Alternatif son🎐

626 56 77
                                    

(Uraume'nin gözünden)

"İstifa ediyorum." Sukuna beklemediği cevapla bir anlığına şaşırdı. "Ne saçmalıyorsun?"

"İthamlarınız daha fazla burada çalışmamam gerektiğini fark etmemi sağladı." Sukuna öfkeden köpürmeye başlamıştı bile. Ne cüretle karşısına geçip böyle konuşabilir? Hışımla ayağa kalktı. "Kendini bir halt sanmaya mı başladın!? Sana fazla yumuşak davrandım görünüşe bakılırsa!"

"Hayır efendim. Sadece burada daha fazla bulunmam doğru değil." Sukuna anlık sinirle daha sonra pişman olacağı bir karar verdi. "Ne halin varsa gör. Bir daha sakın karşıma çıkma." Başımı son kez saygıyla eğerek dışarı çıktım. Dostluğumuz buraya kadarmış.

Seni bulmak umuduyla kimseye görünmeden odana geliyordum ki çoktan planım bozuldu. "O yolun sonunda sadece Yn'nin odası var. Neden oraya gidiyorsun?" Yorozu'nun sinir bozucu sesine tahammül etmeye çalışarak arkama döndüm. "Kral tarafından iletmem gereken önemli bir şey var. Onu görürseniz lütfen beni bulmasını söyleyin."

"Peki, öyle diyorsan." Şükürler olsun, daha fazla kurcalamadı.

Gittiğinden tamamen emin olduktan sonra tekrar senin odana doğru yürümeye devam ettim. Umarım içeridesindir. Çünkü bu işi hızlıca halletmem gerek.

Odaya girdiğimde ve seni orada bulamadığımda büyük hayal kırıklığı yaşadım. "Neredesiniz?.." Hemen buradan gitmem gerekiyordu ama seni bulamazsam nasıl gideceğim?

"Uraume?" Sesini duymamla panik yaparak arkama döndüm. Elim ayağıma dolaşmıştı. "Ma-majestleri?"

"Burada ne işin var?"

"Şey… Birazdan saraydan gideceğim. Son bir kez sizi görmek istedim." Elindeki bir şeyi sıkıca tutarak saklaman gözümün önünden kaçmamıştı. "Sen de mi gideceksin?..." Yüzünün düşmesini fark ettiğim gibi hemen toparlamaya çalıştım. "Ha-hayır! Sadece burada daha fazla çalışmam doğru değildi."

"Anlıyorum..."

Odayı dolduran derin sessizlik gerici bir hâl almaya başlamıştı. Geç olmadan önce bir şey demem gerekiyormuş gibi hissediyordum.

"Majestleri..." Özgüvensiz sesime lanet ettim. "Evet, Uraume." Tamam... Yapabilirim... "Burada yaşamaya devam edecek misiniz?" Sorduğum soruyu tuhaf karşılamıştı. "Tabi ki, neden sorduğunu anlamadım."

"Sizi üzmek istemiyorum ama biliyorsunuz... Olanlar... Artık daha fazla bu sarayda bulunmamalısınız. Size zarar veriyor." Buruk bir şekilde gülümsedin. "Başka nereye gidebilirim ki?"

Aniden gelen inançla sesim biraz yüksek çıktı. "Benimle gelin! Yani- demek istediğim- madem burada duramak istemiyorsunuz, benimle gelebilirsiniz. Ama sizi zorlamıyorum tabi ki. Sonuçta siz nasıl isterseniz-"

"Uraume."

"E-evet."

"Ryomen söylediklerinde haklı mıydı?" Endişeli bir şekilde bakıyor olman keşke hiç konuşmasaydım dedirtti. Gerginlikten parmaklarımla oynarken yüzüne bakamıyordum. Umarım yüzüm kızarmamıştır.

"Çok üzgünüm efendim."

Bana kızacak olsan da bir cevap bekledim.

"Anlıyorum..."

"Sanırım bu reddedildiğim anlamına geliyor... En iyisi ben gideyim." Tam gitmek için yönelmişken kolumdan tutup beni durdurdun. "Seni reddetmedim. Sadece şaşkınım."

Avucunu açtığında elinde küçük bir şişe belirdi. Düşündüğüm şey değildir umarım...

"Yorozu boşuna zahmete girişmiş oldu."

"Efendim bu..."

Şişeyi masanın üzerine gelişi güzel savurdun. "Beni biraz bekler misin almam gereken bir şey var."

"Be-benimle gelecek misiniz!?"

"Dediğin gibi daha fazla burada durmamalıyım."

Sevinçten yerimde zıplamamak için zor duruyordum. Yaşasın! Dolaptan bir saç tokası aldıktan sonra tekrar yanıma geldin. "Hadi gidelim. Sukuna'ya yakalanmayacağımız bir yere."

"Öyle bir yer biliyorum. Sadece beni takip edin."

Sanırım bu seçimi en başta yapmam gerekiyordu.

•°•★•°•

Hayatınızda hep doğru kişileri seçtiğinizden emin olun.

Hayatınızda hep doğru kişileri seçtiğinizden emin olun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mea Culpa (Sukuna X Yn)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin