üç; senin kadar güzel değiller

296 42 40
                                    

nana rewatch yaparken yaziyorum bu bolumuuu
iyi okumalar

—> bugün öğleden sonra 2de kütüphane.

beomgyu telefonuna baktı, kaşlarını çattı. farklı vücut sistemleri hakkında bir şeyler anlatan profesöre baktı - 200'den fazla kişiden oluşan bir dersti, telefonunda olsaydı kimsenin umurunda olmazdı.

hızlıca yazmaya başladı,

yeonjun? <—

o saatte dersim var <—

klavyenin sol üst köşesinde hemen beliren baloncuklara baktı, sabırla karşı tarafın mesajını bekledi.

—> gelmezsen lia'ya seni
takımdan atmasını söylerim

mesajı okur okumaz beomgyu'nun şaşkınlık ile çenesi düştü - bu şantaj mıydı? tehdit mi ediliyordu? yeonjun, onun yalnızca dört ekstra kredi için kadroda olduğunu fark etmek zorundaydı.

piç <—

2de görüşürüz <—

***

beomgyu, 1:45'te kütüphanenin önünde beklerken telefonuyla uğraştı. neyse ki, kaçırmak zorunda olduğu ders en kolayıydı - hiç katılmayan birkaç yüz kişinin olduğu bir dersti. ara sınav olmadığı ve final sadece izlemeleri gereken bir film hakkında bir deneme olduğu için geçmesi kolay bir ders olduğu söylendi.

zaten kütüphanede olup olmadığını sormak için diğerine mesaj atmaya meyilliydi - kütüphane çok büyüktü, birden fazla katı vardı, zemin katta bir kafe ve düzinelerce çalışma odası - lakros oyuncusunu koca binada aramak sonsuza kadar sürecekti.

beomgyu, tam yeonjun'dan gelen mesajı açacakken oğlan göz hizasına gelince daha fazla beklemek zorunda kalmadı.

beomgyu, yeonjun'un yanına doğru yürürken ürktü, turuncu saçlı sporcu bir selamlamayla bile uğraşmadı - sadece kafasını kütüphaneye doğru kaydırdı ve beomgyu'nun takip etmesini bekleyerek içeri girdi. beomgyu adamın kişiliği ile şaşkınlıkla alay etti - ama peşinden içeri girdi.

yeonjun'u görünce kalbinin ne kadar attığını, boynuna kadar kızarmasını görmezden gelmeye çalıştı. adamı kelimenin tam anlamıyla yarı çıplak görmüştü, ama onu böyle görmek - yüzünün etrafında fırçalanmamış saçları kabarık, gözleri yorgun, siyah bir kapüşonlu ve ayaklarında spor ayakkabılarıyla görmek ? çok sevimliydi - korkutucu ama bir o kadar da sevimliydi.

beomgyu, yeonjun'un çantasının içindekileri masaya koymasını izlerken sandalyesini çekip oturdu. beomgyu, yeni başlayanlar için bir biyoloji ders kitabı olan (AP kredileri sayesinde çoktan geçmişti) ve bazı kabaca çizik notlar olan öğelere merakla baktı. yeonjunöa bakmadan önce malzemeleri gözden geçirdi.

büyük olan, sırt çantasını önüne çekmiş, kollarını çaprazlamış ve yüzünü dirseklerine gömmüştü.

beomgyu ona baktı, herhangi bir kamera olup olmadığını görmek için etrafına baktı, bu bir şaka falan olmalıydı.

diğerini kalemiyle dürttü, yeonjun'un başını beomgyu'ya bakacak kadar kaldırmasını sağladı. "ne yapmamı istediğini bile bilmiyorum," beomgyu söyledi, rastgele kitap yığınını eliyle gösterirken sesini kısık tuttu. "bu nasıl bir görev?"

lumberjack, yeongyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin