Bara gelmiştik.Taksiden aşığıya inip taksinin parasını ödedik.Taksinin süratla önümüzden ayrılmasıyla birlikte bizde yavaş ve sakin adımlarla barın girişinden içeriye girdik.
Barın içi sigara,alkol,parfüm gibi kokularla doluydu işte bu midemi bulandırmıştı.Bu acayip koku ile yüzümü hafif ekşittim.
Sara beni bir masaya doğru götürdü.Masada bir kaç kişi vardı.Galiba Sara onları tanıyordu.Masada iki erekek bir kız olmak üzere üç kişi vardı.
Sara ve bende masaya varınca üç kız iki erkek toplam beş kişi olmuştuk artık .Sara masaya varınca herkese selam verdi.
Ciao amici(selam arkadaşlar )
Herkesde teker teker aynı cümleyi tekrar ettikten sonra Sara sözü tekrar aldı.
Prima di tutto, questa è la mia migliore amica Martina, Martina Firdes(öncelikle bu en yakın arkadaşım Martina, Martina Firdes )
Sara böyle söyledikten sonra herkes sırayla kendini tanıtmaya başladı;
Ciao Martina, sono Briana, piacere di conoscerti.(merhaba Martina ben Briana tanıştığımıza memnun oldum.)
Diyerek başladı ela gözlü,esmer,tahminen 1.69-1.70 boylarında, üzerinde siyah sıfır kollu crop ve altında bej rengi paraşüt pantalon olan kız.
Anche a me Gebrie, piacere di conoscerti Martina(Bende Gebriele tanıştığımıza memnun oldum Martina )
Adının Gebriele olduğunu öğrendiğim çocuk ise kahve rengi gözlü yine o da esmer,buğday tenli ve üzerinde beyaz gömlek gömleğinin üç dümesinj açık bırakmış,saçlarını yukarı doğru taramış ve yine altında beyaza zıt giden siyah renkli kumaş pantolon giymişti.Son olarak ise telefon ile ilgilenen çocuk başını kaldırdı ve bana bakarak konuşmaya başladı.
Sono Cristiano(Ben ise Cristiano)
Diyerek kestirip atmıştı. O ise gayet rahat olan gri renkli eşofman takımı giymişti üzerine.Gözleri ise mavi renkliydi,o kumraldı,tenj ise bembeyzdı tıpkı bir kar tanesi gibi.Şekilli kaşları,düzgün bur nu,mavi gözleri ve dolgun dudaklarıyla harika ötesi görünüyordu.
Galiba kendini tanıtması sıra bana gelmişti.
Ciao, sono Martina Firdes, piacere di conoscerti.(merhaba ben de Martina Firdes.tanıştığımıza memnun oldum.)
Diyerek daha fazla meraklandırmadan cevaplandırdım onları.
Allora, quanti anni hai, Martina?(Eee kaç yaşındasın Martina?) Bu soru Gebriele'den gelmişti.
Vücudumu hafif ona doğru çevirip sorusunu yanıtlamaya başladım.
ho 23 anni( ben 23 yaşındayım)
Diyerek cevapladım onu.Bir diğer soru Briana'dan gelmişti.
Allora studi o svolgi una professione?(peki okuyor musun yoksa mesleğin var mı?)
Sì, sono un'insegnante di danza e amo la mia professione.(Evet var dans öğretmeniyim ve mesleğimi seviyorum.)
Ben böyle deyince Cristiano'nun bakışları beni buldu hafif kaşlarını çatıp geri telefonuyla ilgilenmeye başladı.
Bu bana istemsizce garip gelmişti.
Balliamo, vogliamo sederci così?(hadi dans edelim böyle oturucak mıyız.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOMA~
Aksi"Ne bunların hepsi bir koma olamaz değil mi?" Martina yaşadıgı şeylere inanamıyordu.Bu bir hayal mıydı yoksa oyun mu?...