♧İsteme♧

412 16 2
                                    

Evet, kapıya merakla bakıyordum
Luna, Lucas ve Leo ise çoktan gelmiştiler.
Şu anda müstakbel nişanlımı göre bilecektim. Çok merak ediyordum
Yani üzülmem lazımdı ama çok heyecanlıydım. Yani, sonuçta bir kez nişanlanıyorum değil mi?

İlk önce içeri şapkalı bir amca girdi. Galiba müstakbel kayınpederimdi. Onun ardınca 50-li yaşlarında ve somurtan bir tezye girdi. Buda sanırım müstakbel kayınvalidemdi. Sonra bazı kişilerde girdi. Ama ben Nişanlımı göremedim? Adaletsizlik ama ya! Ben o kadar hevesle hazırlanmıştım ve oda gelmedimi?
Şimdi siz beni koca meraklısı biri sanıcaksınız ama aslında merakımın sebebi 10-ca yılı birlikte geçireceyim kişinin nasıl biri olduğu. Anlaşıp anlaşamayacağımızı bir birimize nasıl davranacağımızı.ve bunun gibi bazı sorulardı...
Neyse içerden annemin sesi geldi beni çağırıyordu. "Kızlar, hadi kahveleri getirin bakalım"
Neyse daha fazla düşünmeyip mutfağa geçtim. Sonra aklıma kavheveleri nasıl içtiklerini bile sormadığım aklıma geldi. Geri dö-
nünce babam "bey oğlumuzu göremedik Tarkan bey?"
Tarkan bey yerinde dikleşdi ve "Benim oğlan gelemedi. "İşlerin başında birileri durması gerekiyordu. Değilmi Albert bey?" cevabını verdi. Haksızlık ama yaa.
Belki ben beğenmeyecem o çocuğu? Ne biliyorlar? Nerdesin iç sesim?

Burdayım canım. Problem ne?

Evleneceğim adam gelmemiş!

Aa, öyle şeymi olurmuş canım? Ne biliyorlar! Belki sen gördüğünde beğenmeyeceksin, diyeceğimde, mecbursun buna!

Ayne... offf iç sesim böyle düşünüyorsa bem ne yapmalıyım.
"Haklısınız!" diye de babam cevap verdi. Neresi haklı be bunun!
Şuna bak, çöple dolan, patlamak üzer olan elektrikli süpürgeye torbasına benziyor! Adını söyle bari!
"İsmi Kaan Kara. Soyadından da bilindiği gibi, yiğit bir çocuk!"
O sırada gıkları çıkmayan Hayırsızlar çetesi devreye girdi:
"Bizim arkadaşımızda, pek saf değildir everAllah!"
"Onu sakın kışkırtmayın, hepinizi birden döver,"
"Böyleliklede kimin sözü nerde geçerliymiş onu gösterir!"
Hepsi bir birinin cümlesini tamamlarken aşırıı tatlı duruyolardı. Bir an hepsine sarılmak istedim. Tabi görgüsüz süpürge torbası ingilizce bilmediği için anlayamadı.
"Bizim kızda, pek cesaretlidir. En esası hırslıdır. Kafasına bir şey estimi yapar. İnatçıdırda kendisi."
"Eyle bizim oğlanda inatçıdır! Sözünün üzerine söz gelinmesini sevmez, nefret eder!"
Aileler savaşırken ben ortaya
"Ne kahvesi alırdınız efendim" diye soru atdım. Her kes bana bakmaya başladı.......

LAAN! BİR DAKİKA! BENİM NİŞANLANMAM GEREKİYOR! KİMİNLE NİŞANLANACAM BEN!

"Baba ben kiminle nişanlanacam?"
Sanki babamında kafasına taşlar yeni oturuyormuş gibi bir hal aldı
"Doğru yaa! Ben bunu nasıl unuturum! Ah aptal kafam!" sonra türkçeye geçti "efendim, eğer oğlunuz gelmediyse, kızım kimle nişanlanacak?"
"Siz Türkiyeye geldiğiniz zaman nişanlanırlar, olur biter. Biz sadece kız istemeye geldik!"
Allahım, bunlar nasıl bir aile???

30 dakika sonra:
Sonda kahveler içilmişdi. Ve isteme sahnesine giriş yapmıştık.
"Evet, sebebi ziyaretimiz belli. Oğlumuz kızınızı, kızınız oğlumuzu görmeden, tanımadan, etmeden bir birlerini nasıl olduysa beğenmişler. Beğenmişlermi orası bile tartışılır evet, uzun sözün kısası kızınız Jesinayı oğlumuz Kaana istiyoruz'
Hah, daha adımı bile bilmiyor.

"Jesina değil efendim, Jessica. Tamam, madem gençler bir birlerini görmeden beğenmişler, o zaman bize de hayırlı olsun demek düşer. Verdim gitti."
Eee, şimdi normalde yüzük takılması gerekirken, her kes bir birinin yüzüne bakıp sırıtyordu.
Niye böyle oldu? Ama ben böyle hayal etmemişdim! Oturup ağlaya bilirim sanırım! Neyse biraz daha oturduktan ve düğün tarihini belirledikten sonra gittiler. Düğün 1 hafta sonraydı. Ve bizde yarın taşınmaya başlayacaktık. Yarından itibaren yeni hayata merhaba diyicektik.........

Bölümü nasıl buldunuz? Yorum ve vote atmayı unutmayın❤
YORUM VE VOTE ATANLARIN KİTABINI TANITIYORUM🖤💜❤


ASİ BERDELİMWhere stories live. Discover now