Bölümü 1 ay önce yazmıştım burada kalmasın diye attım. Kısa bir bölüm oldu evet ama belki eski hevesim geri gelirse tekrar yazarım. İyi okumalar <33
"Numaranizi alabilir miyim Seyran hanim? Belki cikista da bir seyler yapariz"
Alberto beyin ani çıkışı Feriti sinirlendirmişti. Tabi benide oldukça germişti. Böyle şık bir organizasyon her an kavga yüzünden dağıla bilirdi. Buna asla izin vermemeliydim.
"Ne dedin sen?"
Ferit Albertoya aynı avını bekleyen kaplan gibi bakıyordu. Boğazına yapışması an meselesiydi.
"Kusura bakmayın. Hiç müsait değilim"
"Hic mi? Yakinlarda cok güzel bir mekan var. İckileride cok mehsur"
Adam bes belli dayak istiyordu. Bunun başka açıklaması olamazdı. Ayrıca beni bara çağırıyordu. Yabancıların hayatı hiçbir şey olamamış gibi Alice harikalar diyarında yaşaması beni sinir ediyordu doğrusu.
"Seyran seninle hiçbir yere gelemez. Ağzını burunu dağıtmadan ikile" Feritle Alberto arasında ki mesafe giderek azalmıştı. Ferit sessizce yaklaşıyordu adama.
"Anlamadim?" Nesini anlamadın acaba?
"Diyorum ki Seyran sizinle içmeyede gelemez, numarasını da veremez. Başka bir durum yoksa siz diğer başka tasarımlara göz atın bence hadi"
"Birakalim da Seyran hanim karar versin buna dimi"
Adam resmen kene gibi yapışmıştı ve bırakmıyordu. İstemediğimi bildiği halde neden ısrar ediyordu ki?
"Oğlum bak senin belanı eşşek sudan gelene kadar sikerim" Ferit maalesef ki küfürler etmeye başlamıştı. Buna engel olmam lazımdı yoksa her şey boka sarardı.
"Nasil anlamadim?" Adamın türkçeyi bu kadar iyi konuşup, türk küfürlerinden bihaber olması şaşırtıcıydı doğrusu.
"Alberto bey teklifiniz için teşekkür ederim ama sizinle gelemem. Numaramı da veremem kusura bakmayın" Adam nihayet ki anlamış ve kabul etmişti.
"İyi öyle olsun. Ama çok şey kaçırdınız haberiniz olsun"
"Ne diyorsun amına koyduğum? Seyran ne kaçıracak söylesene?" Ferit vitesi düşürmemişti anlaşılan.
"Ferit tamam yok bir şey uzatma lütfen"
"Yok tamam Seyran ya bir dakika. Anlayalım bakalım bu arkadaşın derdi neymiş"
"Ferit lütfen insanların gecesini mahvetme. Abin bu mağaza için aylarca uğraştı. Ters bir şey yaparsan sorumlusu abin ve Asuman olur" Ferit laflarıma kulak verip geri çekilmişti.
"Siz kimsiniz peki? Seyran hanimin nesi oluyorsunuz?"
"Çok çok yakın bir akrabalarıyım" diye hemen atladım.
"Öyle mi? Sizi tekrar görme sansim var o zaman?" Adamın o sırıtışını asla unutmayacaktım.
"Seyran ben sikerim bunu" Feritin bir andan bir eliyle adamın yakasını tutuşu, tüm gözlerin bir anda bize dönmesi hayatımın en korkunç anıydı.
"Ferit! Tamam lütfen yeter!"
"Ferit bey haddinizi asiyorsunuz!" Adam çırpınmaya çalışıyordu ama bunu o kadar laf etmeden önce düşünmesi gerekiyordu.
"Bak iş miş dinlemem seni mücevherler satılana kadar sikerim"
"Ferit! Yeter dedim!" Feritin kolundan aniden tutup geri çektim. Bu kadar kıskançlığa gerek yoktu. Yanlış bir şey yaparsak sorumlusu Fuat abi ve Asuman olacaktı.
"Bu durumu dedenize bildirmek zorundayim Ferit bey" Hala konuşuyordu bu adam.
"Hadi koş bildir. Orospu ço-"
"Ya Ferit yeter ya ben gidiyorum!" Dakikalardır orda kalmam hataydı zaten. Masama dönüp telefonumu ve çantamı aldım. Yanıma telaşla gelen Asuman "Ne oldu orda?" Diye soruyordu.
Beni çağırdığına pişman olmuştu resmen.
"Kusura bakmayın Asuman. Ben otele dönsem iyi olacak" Neyse ki misafirler kendi hallerine dönmüşlerdi. Kimse kavgamıza dikkat etmemişti.
"Seyran bekle" Asuman arkamdan seslensede hızla mağazadan çıktım. Bir günü de olaysız kapasaydım şükür duası edecektim. Ferit hayatıma girdiğinden beri olaysız anımız geçmiyordu zaten. Allahın yabancısı işte neden bu kadar sinirleniyordu ki? Türk erkekleri değil mi hepsi aynı.
Mağaza otele çok yakın olduğu için yürüyerek gittim. Direkt odama çıktım. Neyse ki rezillik çıkmadan bu geceyi kapatmıştım. Acaba ben gittikten sonra neler olmuştu?
Çok geçmeden odanın kapısı hızlı bir şekilde çalmaya başladı. Gelen tabiki de Feritten başkası olamazdı. Kapıyı açtığımda ise içeri girip kapıyı kapattı.
"Seyran sen ne yapıyorsun ya?"
"Asıl sen ne yapıyorsun Ferit? Neden adamla kavga ediyorsun?"
"Neden mi? Lavuk gözümün önünde sana sulanıyor Seyran ne yapayım tebrik mi edeyim?"
"Ben hallediyordum zaten Ferit. Sen adama küfürler edip, yakasına yapışmasaydın ben zaten adamı redd edecektim" İkimizde oldukça gerilmiştik. Feritin kontrol edilemeyen kıskançlığı işleri uçuruma kadar sürüklüyordu.
"Yok birde date çıksaydın Seyran!?"
"Ya Allahın yabancısı işte bana asılsa ne olacak Ferit? Her benden hoşlananı böyle dövüp sövücek misin?"
"Aynen öyle yapacağım Seyran"
"Ya Ferit senin şu gereksiz kıskançlığın bizi uçuruma sürüklüyor farkında mısın? Sen kendini kontrol edemeyeceksen ilişkimizi burada bitirmemiz ikimiz içinde daha iyi olur!" Ağzımdan çıkan kelimelere hakim olamamıştım. Feritin suratı asılmıştı.
"İlişkimizin senin için bu kadar basit olduğunu bilmiyordum Seyran"
"Ya Ferit onu mu diyor-" Cümlemi bitirmeme izin vermemişti Ferit.
"Nasıl istiyorsan Seyran. Ayrılalım. Benim ve benim sorunlarım seni uçuruma sürüklüyor, rahatsız ediyorsa daha fazla çabalamanın bir anlamı yok" Feritin söylediği sözler karşında ne diyeceğimi şaşırmıştım. Ferit bir anda arkadını dönerek çıktı odadan.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amiyàne | SeyFer
عاطفيةBaşka bir evrende Ferit ve Seyran nasıl olurdu? Seyran okumak için İstanbula gidecektir ama halası onu Korhan ailesine emanet etmiştir. Ailenin küçük oğluyla Seyranın yolları kesişmiştir