1.BÖLÜM YENİ HAYAT

5.8K 381 105
                                    

"Mucize;enerjinizi korkularınıza değil,rüyalarınıza verdiğiniz zaman başlar..."

Richard Wilkins

Selamm,yine bennnn!Her bölümün başında güzel sözler ve şarkılar koyacağımmm.Okumaya geçebilirsiniz.

                               ***

Her zaman geldiğim yerdeydim. Ne zaman dara düşsem, sıkılsam, korksam, üzülsem, mutlu olsam buraya gelirdim;babamın mezarına.

Ben,Şehit Savaş Atasoy'un kızıydım. Babamı 6 yaşında kaybetmiştim. Şehit düşmüştü. Her kız için babası ne kadar ayrıysa,benim babamda benim için o kadar ayrıydı. Hayal meyal hatırlıyordum onu. Operasyondan gelip benimle oynardı, masallar okur, saçlarımı tarardı... Babamdan sonra kimse taramadı saçımı;ki taratmazdım da zaten. Anılar kafamda kesik kesik yer alıyordu,fakat aklımdan silinmeyen tek bir an vardı. Babamın Şehit haberinin geldiği an... O zamanlar çocuk olsam bile hafızamdan silinmiyordu.

Kafamda bu düşüncelerle mezarlıktan çıktım. Arabama doğru ilerleyip bindim. Adliyeye doğru yol aldım. Çünkü babam gibi,ülkeme hizmet etmek için Savcı olmuştum ve vazifemi yerine getirmeliydim.

Artık Savaş Atasoyun kızı Cumhuriyet Savcısı Nehir Atasoydum. Asker olmak çok istemiştim ama Annem istememişti. Ben de Savcı olmuştum. Bugün buraya gelme sebebim de bana gelen teklifti. Hakkari'de bir dava varmış. Uzun zamandır süre gelen bir dava. Benim;o davanın Savcısı olmamı istiyorlardı. Dava bahaneydi,beni Hakkari'ye istiyorlardı. Hiç bir Savcı oraya gitmek istememiş. Giden dayanamayıp 1 haftaya geri dönüyormuş. Şimdide Adliye'ye doğru tayin belgelerimi vermeye gidiyordum. Sorun Hakkari'ye gitmek değildi. Zoru istemesem,Savcı olmazdım zaten. Asıl sorun; Annemdi...

Babam Şehit olduğundan beri böyle şeylerden korkuyordu. Travma olmuştu. Ona da hak veriyordum. Kendi başına beni büyütmüş, kimseden yardım almadan hayatına devam etmiş güçlü bir kadındı benim Annem.

Kendisi şu an özel bir hastanede Baş Hekimdi.Ve benim Hakkari'ye gitmeme karşıydı. Ama ben onu dinlemeyecektim.Şimdi kızsada, sonra bana hak vereceğini biliyordum.

Adliye'ye girdiğimde,önüme çıkan insanlar baş selamı veriyordu. Bende onlara karşılık verdim ve Baş Savcının odasına yürümeye koyuldum.Topuklularımdan çıkan ses beni çok iyi hissettiriyordu. Kendimi İngiltere Prensesi Elizabeth gibi hissediyordum.Dışarıya göre çok soğuk biriydim ama sevdiğim insanlara asla.Genellikle "Sen dışarıdan hiç böyle görünmüyorsun. Çok kafa biriymişsin." tarzı sözler işitiyordum.

Baş savcının odasına kapıyı çalarak girdim. "Hoş geldin Nehir Savcım, gel otur."dedi. Oturdum ve belgelerimi önüme koydum.Baş Savcı konuşmaya başladı.

"Nehir seninle açık konuşacağım. Bizim burda en iyi Savcılarımızdansın. Seni kaybetmek bizim için zor olacak ama sana ihtiyacı olan bir yer varken,bizim yaptığımız nankörlük olur.O yüzden sana tek bir şey söyleyeceğim."Ellerini masanın üzerinde birleştirdi.

"Buyrun Sayın Savcım,sizi dinliyorum." dedim.

"Her zaman adaletli olacağından şüphem yok ama sana son olarak bunu söylemek istedim.Ne olursa olsun hep haklının hakkını gözet!" deyip belgeleri önümden aldı. Ve elini bana doğru uzattı.

"Emin olabilirsiniz Sayın Savcım." deyip elini sıktım.

"Pazartesi yeni iş yerinde görevine başlayabilirsin."dedi.

"Teşekkürler Savcım kendinize iyi bakın." deyip odadan çıktım. Yeni hayatımın temelini atmıştım,geriye kalan;katlarını çıkmaktı.

Adliyeden çıkalı 2 saat olmuştu, evime gidip eşyalarımı kamyona bile yükletmiştim. Her şeyim hazırdı; evim,eşyalarım...Kendim hazır mıydım?Bilmiyorum.

Gönül Davası Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin