım... Jungkook'um ağlama benim için. Ben senin döktüğün her gözyaşı için kendimden nefret ediyorum. Benim için dökme o masum damlacıklarını." Taehyung parmaklarıyla Jungkook'un gözyaşlarını silerken Jungkook'un güzelliğine yeniden hayran kalmıştı. Öpüşmekten kızaran dudakları ve kızaran yanaklarıyla Jungkook Taehyung'un karşısında bir ilah gibiydi, "Benim gibi bir çirkinin senin gibi birisini sevgisini hak etmiyor. Hangi iyi yanımı gördün de bana aşık oldun, benim güzelim?"

Jungkook ellerini Taehyung'un yanaklarına sararak gülümsedi.

"Senin çirkinlik dediğin bu yüzü bir de benim gözümden görsen, Taehyung yeminim olsun ki aynalara bakmaktan hiç sıkılmazdın.

"Seni seviyorum, Jungkook."

Jungkook da karşılık olarak Taehyung'un dudaklarına saldırdığında Taehyung hızla ona ayak uydurdu.

Öpüşleri hızlanırken Taehyung'un elleri Jungkook'un altındaki iç çamaşırına uzandı. Jungkook, bornozun altına sadece iç çamaşırı giymişti.

Hammer And Rose || TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin