Lütfen varlığınızı belli edin🥹💜
CHAPTER SIX: Bizi Birbirine Bağlayan Bağlar
30 Aralık 2011
Paris, Fransa.
Öfkeli genç, bakışlarını arabanın penceresinden çekip yanında durmadan konuşan adama çevirdiğinde sabırla soludu. Tek istediği şey arabanın bir an önce evin önünde durması ve buradan bir an önce uzaklaşmasıydı. Ancak bugünün pek de kolay bir şekilde devam etmeyeceğini onu okulun kapısında gördüğünde anlamıştı.
Araba yaklaşık beş dakika sonra evin önünde durduğunda yanındaki adamın susmasını beklemeden emniyet kemerini çıkarmış ve arabadan hızla inerek eve doğru ilerlemeye başlamıştı. Odasına çıkıp eşyalarını toparlamayı ve birkaç gün buradan uzaklaşmayı istiyordu. Belki Nice'a gider ve orada biraz kafasını dinlerdi ancak pek de öyle olacağa benzemiyordu.
''Ben son sözümü söylemedim henüz,'' dedi arkasındaki sinirli ses. En sonunda derin bir nefes alarak arkasını dönmüş gözlerini birkaç saniye yumarak kendisine gelmeye çalışmıştı. Bugün yeterince iyi şeyler yaşamamıştı ve şimdi karşısındaki adamın sinir dolu nasihatlerine cidden hiç hevesli değildi. ''Neden yapıyorsun bunu?''
''Ne yapıyormuşum?'' dedi genç umursamaz bir sesle ve bu ses tonu karşısındaki adamın iyice sinirlenmesine neden olmuştu. Hızla yanına gelip yakalarından tutmuş ve kendisine çekerek dişlerinin arasından deyim yerindeyse tıslayarak konuşmuştu.
''Taehyung,'' dedi öfkeyle, tam gözlerinin içine bakıyordu. ''Benim sabrımı sınama.''
''Ne yapmak istiyorsam onu yapıyorum,'' dedi ve en sonunda o da karşısındaki adamın gözlerinin içine bakarak imalı bir şekilde son sözünü söyledi. ''Baba.''
Öfkeli adam sinirle yakasını onu geriye doğru ittirerek bıraktı.
''Yapmak istediğin şey okulu birbirine katmak mı?'' diye bağırdı. ''Bu iki senede değiştirdiğin üçüncü okuldu. Bu defa götünü kurtarmak için kaç bin Euro ödedim haberin var mı senin?''
''Aslında haberim yoktu.'' dedi dalga geçer gibi ve bu karşısındaki babasının daha da sinirlerini bozmuştu.
''Bu umursamaz hallerinin seni kurtaracağını zannediyorsan yanılıyorsun,'' dedi ve yanına gelerek yüzüne doğru yaklaştı. İşaret parmağını Taehyung'un göğsüne doğru vurarak tane tane konuşuyordu. Bir nevi onu tehditte ediyor olabilirdi tam o an. ''O siktiğimin yeteneğine güvenerek insanları oynattığın o parmağını yok edebileceğimi biliyorsun, değil mi?'' dediğinde Taehyung'un sinirden gözleri dolmuştu. Bir elini yumruk yapmış bir şekilde karşısındaki adamı dinliyordu ve zihninden geçen o düşünceleri yerle bir etmeye çalışıyordu. Onun için bu oldukça zordu. ''Yine aynı şeyleri mi yaşamak istiyorsun?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yes Seven | Taekook
FanfictionBirbirinden haberi olmayan ve dünyanın farklı yedi şehirlerinde yaşayan yedi adamın tek bir ortak noktası vardı; aynı anda doğup kaderlerinin bir olması. * Sense 8 adlı Netflix dizisinden esinlenilmiştir. (Birebir aynı kurguya sahip değildir. Sadece...