🌹11 bölüm🌹(can yakan anılar | yalıda bayram coşgusu 🎄🎉)

420 18 2
                                    

İyi akşamlar SeyFer fandom. Dediğim gibi esas konuya cabuk gelebilmek için bugün bir bölüm daha atıyorum. İyi okumalar.🎄⭐❤️🌹

Seyran, babasından kendisine hatıra kalan oyuncağa uzun uzun bakarken, gözleri ıslak bir duyguyla dolup taştı. O an, geçmişin anılarıyla dolu bu eşsiz nesneye yoğun bir duygusal bağ kurdu.




Odayı dolduran nostaljik bir atmosfer içinde Seyran, hayallerinde babasına yönelerek duygu dolu bir ses tonuyla söze başladı: "Baba, sen her Noel'de benden bir dilek tutmamı istedin. Bu yılki dileğim, kariyerimi kurmak, seninle beraber bu evden çıkıp yeni bir hayata adım atmak ve eski huzurlu evimizde baba kız olarak yaşamak olsun."





Seyran'ın sözleri, odanın içinde bir an için sessizliği getirdi.  Oyuncağın hatırlattığı her anı, bu kararın ne kadar derin bir düşünceyle alındığını gösteriyordu.




Seyran, babasına olan sevgisi ve hayatında yeni bir başlangıç yapma arzusuyla dolu, bu duygularını paylaşırken, oda adeta geçmiş ve gelecek arasında bir köprü gibiydi.




Seyran, bin bir zarafetle dolu saray gibi mükemmel bir atmosfere sahip yalıdaki odasında prenseslere yakışır işlemelerle süslü yatağından ayağa kalktı ve adeta bir masalın kahramanı gibi duran bembeyaz balkonuna yürüdü.



Kapısını açar açmaz soğuk kış havası yüzüne çarptı. Derin bir nefes alarak gözlerini kapatan Seyran, bu anın sihirli bir ritüel olduğunu hissetti. Nefes aldıkça ciğerlerine dolan hava, sanki tüm deniz yosunlarının tazeliğini taşıyordu.



O an, yalının yüksek konumuyla birleşen bu nefis kış havası, Seyran'ın içini derin bir huzur ile doldurdu. Balkonunun korkuluklarına ellerini dayayarak, soğuk havanın hissini teninde hissetti. Gözlerini açtığında, karlarla örtülü yalı bahçesinin beyaz örtüsü altında gizlenmiş güzellikle karşılaştı.




Bembeyaz manzara, Seyran'ın yüzünde bir gülümseme oluşturdu. Yeni yılda karın yağmasını beklerken, bu anı çocuksu bir sevinçle karşılamıştı. Kar tanecikleri nazikçe düşerken, Seyran'ın gözlerindeki sevinç ışıltısı, adeta doğanın büyülü bir dokunuşuyla birleşti. Saray gibi odası, huzurun ve sevincin kusursuz bir buluşma yeriydi.




Bu güzel hisler içinde Seyran'ın aklına birden tekrardan Ferit geldi. Hemen bahçede Ferit'in arabasını hep park ettiği yöne doğru baktı. Orada yoktu. Demekki gece eve gelmemişti. Seyran'ın içinde o gün Ferit'e karşı bambaşka bir özlem vardı.



Kendisi bilmese bile sanki o gün Ferit'le olacaklar içine doğmuştu. Yeni yıl gecesi SeyFer için yeni bir başlangıc getirecekti. Ama şu an Ferit'i düşünmek Seyran'ı sadece üzüyordu ve Seyran mecburen bu özlemi bir kenara bırakarak tekrardan kendisini yağan karın güzel verdiyi karmakarışık duygula bıraktı.




Seyran, sabah sabah yağan ve yerleri beyaz örpeye bürüyen karın sevincinin etkisiyle adeta bir çocuk gibi coşkulu bir şekilde odasına geri girdi. Dolabının kapısını hızla aralayarak içinden giymek için bir şeyler seçti girdi, pijamasını çıkardı ve heyecanla üzerine seçtiği endiseleri giyindi ve büyük bir heyecanla odasını terk etti. Her adımda merdivenleri hızla aşağıya inerken, içindeki neşe giderek arttı.




Merdivenlerin sonunda tesadüfe. annesi Esme'yle  karşılaştı. Esme kızının yüzündeki sevinci fark ederek sordu: "Kızım,  ne bu sevinç yüzünde?" Seyran, yüzündeki çocuksu bir tebessümle annesinin yanına yaklaştı ve onun yanağına sevgi dolu bir öpücük kondurarak sevinçle şöyle dedi: "Mutlu noeller anne!"



Esme, kızının bu coşkusuna gülerek, "Ah, benim deli kızım. Gördüğüm kadarıyla, sen hâlâ yeni yıl gününde aynı çocukluk heyecanındasın. Koskoca kız olmuşsun ayol ama içindeki çocukça neşe hiç değişmemiş," dedi ve tebessümüyle kızının sevincine ortak oldu.




O gün aslında Seyran için bambaşka bir hayatın başlangıcı olacaktı. Kim bilir belkide bu yüzündeki sevinç hiç bilmese de bu yüzdendi.




O özel gün, yalıyı saran benzersiz bir atmosferle dolup taşmaktaydı. Yeni yılın heyecanı, herkesin içini sarhoş etmiş, yalıyı bir nevi sihirle sarhoş eden bir enerji yaratmıştı. Oturma odası, mutfağı ve hatta her bir odası, yeni yılın coşkusunu yansıtan dekorasyonlarla süslenmişti.



Yalının oturma odasının tam ortasında yükselen şöminenin önünde konumlandırılan muazzam yeni yıl ağacı, tüm gözleri kendine çekiyordu. Her bir süsü, parıltılı ışıkları ve renkli aksesuarlarıyla adeta büyülü bir atmosfer yaratıyordu. Seyran, bu görsel şölen karşısında büyülenmiş, ağacın her detayını incelerken zamanın nasıl geçtiğini unutuyordu.




Yalının mutfağı da aynı enerjiyle doluydu. Bayram sofrası için hazırlanan leziz yemekler, kurabiyeler ve pastalar, birbirinden çeşitli tatlarla dolu masayı süslüyordu. Mutfak tezgahında bir araya gelen renkli malzemeler ve şefin ustalığıyla hazırlanan bu lezzet şöleni, yeni yılın coşkusunu damaklarda bırakacaktı.




O gün, yalıda yaşanan bu özel anlar, sadece dekorasyon ve lezzetlerle değil, aynı zamanda paylaşılan mutluluklarla da dolup taşmıştı. Yılbaşı ruhu, yalıdaki herkesi bir araya getirip unutulmaz anılar biriktirmelerine vesile olacaktı.




Seyran'ın annesi huzur verici bir ses tonuyla, "Seyran kızım gel kahvaltı et," dediğinde, Seyran dikkatini annesine vermek yerine, masanın üstündeki o nefis ve çıtır bayram kurabiyelerinden bir dişi kaparak hızla bahçeye koştu. Annesinin çağrısına kulak asmayarak, lezzetli kurabiyenin tadını alarak hayatın o gün ona getireceği  sürprizlerden habersiz aceleyle bahçeye doğru koştu.

                 🎄11 bölüm sonu🎄

Yalı Çapkını SeyFer Yasak Sevda|Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin