ayy öteki bölümü tam yerinde kesmişim kendimden nefret ettim lan neyse hadi kitaba geçek gıı
belime bir el dolandı ve kenara çekti tam o anda da araba hızla yanımdan geçti gitti
gözümü açtığımda gördüğüm kişiyle kısa bir anlık şok yaşadım
"Didem iyi misin kafayı mı yedin yolun ortasında durmak ta ne-" sözünü kesen benim ona sarılmam oldu
bi anlık elleri havada kaldı daha sonra elleri belime dolandı ve sıkı sıkı sarıldı
göz yaşlarımı tutamayıp ağlamaya başladım "şşt tamam ağlama ben yanındayım " ben daha çok ağlamaya başladım ve" ege benim kalbim çok acıyor "dedim
" geçecek güzelim geçecek "dedi ve daha çok sarıldı
sonra ne mi oldu koca bi karanlık
Ege den devam gardaşlarrr
Didem ellerimin arasında bayıldığı için onu kucağıma aldım ve hastaneden fazla uzaklaşmadığımız için hastaneye geri döndüm
hastaneye girdiğim gibi alp yanıma geldi "hocam Didem hocaya ne oldu" oğlum sal lan didemimi aaa dayak iyicek en sonunda
"bişey yok sadece bayıldı" dedim ve boş bir odaya götürdüm
yatağa yatırdım ve arkamı dönüp gideceğim sırada
Didem kolumu tuttu "ege gitme beni bir daha bırakma lütfen" en sona doğru sesi kısılmıştı
yatağın köşesine oturdum ve elini tuttum "korkma Didem bir daha asla bırakmam seni, sen kovsan bile gitmem artık" dediğimde doğruldu ve bana sarıldı
kokusunu içime çektim çok özlemişim bu kokuyu daha önce sadece parfümünün ismini biliyordum ve şişesi de bende vardı
ama üstünde başka bir güzel duruyor ah be güzelim keşke daha önce gelseymişim
"affetin mi beni" dediğim anda benden ayrıldı hay dilime eşşek arısı soksaymış bee
"hayır tabikide bir kere sarıldım diye seni affetim anlamına gelmiyor ayrıca ben herkesle sarılıyorum" ne ne ne demek herkes
"ne erkeklere de mi sarılıyorsun yani" kaşlarını çattı ve "ege sen cinsiyet değiştirdin de benim mi haberim yok"
"yok lan benim demek istediğim o değil sen yanlış anladın" dedim ayy her yeri batırdın ege
"lan mı ege yürü git Bi daha gözüme gözükme" dedi ve yataktan kalktı ve yürümeye başladı "didem nereye gidiyorsun bekle"
peşinden gitmeye başladım her zamanki gibi peşinden koşuyorum affet artık beni zalımın gızı
Didem'den devam
peşimden koşarak gelen egeyi takmayarak yürümeye devam ettim hemen önüme geçti ve "ya Didem yanlışlıkla oldu özür dilerim"
aklıma gelen şeytani planla içten sırıttım "özrünü bir şartla kabul ederim" dedim daha devam etmeden "kabul" lan bu ne hız
"o kadınla konuşmam lazım bana yardim edebilir misin" sorduğum soruyla biraz düşünür gibi yaptı
o kadından kastım annem dediğim or- öhöm terbiyemi bozmayım bari
"elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım" okey o zaman bombayı patlatayım
"ege ben bu kolyeyi senin aldığını biliyorum" yüzü anında değişti noldu sana noldi boyle noldu sana noldu boyle
"sen nasıl ama bilmiyordun ferman ulan ağzında bakla ıslanmıyor" lan ferman hocanın ne suçu var
"yok ferman hocanın bir suçu yok ben kendim buldum zaten zor da olmadı"
*
"babamın yerini biliyor musun" sorduğum soruya cevap bekliyorum sorduğum zor bir soru da değil
"Evet biliyorum" biliyormuş didem biliyormuş babanın yerini biliyor
küçük didem çığlıklar atarken ben düz bir ifadeyle karşımda bunca yıldır anne dedigim kişiden gözümü çekmiyorumen son babamı 6 yaşımda gördüm daha sonra yok işi var gitti demişti oysaki ama yok babam beni terk mi etmişti peki neden bunların hepsini öğrenmem lazım
elindeki kağıdı bana uzattı "al burda adresi var evde değilse ona ait kitap evi var oradadır" bana uzattığı kağıdı aldım ve
arkamı döndüm ve çıktım kapının önünde beni bekleyen ege hemen yanıma geldi "noldu verdi mi" sorduğu soruya sevinçle cevap vermedim
"verdi verdi ayy ege çok heyecanlıyım ya" dedim ve sarıldım
sen de iyi alıştın bu sarılma işine he dido
kapa çeneni iç ses
doğruları söylemek suç mu oldu be didom
he suç oldu iç ses suç oldu
kapı açılınca egeden ayrıldım ve "ben gidiyorum ferman hocaya haber verdim" ve yürümeye başladım ege de pesimden geldi
o kadın gidince "ben de geliyorum itiraz istemiyorum" dedi ay benim işime gelir aşko
dışarı çıktık benim arabaya doğru gittik ve bindik "kemerini tak ege" ege bana ters ters baktı ve
"öleceksem senle ölim be güzelim"
dediği an ben de "ay höst ulan" dedim gülmeye başladı o nasıl gülmektir be zalımın oğluarabayı çalıştırıp yola çıktık baya yol katetikten sonra artık götüm ağrıyordu çok güzel bir evin önünde durduk
adrese göre yürümeye başladık ve bi evin önünde durduk iki katlı çok güzel bir evdi balkonunda cicekler toz pembe bir renkteydi
evin önünde top oynayan çocuklar vardı evin önünde durduğumuz gören çocuklardan biri yanıma geldi ve "kime baktın abla" dedi
"bu evin sahibine baktım" dedim çocuk ta biraz şaşırmış gibi "bu ev bizim annem evde" dedi
başımı tamam anlamında salladım ve ege ye bir kez baktıktan sonra zile bastım
kalbim güm güm atıyor kalpten gitmesem iyi bari
kapı açıldı ve karşımda güzeller güzeli bir kadın belirdi dilim lal olmuş ne diyeceğimi bilemiyorum
Bitti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
seni unutamadım
ChickLitlise de platonik olduğunuz çocuğa açılsanız o sizi reddetse 6 yıl sonra tekrar karşılaşsanız ona kırık oldugunuz icin affedemiyorsunuz ve onun size lise basindan beri aşık olduğunu öğreniyorsunuz onca yıl sonra onu tekrar affeder miydiniz?