1398
Başkent Bursa
Bursa Kalesi"Beyazid.."
"Sen neler dersin bre Acemi?!"
Artık mahlası belli olan Acemi Vezir Efendi dik durduğu yere daha da sindi. Gelen haberler pek de iç açıcı değildi.."Duyduğunuz şeyler bizlere de Kadı Burhanettin'in uleması tarafından doğrulanmıştır."
"Şimdi sen bana Kadı Burhanettin'in esir düşüp Akkoyunlular tarafından idam ettirildiğini mi söylüyorsun!?" Acemi konuşman yerine daha da eğilerek tepkisini ortaya koymuştu. Yani bunlar resmen doğruydu..
"Bizden yardım isteklerini görmezden gelemeyiz padişahım."
"Daha ne duruyoruz o zaman!"
"O zaman sizleri de hazırlıkları denetlemek düşer efendiler! Gidin ve hazırlıkları başlatın. Bir an evvel Sivas'a varmamız gerekmektedir."
Odada bulunan kişiler emirleri alır almaz hızlı hareketlerle huzurdan ayrıldı. Beyazid yaşadığı sarsıntı ile olduğu yere çöktü. Yaşlı kalbine pek de iyi haberler gelmemişti..
"Beyazid, iyi misin?" diyerek Aliyye de dizlerinin üzerine onun yanına çömeldi. Hükümdarının sağlığı hakkında endişeleri vardı. Ve bu da nefes nefese kalmış yaşlı adamı gördükçe daha da artıyordu..
"Ha... bir şeyim yoktur. Sadece bir an nefes alamadım."
"Burayı havalandırın hele!"
Gelen komutla birlikte odada bulunan birlikler kale içi havalandırma için açılmış minik kapıcık gibi bölümlere yöneldiler.
"İyiyim ben iyiyim. Ama Burhanettin için hiç de iyi değilim."
Aliyye bunun üzerine derin bir iç çekti ve tıpkı Beyazid gibi oturduğu döşeğe daha da yayıldı. İkisi de aynı biçimde oturmuşlardı.
"Alasın benden de o kadar.. nedense kandırılmış gibi hissediyorum."
"Olabilir, belki de oyuna getirildik.
Aliyye dizlerinin üstüne koyduğu ellerini sıktı. Kabullenemiyordu.
"Ve bu da bize beyliklerin artık onun tarafında olduğunu kanıtlıyor.." Beyazid oturduğu yerden gözlerini dikti. Belki de kendisinin nasıl tepki vereceğini ölçüyordu. Aliyye'nin tarafında hareketlenme de aklında ki düşünceleri kanıtlıyordu.
Aliyye oturduğu yerde dikleşti. Kafası o kadar doluydu ki taşıyabileceğini düşünmüyordu. Bunları kaldırabilecek miydi?
"Aliyye biliyorum senin için zor ama kendi açından da düşünme vaktin geldi. Sürekli kendini feda ederek başkalarına yaranamazsın."
Aliyye hiddetle Beyazid'in olduğu tarafa döndü.
"Benim ne ara-""Sözümü kesmeden de dinleyesin. Kendini artık onlar için yıpratmaya değmez. Bir dön de bak onlara, sen onlar için onca şeyi alttan alırken veya görmezden gelirken onlar ne yaptı? Her defasında yaptığın en ufak bir hatayı bile yüzüne çarpıp, seninle alay etmediler mi Aliyye? Kardeşlerinden kaç kişi senin zaferlerini kutladı? Kaçı senin huzurunda toplandı? Kaçı sana biat etti? Kaçı senin sırtından vurmadı Aliyye?.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1402 || 𝐂𝐨𝐮𝐧𝐭𝐫𝐲𝐡𝐮𝐦𝐚𝐧𝐬
Fantasi"𝐒𝐢𝐳𝐥𝐞𝐫 𝐤𝐞𝐧𝐝𝐢𝐥𝐞𝐫𝐢𝐧𝐢 𝐛𝐢𝐫 𝐬̧𝐞𝐲 𝐳𝐚𝐧𝐧𝐞𝐝𝐞𝐧, 𝐡𝐞𝐫 𝐝𝐞𝐟𝐚𝐬𝛊𝐧𝐝𝐚 𝐮𝐭𝐚𝐧𝐦𝐚𝐝𝐚𝐧 𝐚𝐫𝐤𝐚𝐦𝐝𝐚𝐧 𝐛𝛊𝐜̧𝐚𝐤𝐥𝛊𝐲𝐚𝐧𝐥𝐚𝐫𝐝𝐚𝐧 𝐛𝐚𝐬̧𝐤𝐚 𝐝𝐞𝐠̆𝐢𝐥𝐝𝐢𝐧𝐢𝐳! 𝐒̧𝐢𝐦𝐝𝐢𝐝𝐞 𝐮𝐭𝐚𝐧𝐦𝐚𝐝𝐚𝐧 𝐤𝐚𝐫𝐬̧𝛊𝐦...