4 Non Blondes - What's Up (Bu şarkıyı Sense 8 dizisinde dinleyip çok sevmiştim Yes Seven'a da çok yakıştı🧚♀️)Chapter Seven: Ve Onlar Artık 28 Yaşındaydılar
''Farkına varmam gerektiğini bildiğimde çabuk fark ettim. Dünyanın bunun için yaratıldığını. İnsanların kardeşliği ne anlama gelirse gelsin.'' – 4 Non Blondes – What's Up
-PART TWO-
Küçük iki el kavradı önce gözlerini, sonra minik ellerini gözlerinin üzerindeki ellere götürerek gülümsedi. Sıcak nefesin kulağına doğru eğildiğini fark ediyor lakin hiçbir tepki de bulunmuyordu.
''İyi ki doğdun.'' Duyduğu tanıdık ses tüm mutluluğuyla gülümsemesine neden olmuştu. Ellerini sıkıca tutarak gözlerinden çekmiş sonrasında da arkasına dönerek ona gülümseyerek bakan kişiye koskocaman sarılmıştı fakat küçüğün ona henüz sürprizi bitmemiş gibiydi.
''Dilek dileme zamanı,'' demişti neşeli ses tonu. ''Biliyorsun ki yılda yalnızca bir kez dilek dileyebiliyoruz ve o da bugün.''
Yan masadaki küçük pastayı ellerinden tutarak karşısındaki çocuğa doğru uzatmıştı. Pastanın üzerinde iki adet yanan mum vardı. Mutluydular, hiçbir şeyden haberleri olmasa da mutlu olmayı, birlikte olduktan sonra hayatın güzelliğini tatmaya bayılıyorlardı.
''Önce sen dile,'' diyerek ısrar etmişti ellerinde tuttuğu pastayı karşısındaki çocuğa doğru uzatarak ve o bu ısrarına karşı gelemeyeceğini çok iyi bildiği için başını hafifçe olumlu anlamda sallayarak gözlerini kapatmış ve yaşının ilk dileğini dilemişti.
''Tanrım, lütfen bu ve bundan sonraki tüm doğum günlerimizi birlikte geçirelim. Onu benden, beni de ondan mahrum etme.''
Ve mumları üfledi.
Onun bu hayattan tek bir dileği vardı o da geceleri gökyüzünü aydınlatan yıldızların asla dünyayı terk etmediği gibi kendi Yıldız Tozu'nun da onu terk etmemesiydi lakin;
Bazı dilekler gerçekleşmezdi ve bazı geceler gökyüzünde yıldızlar olmazdı. Dokuz yaşındaki bir çocuğa bunu hiç kimse anlatmamıştı.
|
İlerleyen saatler onun için pek de güzel geçmiyordu. Yeni yaşının ya da doğum gününün olduğu o günün bu defa onu mutlu edeceğini, iyi bir şekilde geçireceğini düşünmüş ama fena halde yanılmıştı. Kafası hafif dumanlı, bakışları tam karşısındaki sinir bozucu görüntüdeydi ve bu görüntüye neden sinirlerinin bozulduğunu bile çözemiyordu. Hangisi daha beterdi onu da bilmiyordu.
En sonunda dayanamayarak ağırlaşan kafasını Jungkook'un omzuna yaslamıştı. Jungkook ise bunu fark ederek bir tepki de bulunmamış içkisini içmeye devam etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yes Seven | Taekook
FanfictionBirbirinden haberi olmayan ve dünyanın farklı yedi şehirlerinde yaşayan yedi adamın tek bir ortak noktası vardı; aynı anda doğup kaderlerinin bir olması. * Sense 8 adlı Netflix dizisinden esinlenilmiştir. (Birebir aynı kurguya sahip değildir. Sadece...