AA - XV

235 10 3
                                    

Ege Can Sal - Başa Sar

Alın size yakınlaşma bölümü kardeşim.

__&__________&__

"Rüzgar gibiydim sanki, çığlıklarım
duyuluyor ama herkes sanki normalmiş gibi davranıyordu."

~soullworkk (insta hesabı)

Buse'nin koluna girerek ilk neye bineceğimize karar vermeye çalıştık.

"Kamikaze'ye binelim mi?" Yandan yandan Ekin'e baktım.

"Ekin sana burdan bir vururum, öbür dünyaya göçersin," dedim kaşlarımı çatarak. Ne yani, bende korkabilirim.

"Ya hadi oyun bozancılık yapma Güneş, binelim. Hem Ekin özlemiştir." Diyen Buse'ye kötü bir bakış attım bu sefer. Ya sanki Ekin'in gittiği yerde lunapark yok. Buse'nin kolunu hoyratça bıraktım ve Deniz'in yanına giderek onun koluna girdim.

"Ya Deniz, şunlara bir şey de." Durduğunda bende durmuştum, Ekin de dik dik bana bakmaya başladı. Buse bana ağzını kıpırdatarak bir şey diyordu ama anlayamıyordum. Ne oluyor be?

"Deniz mi?" Dedi Ekin. Bir süre ne olduğunu anlamaya çalışmıştım. Bir anda sanki elektirik çarpmış gibi aklıma geldi.

"Deniz diye arkadaşım vardı da, ondan unuttum." Buse derin bir nefes alıp bana baktığında diğerleri önüne dönüp yürümeye devam etti.

"Kamikaze'ye binmeyeceğiz, değil mi?" Deniz abi bana sırıtarak bir bakış atıp önüne döndü. Sıçtım.

-After A While-

Ekin ve Buse öne geçmek için savaştılar resmen, biz de onlardan kopmak zorunda kalıp bir sıra daha arkalarına oturduk yan yana. Öne oturmak istemiyordum zaten, kesin bayılırdım ben. İnşallah kusupta Deniz abiye rezil olmam. Allah'ım inşallah ölmem. Allah'ım sen koru. Bir adam önden başlayarak siyah yolcu korumalarını takmaya başladı.

"Abi aman diyeyim sıkı tak." Adam güldüğünde kaşlarımı çatarak baktım. "Cık cık cık, sırıtıyor birde ya! Deniz abi binmesek mi? İnsek mi bak Deniz koruma da takılmadı zaten hazır. Allah takıldı. Allah'ım sen koru, Allah'ım ölmeyeyim bu genç yaşımda, Allah'ım doğmamış çocuklarımın hat-" ağzımda bir el hissetmemle susmadım tabiki de, konuşmaya devam ettim.

"Sussana kızım ya! Alt tarafı dönecek birkaç tur. Ölmezsin, korkarsan elimi tut."

Bak bu çok cazip geldi.

Kötü bir bakış atıp önüme döndüm. Büyük demir kapıyı da kapattıklarında gözlerimi kapatıp kelime-i şehadet getirdim. Adam pistten çekildiğinde diğer adama işaret verdi. Makine çalışmaya başladığında gondol gibi sallanmaya başladı önce. Yavaş başlayan öpüşmemiz- ay ne öpüşmesi. Yavaş başlayan araç daha da hızlandığında yüzüm şekilden şekle girdi. Havada ters takla attığında sanki felçli birinin hareket etmeye çalışıp sadece titremesi gibi titremeye başlamıştım. Her dönüp aşağı doğru süzülmesinde kalbim daha da kasıldı. Terlemeye başlamıştım. (Kesinlikle gondola bindiğimde olmadı bunlar, saçmalamayın.)

"Güneş, iyi misin? Güneş." Deniz abi'nin sesini duyduğumda kafamı ona çevirme ihtiyacı hissettim. Miğdem bulanmaya başlamıştı. Elini tutabileceğimi söylemişti, bende tuttum. Öyle sıkı tuttum ki bir süre sonra elimin gevşediğini hissettim. Gözlerimin önü benek benek olmuştu sanki.

Abimin Arkadaşı  •Yarı Texting• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin