CHAPTER TWO: SEUL

267 16 19
                                    

Yorum yapmayı lütfen unutmayın 🤍

Aşağıdaki fotoğrafta In the Soop ikinci sezondaki villayı kullandım fakat bölümde üç katlı olduğu yazıyor üç katlı hayal ederseniz sevinirim 🫰🏻🧚‍♀️

İyi okumalarr


|

|

CHAPTER TWO: Yedi Beden Tek Ruh

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

CHAPTER TWO: Yedi Beden Tek Ruh

Seul.

Artık yedi kişinin de kalbi aynı yerde atıyor, aynı havayı soluyordu. Onlar artık Seul'de, hayatlarındaki belki de daha önce hiç duymadıkları ve hayatlarını tamamen değiştirecek olan gerçeği öğrenmek üzereydiler. Olmaları gereken yer tam olarak burasıydı ve şimdi olmaları gereken bu yerde hayatta kalmayı yeniden öğrenmeleri gerekiyordu.

Jungkook hariç – ki onun da tam olarak bildiği pek bir şey yoktu – diğer altılının hiçbir şeyden haberi yoktu. Hepsi kendi özel hayatlarında yaşadıkları ters giden her şeyi anlık bir içgüdüyle geride bırakarak başka bir ülkeye taşınmaya karar vermişlerdi. Onlarda bir anlık gelen bu isteğin nedenini tam olarak kendilerine açıklayamamış olsalar da cevabı geldikleri ülkede alacaklardı.

Şimdi birbirini tanımayan altı adam, Jungkook'un bir ay önce satın aldığı üç katlı villada büyük kahverengi deri koltukta yan yana oturuyorlar ve neden burada olduklarını sorguluyorlardı. Ha bir de deri koltukta oturdukları için az önce Hoseok'un bacak bacak üstüne atarken çıkardığı sesin koltuktan mı yoksa ondan mı geldiğini sorguluyorlardı. Aslında bunu sorgulayan yalnızca Taehyung'tu.

Seul'e indiklerinde Jungkook'un şoförü her birini ayrı ayrı karşılamıştı. Hepsi ilk önce şaşırmışlardı tabii ki. Namjoon avukat arkadaşının ayarladığını düşünmüş pek üzerinde durmamıştı. Seokjin son derece yakışıklı ve ünlü olduğu için ona özel araba ve şoför geldiğini düşünmüştü, Jimin ise uçaktan iner inmez Berlin'i karıştırdığı için biraz korkmuş olsa da en fazla ne olabilir ki diyerek kabul etmişti. Aralarında en çok Hoseok neden orada olduğunu sorgulamış, tonlarca soru sorduktan sonra aklına pek yatmasa da hikâyeyi aşırı merak ettiği için arabaya binmişti.

İki kişiyi ikna etmek ise oldukça zor olmuştu.

Min Yoongi ve Kim Taehyung.

Min Yoongi, havaalanına indikten sonra kaçarken sakatladığı ayağıyla birlikte topallaya topallaya yürürken çıkış kapısında ona dikkatle bakan adamla göz göze geldi. Karşısındaki adam önce elinde tuttuğu fotoğrafa ardından karşısında onu sorgulayarak ve biraz da tırsarak bakan Yoongi'ye baktı. Aradığı kişi tam karşısında dururken karşısındaki adam pek de öyle düşünmüyordu.

''Siktir ya,'' dedi Yoongi karşısındaki adama doğru bakarken. ''Bu kadar çabuk nasıl yakalayabilirsiniz ki?'' dedikten sonra adama doğru birkaç adım attıktan sonra birden sol tarafa doğru koşmaya başladı. Sırtında patronundan çaldığı ve aslında tamamen onun hakkı olan mücevher ve paralarla koşmaya başladı. Ayağı her ne kadar sakat olsa da yakalanmamak için ayağını orada bırakabilirdi. O cehennemden kurtulduktan sonra yeniden oraya dönemezdi.

Yes Seven | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin