Bölüm çok uzun olduğu için iki parta ayırdım 🫰🏻
Chapter Seven: Nice S****** Yıllara
-PART ONE-
1 Eylül,
''Nice mutlu günlere! Nice güzel günlere! İyi ki doğmuşuz, ne güzel olmuşuz!''
Mutfağın içerisinden yükselen narin sesler üç katlı villada yankı etkisi gösterirken Jimin diğerlerinin uyanmasını umursamadan kahvaltıyı hazırlıyordu.
Bugün onların doğum günüydü ve ilk defa bir aradaydılar. Aslında yedisi de pek doğum günü kutlayan tipler olmasa bile Jimin bu seneki doğum günleri için oldukça heyecanlıydı çünkü bu sene farklıydı. Yedisi de aynı anda doğmuşlardı ve ilk defa bir arada kutlama şansları vardı.
Küçüklüğünden beri tek hayali kalabalık bir arkadaş grubunun olması ve onların da doğum gününde ona sürpriz yapmasıydı. Bunu hiçbir zaman yaşamamıştı. Sınıfındaki diğer arkadaşlarının doğum günleri olduğunda yaptığı tek şey kutlama için toplanan paraya etki sağlamakken hiç kimse onun için bu hazırlığı bile yapmamıştı ve hiçbir zaman doğum günü onlar tarafından kutlanmamıştı. On altı yaşına kadar aile arasında küçücük bir pastayla yapılan kutlamalar ise on altı yaşından sonra tamamen kesilmişti. Artık ne doğum günü kutlanıyordu ne de yeni yaşı ona yeterince uğur getiriyordu.
Yalnızlığa çoktan alışmış birisiydi Jimin fakat hala zihninde bir yerlerde bu isteği bir türlü atamıyordu. Kalabalık bir arkadaş grubu, onu o olduğu için deli gibi seven insanlar ve değer gördüğü bir hayatta yaşamak hala deli gibi hayaliydi sadece bunu bastırarak üzüntüsünü bir şekilde yok etmeye çalışıyordu.
Ancak bugün, yani bu sene farklı bir neşe vardı üzerinde. Onunla aynı doğum gününü paylaşan altı adam daha vardı. En azından bu sene güzel bir doğum günü geçirmek istiyordu.
''Bu neşeni neye borçluyuz.'' Dedi Jin, mutfağa girdiği gibi. Genelde yemekleri Jin hazırladığı için yemek vakti geldiğinde mutfakta yardım edecek hiç kimseyi bulamadığı için şikâyet ederken bu sabah mutfakta Jimin'i oldukça neşeli bir şekilde görmeyi beklemiyordu.
''Sakın bana bugün ne olduğunu unuttuğunu söyleme.'' Diye çıkıştı elindeki bıçağı ona doğru uzatarak. Jin, bu tavrıyla birlikte sanki teslim oluyormuş gibi ellerini açtığında Jimin bıçağını ondan çekerek hazırladığı kahvaltıya geri döndü.
''Yanlış cevap verirsem beni öldürmezsin, değil mi?''
''Of saçmalama, Jin,'' dedi ve bir anda bıçağı yeniden Jin'e doğru uzattı. ''Sadece anandan emdiğin sütü burnundan getiririm.''
''Harbiden mi lan?''
''Evet ama bir süre.''
''Ne kadar süre mesela?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yes Seven | Taekook
FanficBirbirinden haberi olmayan ve dünyanın farklı yedi şehirlerinde yaşayan yedi adamın tek bir ortak noktası vardı; aynı anda doğup kaderlerinin bir olması. * Sense 8 adlı Netflix dizisinden esinlenilmiştir. (Birebir aynı kurguya sahip değildir. Sadece...