🌹18 bölüm🌹(Parti | Ferit'in kıskanclık krizi🔥)

450 20 5
                                    

Ferit'in beklenmedik itirafıyla, atmosfer aniden değişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ferit'in beklenmedik itirafıyla, atmosfer aniden değişti. Sessizlik, Ferit'in dudaklarından çıkan "Amcasıyım" sözleriyle paramparça oldu, bir anda odanın içinde bir gerginlik dalgası yayıldı.




Seyran, şok içinde Ferit'e bakakaldı, gözleri büyümüş bir ifadeyle karşıdakine odaklandı. Ferit'in bu açıklaması, Seyran'ın beklediği bir şey değildi; zaten bilipte kabullenmekte zorlandığını bu gerçekle tekrardan acımasızca yüzleşmek, onu derinden sarsmıştı. Duygusal bir deprem yaşanıyordu Seyran'ın içinde, adeta duvarlarını yıkan bu bilgi, Seyran'ın iç dünyasını alt üst etti.




Ferit'in "Amcasıyım" demesiyle, mekandaki diğer kızlar da şaşkınlık içinde kaldılar. Birinin ağzından çıkan şaşkın soru, atmosferde dolaşan gerginliği artırdı: "Amcası mı? Seyran?" Kızların gözleri, bu akraba bağını anlamaya çalışırken, klübün içindeki bu beklenmedik gelişme, bir gizem perdesini aralamış gibi hissettirdi.




Gerçek şuyduki Ferit'in dilinden bunu duymak  Seyran'ın canını çok yakmış içinde bir köşeye atıp gizlemeye çalıştığı gerçekleri yüzüne yüzüne çarpmıştı ve içinde Ferit'e karşı olan tüm hisleri bir anda kırıp dökmüştü.



Seyran, önündeki içkisinden birkaç yudum içti, hissettiği sıcaklıkla bir nebze toparlanarak utangaç bir şekilde "Evet amcam" dedi. Ses tonu, hafif bir melankoliyle çevriliydi.




O an, bir kız Seyran'ın yanına yaklaşarak eğildi ve saçının ucunu oynatarak "Kız, senin bu kadar yakışıklı ve genç amcan vardı da bizim niye haberimiz yok, hayırdır?" diye sinsi bir şekilde sordu. Bu soru, odağı tamamen Seyran'a çevirdi ve etrafındaki insanların dikkatini çekti.




Seyran'ın yüzü anında kıpkırmızı oldu, utanç ve şaşkınlıkla dolup taşarken, cevap vermekte zorlanıyormuş gibi göründü. İçki bardağını elinde sıkıca tutarak gözleri bir an karışık duygularla dolup taştı. Sessiz bir anın ardından, "Neyini söyleseydim kızım? Bunlar sadece aile içi muhabbetler işte" dedi, sesi hâlâ biraz karışık ve çekingen ve birazda öfkeliydi.




Saatler adeta saniyeler gibi akıyordu ve Ferit'in soğuk bakışı, o kızın alıcı kuşlar gibi gözleri tarafından dansa davet edildiğinde bir an durdu. Seyran'ın arkadaşı olan kız diliyle dans teklif edince Ferit, başlangıçta bir miktar soğukluğunu korurken, sonunda teklifi sakince kabul etti ve dans pistine doğru adım attı. Kızla birlikte ritimlere büründü, dansın sihirli ritmi kızı sarhoş etmiş gibi görünürken, Ferit yinede sakinliğini korumaktaydı.




Bu sırada Seyran, dans edenleri, özellikle Ferit ve o kızı gözleriyle takip ederken, içsel bir çatışma içindeydi. Gözleri yere dönmüş, kendi içinde düşündüğü durumun saçmalığını sorguluyor ve kendini hisleri adına suçluyordu. O an, dans edenlerin enerjisi ve neşesi arasında kendi düşüncelerine kapılmış bir haldeydi.




Derken, bir genç yaklaştı; adı Metin'di. Seyran'ın arkadaşlarının arkadaşlarından biriydi ve tereddüt içinde olmasına rağmen Seyran'a dans etmeyi teklif etti. Seyran, başlangıçta tereddüt etse de, Metin'i kırmamak için teklifi kabul etti. Dans pistine adım attığında, ritmin büyüsüne kapılarak kendi düşüncelerinden azda olsa uzaklaşmaya başladı. O an, herkes dansın büyüsüyle  gizemli bir coşkuya kapılmışken, Seyran hâlâ içsel çatışmalarıyla iç içeydi.




Seyran, dansın ritmine pek kapılamasa da, Metin isimli o adamla uyum içinde hareket ederken, bir anda Ferit ve onun dans ettiği kızla yan yana geldi. Ferit'in başka bir kızla dans ederken görüntüsü, Seyran'ı onunla ilk kez tanıştığı günün hatırasına götürdü; aniden Yusuf'la dans ettiği anıların gölgesinde, annesinin düğününde ortaya çıkan gizemli adamın - Ferit'in Sevda ile dans etmesini hatırladı.




O gece, Ferit ve Seyran'ın gözleri ara ara buluşuyor, bu bakışlar Seyran'ın içinde derin bir ateşin kıvılcımını çakıyordu. Dansın zarafetiyle birleşen bu anlar, gizemli bir bağın filizlenmesine neden oluyordu. Seyran, Ferit'in gözlerindeki derinlikle, bir duygusal fırtına içinde savruluyordu; kalbindeki ateş, o geceyi unutulmaz kılıyordu.




O gece de ilk tanıştıkları günde olduğu gibi Ferit ve Seyran'ın bakışları ara ara buluşuyor Seyran'ın kalbinde ateş yakıyordu. Ama bugün herşey daha zor ve acımasızdı. O gün Seyran o adamın üvey amcası olduğunu bilmiyordu ve içinde onu tanımakla bağlı az çok umutları vardı. Ama şu an hepsi çok anlamsızdı. Bundan sonra tanısa ne değişecekti ki? Bir yolu yokmuydu bu acımasız duygulardan kaçıp kurtulmanın? Bir yolu yokmuydu Ferit'le bir daha karşılaşmamanın? Bilmiyordu... Hiç bir sorusunun bilinen bir cevabı yoktu. İçinde ki umitsizlikle bu  hissettiği duyğuları içine gömmeğe çalışıyordu Seyran.





Seyran'ın iç dünyası, şu an tam anlamıyla bir labirent gibiydi. Anlamsızlığın ortasında kaybolmuştu ve geleceğin getireceği değişiklikleri düşünmek bile ona bir anlam vermiyordu. Ferit'le bir daha bu şekilde karşılaşmanın olup olmaması, onun içinde bir bilinmezlik gibiydi. Bu belirsizliklerle dolu dünyada, acımasız duyguların pençesinden kaçmak için bir çıkış yolu arıyordu. Ancak, bu duygularla baş etmek ve umutsuzluğu bastırmak zordu.




Seyran'ın içindeki umutsuzluk, sanki karanlık bir sis gibi etrafını sarıyordu. Bilinmeyen sorularının cevapları, onun iç dünyasında derin bir sessizlikle karşılanıyordu. Her şey belirsizdi ve hiçbir şey net değildi. Peki ya Ferit'le karşılaşmaktan kaçmanın bir yolunu bulabilecek miydi? Bu sorunun yanıtı, Seyran'ın içinde yankılanan sessizlikle kaybolmuş gibiydi.




Şu anda, Seyran duygularını bastırmaya çalışıyor, umutsuzluğunu içine gömmeye çalışıyordu. Belki de bu, onun duygusal bir sığınak oluşturmasının bir yolu idi. Anlamsızlıkla dolu bir geleceğin içinde, Seyran kendi iç dünyasında bir çıkış noktası arıyordu, ancak bu arayış, git gide zihinsel bir karmaşayla dolu bir serüvene dönüşmekteydi.

                         🌹18 bölüm sonu🌹

Yalı Çapkını SeyFer Yasak Sevda|Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin