Odasına girip üstünü değiştiren Hyuck muhabbet eden arkadaşlarının arasına oturmuştu hemen. Hepsi sorar gözle ona baktığında sırıtarak cevap vermişti. "Berabere"
"Mark ciddiye alıp oynamamış belli ki" Renjun konuştuğunda Hyuck yandaki yastığı ona doğru fırlatmıştı.
"Hayır bal gibi de oynadık"
"Bence Renjun haklı, Mark cidden oynasaydı şans eseri sayı bile alamazdın." Dejun araya girdiğinde diğerleri de onaylamıştı onu. Okuldaki herkes Markın iyi oynadığını biliyordu.
Hyuck göz devirip ortada duran krakerlerden birini ağzına atmıştı. Ne diye sorguluyorlardı ki? Tam da o zaman Jaemin gözlerini büyüterek konuştu, anlamıştı arkadaşının ne halt ettiğini. "Sen kesin hile falan yaptın, başka türlü imkansız böyle bir şeyin olması."
Hyuck hemen anlamalarını beklemiyordu bu yüzden hazırlıksız yakalanmıştı. Ağzındaki şeyi çiğniyor gibi yaparken cümle düşünüyordu. Yaklaşık 15 saniye sonra kulağına gelen isminin bağırışıyla pes etmişti.
"Evet tamam hile yaptım ama o da puan farkını az bırakmıştı. Hile yapınca hemen kapandı"
"Ne yaptın, ağız dalaşına girip pes mi ettirdin?"
"Sakatladın mı?"
"Sinirlenip yumrukladın mı?"
Arkadaşlarından duyduğu her kelimeyle kaşlarını daha da çatmıştı Donghyuck. Ne sanıyorlardı onu şeytan mı? Tamam bazen fazla sinsi olabiliyordu ama fiziki zarara girecek bir şey yapmazdı kimseye.
"Az abartın. Saçında böcek var dedim korkup topu bırakınca da basket attım işte. Puanlar yakın olduğu ve yağmur bastırdığı için berabere kaldık. Baya sinirlendi zaten"
"Hakkı, teke tek çağırıyor sen hi- " Dejunun lafını ağzına cips tıkarak bölen Hyuck başka bir konu açmıştı.
•
Mark odaya girdiğinde yüzündeki gülümseme biraz da olsa duruyordu. Yatağının kenarına çantasını bıraktığında hırkaları da kuruması için sandalyeye asmıştı. Yatağına oturduğunda Hendery ve Jungwoo'nun koşarak geldiğini görmüştü. 'Evet, başlıyoruz' diye geçirdi içinden.
"Karrrrdeşim kaç farkla yendin?" Hendery sorduğunda Jungwoo da meraklı gözlerle ona bakmıştı. Aklına Hyuck'un oyunbozanlığı gelen Mark derin bir nefes vermişti.
"Berabere"
"ne" odadaki herkesten aynı şeyi duyunca göz devirmişti Mark. Bu konuyla neden bu kadar çok ilgileniyorlardı ki?
"İyi de sen nefes alsan bile yenersin ki" Masasında oturan yangyang konuştuğunda herkes onaylamıştı. Marktan iyisi yoktu okulda.
"Evet ama ikimiz için de eğlenceli olmazdı o kadar fark atsam. Ben öndeydim son ana kadar ama Donghyuck hile yaptı, durumu eşitledi. O an da yağmur bastırınca yurda dönmek zorunda kaldık" Mark daha fazla soru sormasınlar diye tek nefeste her şeyi anlatmıştı. Konu bir süre sonra değişirken Mark arkasına yaslanmıştı.
Jeno onun gülümsemesini görmüştü içeri girdiğinde, berabere kaldığı zaman gülmek yerine sinirden delirmeyi seçerdi genelde arkadaşı. Basketbol konusunda asla yumuşak olmayan Markta bir haller olduğunun farkındaydı.
Markla göz göze geldiğinde hafifçe sırıtmıştı, o kadar iyi arkadaşlardı ki Mark arkadaşının neden sırıttığını anlayıp gözlerini kaçırmıştı.
•
Günlerden pazartesiydi ve herkes öyle bıkkın duruyordu ki bahçede oturmak bile enerji vermiyordu Marka. Daha çok enerjisi emiliyordu bu ortamda çünkü tek edilen muhabbet Yangyan'ın yeni kulaklığıydı. İyice sıkıldığından etrafa bakmaya başlamıştı Mark, gördüğü tanıdık topluluk dikkatini çekmişti bile ama aradığı kişiyi bulamamıştı. O gün onlarla oynayan herkes hatta hiç görmediği birkaç kişi daha oradaydı fakat Donghyuck yoktu. Neredeydi? Gelmemiş miydi okula? Yanında oturan Jeno'ya döndüğünde onun da oraya baktığını görmüştü. Tekrar topluluğa dönüp arkadaşına doğru konuşmuştu. "Donghyuck nerede sence? Gelmemiş mi?"
"Nerden bileyim ben Mark, bekçisi miyim?" Mark göz devirip kollarını göğüsünde birleştirmişti, içinde onu rahatsız eden bir merak vardı. Gruba bakarken aklına gelenle sırıtarak Jenoya dönmüştü.
"Gidip Jaemin'e sorar mısın peki?"
"Neden bu kadar merak ediyorsun? Hayırdır?"
"Kes Jeno, hepimiz biliyoruz Jaeminle konuşmak istediğini. Al sana fırsat, git sor işte." Arkadaşına döndüğünde afallamış suratıyla karşılaşmıştı Mark. Sırtını patpatladığında Jeno yavaşça doğrulup ayaklanmıştı. Neden gerilmişti ki? Evet konuşmak istiyordu ve basit bir soru soracaktı sadece.
Topluluğa doğru yürümeye başladığında Jaeminle yolun yarısında göz göze gelmişlerdi. Jaemin kenara geçtiğinde göz temasını hiç bırakmadan direkt onun önünde durup konuya bodoslama girmişti Jeno.
"Donghyuck nerde?" Duyduğu soruyla şaşırmamıştı Jaemin. Az önceden beri bakışıyorlardı, Markın gönderdiğini anlamıştı zaten. Başını dikleştirip gözlerini kısarak sormuştu Jaemin de. "Seni ne ilgilendiriyor?"
"Mark soruyor, ben değil" Jeno aynı şekilde başını dikleştirmişti karşısındaki çocuk gibi. Jaemin aldığı cevapla tatmin olurken dudaklarını bükmüş, Jeno'nun gözleri oraya kaydığı anda konuşmuştu. "Bilmiyorum neden gelmediğini, sabah söylemedi akşam konuşuruz dedi. Yani kendisi sorsun Donghyucka"
Jeno gözlerini yukarı çıkardığında hipnoz olmuş gibi hissediyordu. Bu kadar çekici birini ilk defa görmüştü hayatında. Hoş auralı çocuğa biraz fazla bakmış olduğunu anlayıp oradan hemen ayrılmayı seçmişti. Jaemin de panik olanın arkasından gülüp arkadaşlarının yanına geçmişti.
•
Mark: Neden gelmedin
Donghyuck: sana da merhaba mark
Mark: merhaba
Neden gelmedin
Donghyuck: gelmek istemedim öyle
Mark: aynen devamsızlığın sınırdayken gelmemezlik yapacak kadar salak olduğunu da kabul ediyorsun o zaman
Donghyuck:ben salak falan değilim?
Hem sen nerden biliyorsun devamsızlığımın sınırda olduğunu?
Mark: ilk ben sordum, cevap ver
Donghyuck: söylersem söyleyecek misin?
Mark: offf çok soru soruyorsun
evet donghyuck, söyle artık
Donghyuck: Ben birkaç akşamdır dışarıdayım diye soğuk almışım, hasta oldum biraz
Mark: beni yenmek için saatlerce soğukta kalıp hasta oldun yani?
Yine de yenemedin :D
Donghyuck: Kes sesini?
Mark: hile yapsan da yenemedin :D
Yaptığın spor etiğine de aykırıydı nasıl voleybolcusun sen
Donghyuck: Mark biraz daha boş yaparsan engellerim seni
Mark: tamam kudurma
Dersim boş yanına geliyorum
Donhyuck: ne
Ne demek yanına geliyorum?
(İletildi 11.23)Hani söyleyecektin ben söylersem? Yalancısın
(İletildi 11.24)—————
nomin😃😃
Nasıl buldunuz?? Fikirlerinizi benimle paylaşın lütfennn🫶🏻🫶🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Defol git • markhyuck
Fanfiction"Umarım bir sabah kafan basket topu olur da onu sektirirler Mark" mini?fic