Başka bir evrende Ferit ve Seyran nasıl olurdu? Seyran okumak için İstanbula gidecektir ama halası onu Korhan ailesine emanet etmiştir. Ailenin küçük oğluyla Seyranın yolları kesişmiştir
9.Bölüm "Sen dik bir yokuşsun. Ve ben çok sigara içiyorum"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kendine bu kadar Güvenme Feritciğim..."
Feritin ukala gibi davranması çok sinirimi bozmuştu. Ben masan tenisini pek iyi oynayamazdım, o yüzden büyük ihtimalle, hatta 100/100 Ferit kazanacaktı. Bende bilirdim en iyi olduğum şeylerde iddiaya girmeyi. Mesela voleybol.
Nerdeyse sayıların hepsini Ferit almıştı. Ben 1 tane sayı almıştım onuda Ferit yanlış attığı için almıştım.
"Kaybediyorsun Seyran haberin olsun"
"Hadi ya ciddi misin? Ben farketmemiştim"
"Çok isterdim sana bilerek kaybetmeyi ama işin ucunda iddia var. Kusura bakma"
"Tamam Ferit bitsin artık şu oyun. Sen kazandın zaten"
Ferit erken teslim olduğumu sanmıştı ama sıra banada gelicekti. Elbet bende iyi olduğum konularda iddiaya girecektim. Ferit oyunu kazandığı için sevinç dansı yapıyordu.
"Kendimi övmek gibi olmasın ama teniste benden iyisi yoktur"
"Bir gün sıra sanada gelicek Feritcim. Şimdilik keyfini çıkar"
"Bak Seyran yan çizmek falan yok he! Gece gidiyoruz tamam mı?"
"Ay tamam Ferit tamam."
Tenisi bitirdikten sonra Asumanın da sporu bittiği için üzerimizi değişip eve döndük. Ortalık sakin gözüküyordu. Salonda oturan İfakat bana öldüresiye bakışlar sergiliyordu. Odama geçip güzel bir duş aldım. Üzerimi değiştirip biraz dinlendim. Spor baya yormuştu beni. Bu her gün böyle mi devam edicek? Akşam yemeği saati gelmişti.
Aşağıya salona indiğimde neredeyse herkes oradaydı. Herkese iyi akşamlar diyip oturdum. İfakat hanımın pis bakışları hala üzerimdeydi.
"Gelmeye zahmet etmeseydin. Biz yemeği getirirdik odana" dedi İfakat herkesin içinde. Bir anda ortama sessizlik çöktü. Herkes bir İfakata bir bana bakıyordu. Aslında cevap verme girişiminde bulunmayacaktım ama bu kadına daha fazla tahammül edemiyordum.
"Halis ağa daha gelmediğine göre sorun yok" dedim sakin bir şekilde. Bence yeterli bir cevaptı.
Dinsizin hakkından imansız gelir diye bir laf vardır ya. İşte orada ki imansız olmak istemezdim.
"Senin burnun çok havalarda bakıyorum. Dikkat ette kırmayayım!" Açık halde tehdit etmeye başlamıştı.
"İfakat tamam. Gerilmeye gerek yok" dedi Gülgün hanım. Bu kadın ilk kez beni savunuyordu. Bu sefer cevap verme girişiminde bulunmadım. Zaten Halis ağa geldiği için masaya geçtik.
"Bu gün bir tatsızlık olmuş İfakat ve Seyran kızım arasında. Ben herkese gerekli uyarıyı yaptım. Bu evde bir daha böyle şeyler yaşanmayacağını umuyorum.!" dedi Halis ağa net bir ses tonuyla. Tabi lafının üstüne laf söyleyemedi kimse.