♧Düğün♧

399 18 29
                                    

Dün akşam eve gelince, hiç kimseye bir şey söylemeden odama çıktım. Yarın......

Yarın düğündü, özgürlüğümün son, tutsaklığımın ilk günü. Evliliği olan her genç kız gibi ben mutlu değilim, aksine mutsuzum.

Önce soğuk duşun altına girdim, yarım saatin sonunda üşüyerek çıktım. Hemen pijamalarımı giydim. Giyer giymez yatağıma uzandım ve düşünmeye başladım.

Kaanın söyledikleri, onun hayatı, benim hayatım, hepsi kafamda dönüp duruyordu. İllaki, her kesin bir düşmanı vardır. Ne biliyim, kavga ettiği, sataştığı.

Ama benim 1 tane bile kavga ettiğim insan yoktu. Hatta okuldada arkadaşlarımdan başka hiç kimseyi tanımıyordum. Normal hayatım bir anda alt üst oldu.

Aynı şekilde Kaanın hayatıda. Ne ben onu seviyorum, ne de o beni. Nasıl yaşayacağımız hakkında bile bir fikrim yok. Neden her şey üst üste gelir?

Neden başka şehirlerden değilde, abim bu şehirden kız kaçırdı? Neden başka şehirde değilde bu şehirde töreler ve adetler böyle?

Galiba burda öyrenmem gereken çok şey var. Vay be, 40 yıl düşünsem, evleneceğim, hatta sevmediğim bir adamla evleneceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama, kime kader kime kısmet derler.

Önceden, evlenmeği pek takmıyordum. İşin aslını şimdi görüyorum. Keşke evlenmemek için direnseydim! Keşke özgürlüğümü elden vermemek için direnseydim! Keşke sevdiğim adamı bulana kadar evlenmemekte direnseydim!

Sonradan gelen keşkeler işe yaramıyor ama!

Oh my God, you made me lie down!
(Allahım, sen bana yardım et!)

Sonunda ağlayarak uyuya kaldım.

Sabah:
"Jess, kızım hadi uyan bebeğim," diyen bir seske uykum bozuldu, "kendi düğünü-" dedi ve durdu.
Annem.... Düşünceli ve temiz kalpli meleğim benim.

Diğer anneler gibi, beni hemen evlendirmek istemez, aksine evlenmememi, onunla beraber yaşamamı söylerdi.

Yine gözlerim dolmaya başladı. Hani? Nerde şimdi başlarda buna öylesine bir işmiş gibi bakan, kafaya takmayan kız? Hemen kalkıp anneme sarıldım. Annem de bana sarıldı ve saçlarımı okşamaya başladı.

"Güzel kızım, özür dilerim yavrum, Allah kahretsin ki, elimden bir şey gelmiyor! Abine de bir şey söyleyemiyoruz! Allah benim belamı-"
"Hayır anne, sen benim bu dünyada gördüğüm en iyi annesin! Senin elinden bir şey gelmediğini biliyorum. Olsa, asla izin vermezdin!"

Ağlayarak söylediyi sözlere ağlayarak cevap verince, daha da şok ağlamaya başladım.
"Tamam meleğim, hadi kalk hazırlan. Demeyeyim diyorum ama, kendi düğününe de geç kalmazsın."
"Tamam sultanım."

Ağlayarak kalktım ve ayaklarımı sürüye sürüye banyoya girdim. Rutin işlerimi hallettikten sonra çıktım. Saate baktım. 7:49-du. Tamam, 11 dakika telefonda oyalana bilirdim. Hemen gruba girdim.

Ben:
Selam, napıyorsunuz?

Kendini bir bok sanan Leo:
Selam daa, noldu kuşum sana? Sen gruba hiç bu şekilde giriş yapmazdın?

Kız gözcüsü Lucas:
Jess ne oldu? Bir sorun mu var?

Grubun tek normal ama anormali:
Jessica, bir şey olduysa derhal söylüyorsun!

Ben:
E-evleniyorum......

Grubun tek normal ama anormali:
Hi, kıyamam sana💔

ASİ BERDELİMWhere stories live. Discover now