~9~

215 21 37
                                    

helloo nasılsınız
biraz fazla beklettim kusura bakmayın canolar

*
kafamdaki silah yüzünden tüylerim diken diken olduğunu hissettim boynuma doladığı kolu yüzünden nefes almakta zorlanıyorum ama soğuk kanlı olmam lazım

"bana bak doktor sesini çıkartırsan acımam vururum" biraz sesli olacak şekilde güldüm komikti yani

"sen mi beni vuracaksın hiç güleceğim yoktu" dedim sesimde alay vardı

"bana bak se-" demeye kalmadan adama tekme attım

boynumdaki eli açılınca elindeki silaha ayağımla vurdum silah elinden düşünce biraz olsun rahatladım

adam ayağa kalkınca yüzüne bir tane yumruk vurunca yere düşüp bayıldı

ne hassas bir şey çıktı be birisini çağırıp şuna baktıralım başımıza kalmasın

"siz iyi misiniz" dedim mafya babasına hala adını bilmiyorum yada söyledi de unuttum mu be neyse başını evet anlamında sallayınca elini çözdüm ve

kapıya doğru gideceğim sırada Aralık olduğunu fark ettim karşımda ferman hoca, şebnem, alp, ege, ve birkaç hemşire daha vardı

ben onlara, onlar bana bakmaya devam ederken başımı 'ne var' anlamında sallayınca şebnem

"biz sana 1 Nisan şakası yapıcaktık adamın ağzına sıçtın Didem" ben herkese  mal mısınız bakışları atarken

"bana böyle şeyler ile gelmeyin ayrıca şebnem bu konu hassas noktam bunu bilmene rağmen yaptın ya bravo" dedim ve bir iki kez alkışladım

"şu adama bakın siz" dedim hemşirelere ve devam ettim "ayrıca bu konuda sadece şebnem  değil siz de dahil olmak üzere birkaç gün yanıma gelmeyin, özellikle de sen" parmağam ile egeyi gösterip

aralarından geçip gittim şu an bir temiz hava iyi gelir bana

şebnem den devam kee

gittikten sonra biraz arkasından baktım ardından egeye dönüp "hocam bravo sayenizde arkadaşım ile aram bozuldu" ege bana bakıp

"hassas noktam derken" dediğine güldüm ve "o günü gerçekten hatırlamıyor musun inanmıyorum" dedim çünkü o gün bizim kara günümüz

gibi bir şey yani yaklaşık 6 yıl kadar Didem o gün egenin Parise gittiğini öğrendiği gündü

"dur ben sana detaylı anlatim sen hatırlamazsın çünkü" dedim alayla ve devam ettim

"Parise gittiğin günü ne çabuk unuttun ege hocam" dedim çok açıklayıcı oldu gerçekten

Ege'nin gözündeki kırılmayı gördüm

arkasını dönüp gitti acaba gerçekten pişman oldu mu?

Didem yani benim tanıdığım Didem onca acıyı çektikten sonra onu kolay kolay affetmez

inşallah affetmez gerçi Didem ne kadar çok egeyi unuttum artık onu sevmiyorum dese bile ben onu tanıyorum kendine bile bahsedemiyor ama egeyi hala deli gibi seviyor

ne zaman egenin yüzüne baksa dalacak gibi oluyor özlüyor Didem hep çok masum severdi ve sevdiğini gerçekten hissettirir

gerek sözleriyle gerek davranışlarıyla her şekilde hissettirir nasıl yaptığını çözemedim ama çok güzel seviyor

Didem'den devam

şu an dışarıda biraz Temiz hava almaya ihtiyacı duyduğum için çıktım

seni unutamadım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin