ayy bir önceki bölümde attığınız mesajlar için çok teşekkür ederim canlar öptüm 😘 💋 ❤️
"annen baban hayatta mı çocuğum" diyen anneme ege cevap verdi "hayatta efendim" dedi
"ne zamandır tanışıyorsunuz siz" bunu soran büyük abi yiğit "liseden beri tanışıyoruz" dedi ege
şu an ki durumu açıklayayım size kitap evinde aslında annemin çok kötü bir hastalığa yakalandığı ve bu hastalık yüzünden tedavi alıyormuş yanına da kimse giremiyormuş
babam abimleri dedemlere bırakmış ben de daha küçük olduğum için de o kadına bırakmak zorundaymış
o kadın bana 6 yaşıma kadar bakmış daha sonra da babama kaybolduğumu söylemiş güya kaçırılmış daha sonra da öldürülmüşüm
babamı da nasıl olduysa inandırmış buraya postalamış annem iyileşmiş benim başıma gelenleri öğrenince fenalaşmış falan
kitap evinde egeye sevgili olduğumuzu söyleyince de eve gelene kadar yan yana durmamız izin vermedi sağolsun selim abim benden büyük bir yaş normalde takmazdım ama neyse
şu an da egeyle koltukta yan yana oturuyoruz ve egeyi soru yağmuruna tutmuşlardı
"ayyy yeter daraldım rahat bırakın çocuğu da siz bişeyler söyleyin mesleğinizi falan" dedim artık dayanamayacağım çünkü
"bak kızım bu yiğit bir numaralı abin 25 yaşında kendisi doktor ama şu an gidebileceği bir hastane yok çünkü kendisi izin almadan ameliyat yapmış ve başarılı olmuş ama kovuldu" lan ben de diyom kime çekmişim
"aa ben de staj sırasında kalp ameliyatı yaptığım için tutanak yemiştim bak ortak noktamız varmış görüyorsunuz" dedim
annem devam etti "bu da iki numaralı abin selim 24 yaşında kendisi mimar ama bi o kadar da kavgacı her gün kavga falan ediyor" dedi
ege de hemen "didem de öyle valla çok sağlam tokat atar hatta hastanede ilk hafta beş altı adamı patakladı" dedi ben de gururla gülümsedim
"sen tadına bakmış gibi konuştun tokat attı mı sana" diyen yiğite dudaklarını büzerek kafasını aşağı yukarı 'evet' anlamında salladı
annem de devam etti
"bu da küçük kardeşin caner 9 yaşında o da okula gidiyor ödevlerini yapmıyor ama ablası" hemen kaşlarımı çattım ve"ödevlerini yap ve derslerini de yüksek tut yoksa benim gibi güzel akıllı ve başarılı bir kadınla evlenemezsin" dedim ve göz kırptım
yanıma geldi ve "bugün burda kalır mısın lütfenn" ya çocuklara da kiyamam ki ama
"bilemedim aslında" dedim annem hemen "bişey olmaz kızım bugün burda kalın hatta yarın cuma ya hafta sonu eğer işiniz yoksa da gelin burda kalın olur mu"
"ayy bilemedim şimdi normalde hastanenin verfigi evde kalıyoruz ama hafta sonu mutlaka kalırız değil mi ege" dedim egeyi niye karıştırıyorum ya bu işe
bak benden söylemesi bu çocuk sana iyi gelmedi
deme öyle iç ses ya
"tabiki geliriz" dedi ahh dilimi iç sesler soksun ya
"ya benim merak ettiğim bir şey var bu kadın niye bunca zamandır bunu senden saklıyor" diyen yiğite döndüm ve
"ortaokuldan beri beni çalıştırıyor yani kısacası gelir kaynağı olarak beni kullanıyordu ondandır" dedim
yiğit başını anladım derecesinde salladı "ee aç mısınız yemeğe geçelim mi" diye soran anneme
"Bayadır ev yemeği yemedim hele anne yemeğini hiç yemedim" dedim selim yanıma yani ege ile arama girip "ben şimdi kız abisi miyim yaa" dedi ve sarıldı ben de ona sarıldım ve
"ayy şimdi benim abilerim mi varr" dedim annem de "işsiz ve evde kalmış abilerin var güzel kızım" dedi ikisine de laf çarptı yani
"ege ferman hocaya sorsan yiğit abiyi bizim hastanede işe alır mı" dediğim şeye ege
"almasa ben onu ayağımın altına alırım zaten o iş bende kayinç- yiğit abi" dedi hah kayınço diyecek aklı sıra
"dikkat et de o seni ayağı altına almasın" dedim gülerek "hadi o zaman ben sofrayı kurayım" deyip giden anneme
ne kadar çok ben de yardım edeyim mi sorularıma hayır diye cevap alıyordum annemin arkasından mutfağa gittim ve " öhöm öhöm " yalancıktan bir öksürük ile
annem bana döndü "noldu kızım bir şey mi isteyeceksin" dedi nasil denir bilmiyorum ama "sana Anne diyebilir miyim" dedim babama baba diyorum ama anneme demiyorum ve kırıldığını fark ettim
"tabiki diyebilirsin seni ben doğurdum kızım bu senin en doğal hakkın" dedi ve bana sarıldı "ama ben yemek yapmayı bilmiyorum bana öğretirsin dimi" sesim boğuk çıkmıştı
benden ayrılıp "tabiki öğretirim kızım ben seni koca evine çok ta güzel hazırlarım"
ups egeyi sevgilim olarak biliyorlardı değil mi sıçtık nasıl toparlayacaz off didem off
*
yemekleri yedik şu an bana verilen odada yatakta Bi sağa bir sola dönüyordum ama uyku tutmuyordu
oflayarak yataktan kalktım ve odadan sessiz bir şekilde çıktım egenin odası benim çaprazında ışığı yanıyordu
telefondan 'uyudun mu?' yazdım anında cevap yazdı 'hayır uyku tutmadı' odasının önüne geldim ve kapıyı yavaşça açtım ve kafamı uzattım
"gelim mi?" hayır deme şansı yok derse çok büyük zort olurdum da "tabiki gel" dedi içeri girdim ve kapıyı kapattım o da yatakta bağdaş kurmuş oturuyordu
ben de karşısına geçip bacaklarımı bağdaş yapıp oturdum "beni de uyku tutmadı" dedim o da "beni affetin mi?" sorduğu soru karşısında ne diyeceğimi bilemiyorum
"bilmiyorum affetmek istiyorum ama bir tarafımda hep bir daha bırakıp gidersin korkusu var" dedim ege elimi tuttu ve
"didem ben seni unutamadım hep aklımdaydın inan her saniye aklımdaydın" dedi
"ege ben seni çok seviyorum ama sen beni çok kırdın" dedim sesim biraz titrek çıktı "özür dilerim çok özür dilerim inan bana bu kadar üzüleceğini bilsem babamı karşıma alırdım" dedi ve durdu
daha sonra devam etti "ben özür dilerim didem lütfen beni affet her zaman seni düşünüyorum ben inan sensiz nefes alamıyorum beni affet bütün sana yaptıklarımı telafi edicem" dedi
iç ses sanırım ben daha fazla dayanamıyorum
eğer affedersen bil ki boku yedin
"tamam affediyorum seni" dedim ege bana sarıldı sıkı sıkı sarıldı
o an kapı açıldı ve içeri yiğit girdi"yiğit abi" dedim
ben sana dedim affedersen boku yersin diye Didem hanım
Bitti
sizce egeyi affetmekle iyi bir şey mi yaptık ya
bu arada egeyi affetme sebebini bir sonraki bölümde anlatacam öptüm sizi bayy😘💋❤️😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
seni unutamadım
Chick-Litlise de platonik olduğunuz çocuğa açılsanız o sizi reddetse 6 yıl sonra tekrar karşılaşsanız ona kırık oldugunuz icin affedemiyorsunuz ve onun size lise basindan beri aşık olduğunu öğreniyorsunuz onca yıl sonra onu tekrar affeder miydiniz?