lumberjack, yeongyu

iki; kesinlikle cılız değilim

HELLOOOOO KIZLAR
ıns sevmıssınızdır bu fıcı
bıde lutfen yorum uzun yazı oldugu ıcın yorum gelmeyınce motıvasyonum dusuyo yazmaya usenıyom..

🥍📣🥁

yeonjun'un gözlerinin bu kadar uzun süre üzerinde olması için hangi eşcinsel lakros veya amigo tanrısının iyilik yaptığını belli belirsiz merak etti beomgyu, yeonjun tam onun önünde durana kadar ilerlediğinde bir nefes aldı, kalbi göğsüne çarptı, gözleri açıldı, lakros oyuncusuna bakmak için başını hafif bir şekilde kaldırmak zorunda kaldı.

yeonjun'un onu formasından tutmasını, kendisine doğru çekmesini ve yüzüne sinirle bağırmasını beklemiyordu, "neden benim formamı giyiyorsun?"

ne giydiğine bakarken beomgyu'nun ağzı hafif açıldı.

kelimenin tam anlamıyla felix, jisung ve taehyun'un sahip olduğuyla farklıydı - hiçbiri bu konuda yorum yapmamıştı.

"ne?" beomgyu kekeledi, göz bebekleri büyüdü.

yeonjun, beomgyu'nun tökezlemesine neden olacak bir şekilde yaklaştı oğlana. yeonjun yüzlerini birbirine yaklaştırırken göğüsleri birbirine çarptı. "neden. benim. formamı.giyiyorsun?" kelimelerini bastırarak tekrarladı, gözleri beomgyu'nun gözlerine kilitlenmişti.

"ben-ben... senin formanı giymiyorum?" beomgyu fısıldadı, sözlerinin doğru olması için dua etti.

yeonjun'un elleri onu o kadar sert kavradı ki, oğlanı sanki bir avuç pamukmuş gibi kolayca arkasına döndürdü ve işaret parmağıyla sırtına bastırdı. "adın yeonjun mu?"

beomgyu'nun gözleri açıldı - arkasını kontrol etmemişti.

formalarında isimlerinin olmayacağını varsaydı - özellikle de sadece birkaç gün önce katılmış olan beomgyu'nun ismi olacak değildi.

"ben-"

"hadi seni geçtim, siz diğerleri kocaman yeonjun yazısını göremeyecek kadar kör müsünüz?" yeonjun, onlara şok içinde bakan amigo takımına bakarak bağırdı.

yeonjun formayı çocuğun başının üzerinden çıkatırken beomgyu takıldı, ama hemen dengesini topladı.

beomgyu vücudu hakkında o kadar utangaç değildi - partilerde açık kıyafetler giymekten veya oda arkadaşlarının önünde üstünü değişmekten çekinmiyordu.

ama lakros çocuklarıyla yeterince kötü deneyimleri olmuştu, onu çıplak görmelerini istemiyordu. en son ne zaman bir takımın önünde üstsüz olduğunu hatırlayarak titredi.

"ne yapıyorsun lan?" bağırdı, göğsünü ve karnını hemen elleriyle kapattı.

"o şort da mı benim?" yeonjun, formasını kolunun üzerinden omzuna atarken sordu.

"muhtemelen ama- hey! hayır! şortu burada çıkarma!" beomgyu ciyakladı, yeonjun'un parmaklarının beline düştüğünü hissederken uzaklaştı - çok rahattı, çok umursamaz. "soyunma odasına gidebiliriz!"

yeonjun bu fikri pek beğenmedi, ancak kafasını soyunma odasına doğru çevirdi ve yine de oraya doğru yürümeye başladı.

beomgyu soyunma odasına doğru neredeyse koşuyormuş gibi hızlıca yürüdü, kulaklarına kadar kızarmıştı, yeonjun'un onun adımlarını takip ettiğini hissetti.

"kıyafetlerimi bana ver," dedi yeonjun, soyunma odasına girdikleri anda elini uzatarak.

"ya, şortumu da çıkartmadan önce gerçek üniformamı bulayım bari!"