~7~

251 25 7
                                        

heloo nabersiniz aşklarım
hiiç bekletmeden atmak istedim

avucumun içindeki kolyeye bakarken uzaktan bana gelen ferman hocayı gördüm elinde de iki tane bardak

"oturabilir miyim" başımı salladım ve yanıma oturdu elindeki kahve bardağını bana uzattı "al bu senin" elindeki bardağı alıp "teşekkür ederim zahmet etmeseydiniz" kaşlarını çatıp

"ne zahmeti olurmu hiç öyle şey" dediğinde güldüm elimdeki kolyeye bakıp "ulaştığında sevindim" dediğine anlam veremedim

"efendim" dedim o da gülerek "kolyenin eline ulaşmasına sevindim" nasıl yani ferman hoca mı yollamış kolyeyi yok artık

"siz mi aldınız" dedim meraklı bir sesle "evet beğenmedin mi" başımı sağa sola doğru sallayıp "beğenmez olurmuyum çok beğendim de neden kendiniz vermediniz" tam ağzını açacağı zaman hemşire bana seslendi

"Didem hocam hastanız bekliyor Bi bakmanız lazım" başımı sallayıp kalktım "benim gitmem lazım kahve için sağolun" dedim ve ayıp olmasın diye bir yudum içtim

içtiğim gibi yüzümü buruşturup "bu şekerli ben şekersiz içiyorum" dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım arkamdan "bir dahakine şekersiz olur" dedi yüzüne bakma gereği bile duymadan "okeyy" dedim

acile girdiğinde sessizdi az da olsa hastamın yanına yukarı çıktım mafya falan mı bu adam niye kapıda 4 tane koruması var

beni görünce hepsi ayağa kalktı "hoş gelmişsen doktor hanım" dedi aralarından biri başımı salladım ve odaya girdim adam uyanıktı

yanına gidip "nasıl hissediyorsun kendini" dedim ve serumu kontrol ettim o sırada "bilmem ki ölecek gibi hissediyorum kendimi" dedi

"yok daha ölmedin çünkü ben ameliyatını yaptım kolay kolay ölmezsin yani" dedim adam da

"ölmedim ama karizmam yerle bir oldu doktor hanım" dedi yüzüne bakıp "nedenmiş o hastanede kalınca karizman mı çiziliyo" dediğimde güldü

"yok saçımı kesmişsiniz bana sormadınız bile" dedi sitem dolu bir ses tonuyla "pardon ya karizmanı çizmişim ama dikiş atmam gerekiyodu yoksa çizilecek bir karizman da olmayacaktı" dedim

"siz mi kestiniz o zaman işler değişir tabi kesebilirsiniz" kaşlarımı havaya kaldırdım ve aklımdaki soruyu yönelttim "niye kapıda 4 koruma var" dedim o da

"yani koruma amaçlı ama onlar da Bi boka yaramadı baksanıza yine hastanedeyim" dediğine güldüm kapı açılınca bakışlarım kapıya kaydı başka bir koruma elinde poşetle girdi

"doktor hanım siz de mi buradaydınız" dedi ve elindeki poşeti arkasına sakladı "ne o senin elindeki" dediğimde "hangi elimdeki yok bişi" beni salak mı sanıyor bu mal

"ver o elindekini" elindeki poşeti uzattı açıp baktığımda 4 tane hamburger falan vardı "bunları yiyemezsin el koyuyorum hastanenin yemeklerini yiyeceksin" dediğimde

"yapmayın doktor hanım ben onları yiyemem" diye sitem etti ben de "el koydum ve şimdi gidip yiyecek hakkını helal et" dedim ve çıktım

korumalar beni görünce hepsi ayağa kalktı "bana bakın buraya dışarıdan yemek alınmayacak bunlara el koyduğum gibi onlarada el koyarım" dedim ve yürümeye başladım

dinlenme odasına girdiğimde şebnem alp bora vardı "şebo aç mısın aşkım" şebnem bna bakıp gülümsedi "kızım kurt gibi açım ya Bi tanesin sen" dedi ben poşeti masaya bıraktım

"ben sadece patates yiycem siz hamburgerleri yersiniz" alp bana bakıp "hocam valla kralsınız" dedi ben patatesleri önüme aldım ve yemeye başladım

seni unutamadım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin